Depremler yaşadığımız coğrafyada en çok etkisini gösteren ve insan yaşamını derinden sarsabilme gücüne sahip doğal afetlerin başında gelir. Günlük yaşantımızı sekteye uğratan afetlerin büyüklüğü can kaybıyla ifade edilir.

Kayıplarda travmaya neden olan deprem, yaşamı anlam boyutunda da tehdit ederek, etkisini bireysel ve toplumsal ruh sağlığı sorunlarında farklı şekillerde gösterir. Depremin yıkıcı gücü insanın kendisi ve sevdiği kişilerin yaşamını tehdit etmesi yönüyle travmatik etkiye sahiptir. Korku ve çaresizlik duyguları açığa çıkar. Yaralılar ve ölenlere tanık olmak insanın güvenlik duygusunu sarsıcı görüntülerdir. Travma ise  kişinin sınırlarını zorlayıcı durumlara maruz kalması, aniden ve hazırlıksız olarak  yakalanması ve örselenmesidir. Ruhsal bir kırılma yaşatan deprem ciddi bir stres faktörüdür. 

Depremin şiddeti, süresi, kişilerin travma deneyimleri, deprem sonrası bağ kurulan kişilerin kaybı travmaya verilen tepkiyi de etkiler. Sevilen kişilerin ve yakınların kaybı sonrası  yas tutma ve kederlenme ortaya çıkar. 

Kederimizi kişisel geçmişimiz ve duygusal yapılarımız şekillendirir. Travma ile başa çıkma becerimiz, yaşanılan kayıpların bizim için anlamı ve kişilik örüntülerimiz kederimizin süresini uzatabilir. 

Çözümlenmemiş  kayıplar yaşamımızı şekillendirme gücüne sahiptir. 
Kayıplarda yas tutmanın hakkını vermek önemlidir. Ölümü kabul edebilmek ve kaybettiğimiz her bireyi uğurlayabilmeyi kapsayan bu ifade  Freud’a göre  iç ve dış uyumlarımızın sağlanmasında önemlidir. Travmaya direk maruz kalmak kadar sevdiğimiz ve ya değer verdiğimiz kişilerin başına afetlerin geldiğini öğrenmek de zorlayıcıdır.

*Psikolojik ilk yardımı öğrenmek zorundayız !

Yas ve sonrasında hissedilen aşamaları bilmek psikolojik ilk yardımın temelidir. 
  * inkar:  inanamamak şok evresi 
 * öfke: acıyla başa çıkmak 
 * pazarlık: hayata tutunma 
 * depresyon : acı gerçekle yüzleşme
 * kabullenme: çevreyle iletişim ve hayat dönüş 

Deprem Allah’ın cezalandırması değildir!
Deprem pek  çok duyguyu depreştirebilir. 
Deprem sonrası verilen tepkiler anormal bir duruma verilen normal tepkilerdir.
Deprem sonrası kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları ve dikkat sorunları olabilir. 
Travma ile başa çıkmaya yardımcı standart bir teknik yoktur. 
Bireyin yaşı, kişiliği ve yaşam şekline uygun yöntemler önemlidir. 
TSSB (Travma sonrası stres bozuklukları) bazı kişilerde aylar  boyu devam edebilir. 
Deprem yaşayan kişi konuşmak istemiyorsa zorlanmamalıdır.
Meraklı sorulardan kaçınılmalı ve dinleyici olmaya özen gösterilmelidir. 

Kederiniz kaderiniz olmasın!
     *Keder için ne zaman yardım aranmalıdır?
Belirtilerin uzun sürmesi (bitmeyen keder) ve yaşamın olumsuz etkilenmesi durumunda profesyonel bir destek alınma yoluna gidilmelidir. 

Neslihan ASLIHAN 
Psikoterapist 
Aile ve Çift Terapisti