Teknoloji hızla gelişiyor ve günlük yaşamın içinde kendine yer ediniyor. Anne babalar ve eğitimcilerin gelişmelere ayak uydurmakta zorlandığı günlerden geçiyoruz. Bir yanda kendi çocukluğundan yola çıkan ebeveynler bir yanda dijital dünyaya bir tıkla giren çocuklar. Hepimizin aklında cevapları net olmayan sorular ve onların getirdiği kaygılar var. Çocuklarımız teknolojik bir yüklenmeye maruz mu kalıyor? Dijital olarak yetersiz ve çocuklarını bundan mahrum eden konumunda olmak istemiyoruz. Gelişmeleri kaçırma korkusu ile yaşamı planlamakta güçlük çekerken bir rehberlik arayışındayız. Ben bilginin yardımıyla farkındalık kazandırılması konusundan başlamanın iyi olacağını düşünüyorum. 1 Teknoloji kullanımı hangi amaca hizmet ediyor? Bir ihtiyacı mı karşılıyor bir bağ mı kurduruyor? Her çocuk onaylanmak ve güvenilmek ister. Ailede kurulamayan bir bağı çocuklar renkli bir dünyada bulmaya çalışır ya da bulamadığı duygularının tesellisini parmak uçlarındaki tıklamalarda arar. 2 Teknoloji tamamıyla iyi ya da kötü değildir. Yeni bilgilere ulaşmak ve hızlı bilgi edinmek araştırmacı yönü destekler ve merak duygusunu tatmin eder. Görsel zenginlik içerik üretmek ve karşılaştırma yapmak için uygun zemini sağlar. Fakat bu esnada maruz kalınan bilgiler yaşa göre kullanıcıyı pek çok olumsuz duyguya maruz bırakabilir. Şiddet ve pornografiye maruz kalmak bir süre sonra duyarsızlaşmaya depresyona ve antisosyal kişilik bozukluklarına yol açar. Yani bir çocuğun tabletinde ödev yapması ile interaktif oyun oynaması farklıdır. 3 Dijital ebeveynlik öğrenilmesi gereken bir konudur. Pek çok anne baba çocuklarını teknolojiden uzak tutmak için aletlere erişimini oldukça geciktiriyor ya da uzun bir süre elinden alarak cezalandırma yöntemini kullanıyor. Teknolojinin çocukları doğrudan etkileme fikrinden o kadar korkan anne babaların temel bir kuralı unuttuğunu düşünüyorum. Çocuklar model alarak büyür. Kendi teknoloji alışkanlıklarımızı gözden geçirmekte fayda var. Teknolojik ihmal de bulunuyor musunuz? Çocuklarınıza ne kadar zaman ayırıyorsunuz? 4 Çocuk gelişimi üzerinde ekranda cirit atan potansiyel tehlikeler var. Erken yaşlardaki dijital deneyimler beyin gelişimini olumsuz etkiliyor. 3 yaşına kadar nöronların yüzde sekseni tamamlanırken gelişime teknoloji ne kadar hizmet ediyor? Eğitim içerikli olduğu söylenen pek çok sitenin eğitimciler ya da uzmanlar tarafından hazırlanmadığı ise elimizdeki başka bir gerçek. Ekranın ayrıca fiziksel , duygusal ve sosyal gelişim üzerinde olumsuz etkileri vardır. Öz güven eksikliği, uykusuzluk, anti sosyal kişilik bozukluğu ve depresyona davetiye çıkaran ileriki yaşları beklemeyen izole olma durumları da dahil. Ekran başında olduğumuz gibi olma halini yaşamamıza izin vermeyen sistem pek çok ergeni zorluyor. Onaylanmak ve kabul edilmek ihtiyacı her şeyin önüne geçince derslerden yemekten ve uykudan ödün verilmeye başlanıyor. 5 Çocuklar dijital taklitçidir. Bebekler ve çocuklar ayna nöronlar yoluyla ebeveynlerini ya da onların yakınında kim varsa taklit ederek büyürler. Erken dönemden itibaren ekran karşısında neleri taklit ediyor olabilirler sizce? Masalların dijital haline eklenen kurgulu yeni içeriklerle özdeşleşmek çok kolay. Kimlik gelişiminde önemi olan çizgi film kahramanlarının yaptıklarından etkilenmek ve taklit etmek ne kadar risk taşıyor olabilir? 6 Tetikte olmak panik olmaktan iyidir. Başımızı kuma gömüp gerçeklerden kaçmak yerine teknolojinin iyileştirici ve geliştirici yönlerini takip ederek evde yeni kurallar geliştirmek ve uyulmasını sağlamakla işle başlayabiliriz. Ortak amaç ve etkinlikler oluşturarak yaşamda teknolojiye bilinçlice yer açabiliriz. Çocukların anne babalarının koyduğu doğru kurallara ihtiyacı var. Anne babalarında teknolojik ebeveynlik yolunda gelişmeye! Neslihan Aslıhan Aile ve Çift Terapisti Psikoterapist