Haftalardır konuştuğumuz konuşmaya da devam edeceğimiz bir konuyla gene haftayı kapatacağım.

***

Sokak Hayvanlarına yönelik yapılan düzenlemelerde son kararlar alınmaya çalışırken bir yandan da bir çok hayvansever sokaklara dökülüyor ve protesto ediyor. Şimdi birçok farklı açıdan bu konuyu ele almak gerektiğine inanıyorum. Biz hayvanseverlerin derdi kimsenin çoluğunun çocuğunun sokakta ölmesi değil bizlerin derdi bize emanet olan bu canlarında canlarına kast edilmemesi.

***

Kedi ve köpekleri evcilleştirerek doğalarını bozan gene bizleriz gene insanoğlu dünyanın başına ne geliyorsa insanoğlundan sebep ya zaten!

***

Evcilleştirerek doğalarını bozduğumuz hayvanların şimdi tekrar ormanlara dönmelerini bekleyemeyiz ki dönebilecek pekte orman bırakmadık işin doğrusu... TİP Sözcüsü Sera Kadıgil’in karşıtlık savaşı verdiği bu düzenlemede kediler yasanın dışına çıkarıldı. Yeterli mi? HAYIR!

***

Devlet modern ve geniş kapsamlı hayvan bakım alanları yaparsa hayvanlar bu bakım alanlarına toplandığında ve gerekli aşılamaları, kısırlaştırma işlemleri tamamlandığında zaten iki tarafında sorunu çözülmüş olacak. Satın alınarak sokağa atılan canların da önüne geçmek için zaten hali hazır da uyguladığımız çip uygulamasından kontroller sağlanarak sokağa atan vatandaşa caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.

***

Sonuçta hayvanlarımızda birer candır ve bir tarafı yok edersek diğer taraf çoğalacaktır doğanın dengesiyle oynamak bizlerin takdirine kalmış bir durum değildir. Öncelikle buna hakkımız yok!

***

Son satırlarımda barınaklara değinmek istiyorum. Barınaklardaki olumsuz koşullar göz önünde bulundurulduğunda barınaklarda küçücük kafeslerin içine hayvanları kapatmaktansa hayvanlara özel bakım alanları yapılmasının ve gerçekten bu hayvanlarla canı gönülden ilgilenecek bireylerin bu alanlarda çalışması gerektiğine inanıyorum.