Bir ülkenin gelişmesine en önemli katkıyı koyan kurumların başında üniversiteler yani akademi gelmekte. 

Ülkede her birey bir şekilde devletin belirlediği esaslarda ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi alıyor. Üniversiteye gittiğinde ise bilimsel metotları öğreniyor, olaylara ve olgulara bilimsel olarak çok yönlü yaklaşmayı öğreniyor. 

Üniversiteye giden bir bireyin en önemli kazancı özgür düşünce ve farklı düşüncelere kapalı olmamak oluyor. Yani aslında insan olmayı öğreniyor kısacası!
En azından beklenen budur bir üniversite mezunundan!

Aynı zamanda üniversite bir meslek öğrenim alanıdır, insanlık için bilim yapmayı öğrettiği gibi bir üniversite/ akademi bireye dünyada geçimini sağlayacak bir meslekte kazandırır. 

En azından beklenen budur üniversiteden!

Günümüzde Türkiye şartlarına baktığımızda ise her iki durumdan da tam anlamıyla bahsetmek ne yazık ki mümkün değil!

Bunun en önemli sebebi ise, üniversite giriş sistemi elbette!

AKP sağ olsun zaten kötü olan bir eğitim sistemini daha da beter etti!

21.yüzyıl Türkiye’sinde eksi netle çocuklar üniversite kazanıyor. 

Bakkal dükkanı gibi üniversite açarsan olacağı bu!

Liyakat değil de, ahbaplığı esas alırsan olacağı tam da bu!

Liyakat sahibi insanları değil de eşini dostunu üniversiteye hoca yaparsan olacağı bu!

Sistemdeki eksikleri düzeltmek yerine eğitimi her hamlesiyle daha beter hale getirdi AKP!

Bireyi yaşama hazırlayan eğitim sisteminin son halkası üniversiteler bugün kan ağlıyor.
Nasıl ağlamasın ki?

Üniversite bilim üretilen yerdir! 
Bilim ise ortak aklın ürünüdür. 

Sen üniversitelerin temel direği asistanlık sistemini değiştirirsen ortada ne ortak akıl bırakırsın ne de bilim üretecek insanlar!
Eskiden liyakat sahibi hocalar, liyakatinden emin oldukları asistanlarını kendileri seçerdi. 

Kendisiyle çalışabileceğine, ortak bilim üretebileceğine ve ülkesinin gelişmişliğine katkı koyabileceklerine inandığı öğrencilerini seçer ve yetiştirirdi. Kendisi de onunla beraber öğrenir ve gelişirdi.

Zaten bir işte esas olanda bu değil midir? Usta çırak ilişkisi. 
Ama AKP geldi ne yaptı? Üniversitelerdeki usta çırak ilişkisini ahbap çavuş ilişkisi olarak topluma lanse etti ve sistemi tamamen değiştirdi!

Bugün bir profesör üniversitede çalışmak istediği öğrencisini kendisi seçemiyor. 

Dayısı olan üniversite kadrosuna yerleşiyor, hoca da onunla bilim üretmeye çalışıyor. 

Ne kadar mümkünse!

Üniversitede hocalarıyla dirsek çürüterek ilerlemek isteyen gençler ise dayıları olmadığı için özel sektörde birilerini zengin etmek için didinip duruyor. 

İşten yorgun argın eve geldiğinde de akşamdan akşama bilim üretmeye çalışıyor. 

Bir işte çalışmasa nasıl geçinecek, hastalandığında nasıl hastaneye gidecek?

Şansı yaver gitti de devletten burs aldı diyelim. Alacağı para en fazla 3825 TL. Harca harca bitmez!

Üniversitelerde ahbap çavuşluğu bitireceğini söyleyerek sistem üstüne sistem deneyen AKP, üniversitelerdeki usta çırak ilişkisini yerle bir etti! 

Kendi ahbap çavuş ilişkisini kurdu, ülkenin her resmi kurumunda olduğu gibi.

Ülkede eğitimi mahvetmekle de kalmadı AKP ülkenin temeline de dinamit döşemiş oldu aynı zamanda.

Ülkede eğitim çöktü ey Türk milleti 

Hepimiz enkazın altında kaldık!

Ancak bu ülke AKP’ye inat bilim üretmeye devam edenlerin sayesinde tekrar ayağa kalkacak!

TOLGA ŞAHİN