Adalet ve kalkınma vaatleriyle iktidara koşar adım gelen AKP’nin iktidara geldiği yıl, OECD’nin eğitim endeksinde Türkiye 38 ülke arasında 11’nci sıradaydı.

AKP iktidarı her alanı sömürerek tükettiği gibi eğitim sistemini de baştan aşağı bir sömürü aracı
haline getirdi. Tabi bu süreç içinde Türkiye önce 36. sıraya sonrasında ise 41.sıraya geriledi ve
burada takılı kaldı. Ne yukarı çıkabiliyoruz ne aşağı iniyoruz ancak değerlendirmeye katılan ülke sayısı her sene
artıyor yani ülkemizde eğitim her sene değersizleşmeye devam ediyor.
Peki bu sıralamada üst sıralarda yer alan Finlandiya, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler neyi
bizden farklı ve daha iyi yapıyor ki oralarda eğitim seviyeleri arş-ı alada bizde ise utancından
yerin dibine girmiş vaziyette.

Bugün ülkemizde üniversite mezunu bireylerin mezun oldukları alanla ilgili bilgi düzeylerinin
oldukça düşük olduğu uzmanlar tarafından dile getirilen bir konu. Peki bundaki temel neden ne?

Temel neden ezberci eğitim sistemi. Bir konunun veya teoremin temel yapısını anlatmak ve
üzerine öğrencinin düşünmesini sağlamak yerine biz neyi tercih ediyoruz, ezberle formülü, yaz
sınav kağıdına, bitir okulu. Peki ya sonrası? Sonrası felaket gördüğünüz gibi…
Şimdi size AKP’nin sömürü düzenine getirdiği eğitim sisteminde gelinen son noktayı aktarmak
istiyorum.

Artık devlet okulları da sömürü sistemine dahil olmuş durumda. Devlet okullarında ortaokula
geçecek olan öğrencileri birtakım sınavlara tabi tutuyorlar ve sınav sonuçlarına göre, veliye sizin
çocuğunuzun dil yeteneği var özel İngilizce sınıfına kaydınızı yaptırabiliriz eğer isterseniz
deniliyor.

Tabi veli, çocuğunun başarısını duyunca havalara uçuyor. Uygulanan sınavı geçtiği için seçilmiş
olan öğrencilerin olduğu sınıfa çocuğunu göndermek istediğinde ise orda bi dur bakalım deniliyor
veliye! Önce ver bakalım 4,500 - 5000 TL civarı ücreti. Veli doğal olarak şu soruyu soruyor: Eee
bu da neyin parası şimdi?

Bu neyin parası biliyor musunuz? Dışarıdan getirilecek yabancı İngilizce hocasına verilecek maaş
ve sadece bir yayın evininden alınması gereken (diğer yayınevinin kitaplarından öğrenilemiyor
çünkü İngilizce!) kitabın ücreti.
Eee sizin ne farkınız kaldı yurtdışından hoca getirtip özel dil kursları açan kapitalistlerden?

Demek ki ülkemizde eğitim ücretsiz değil. En azından verilmesi gereken eğitim ücretsiz değil,
çocuğunuza gerçek bir eğitim vermek istiyorsanız kesenin ağzını açmanız gerekiyor.

Bir sosyal devlette hak olan kaliteli ücretsiz eğitimi sağlamak yerine böylesi bir yola başvuran
devlet ne demek istiyor biliyor musunuz?
“Ben kendi eğittiğim öğretmenin yeterliliğine güvenmiyorum. Benim yetiştirdiğim öğretmen
öğrencilere gerekli eğitimi veremez”
Devlet tam olarak bunu söylemek istiyor vatandaşına.

Peki sormak lazım devletin ilgili kurumlarına bir çocuğu yetiştirmenin, çağın gerektirdiği
donanımlara sahip olmasını sağlamanın yolu eğitim emperyalizmine izin vermekten mi gerçiyor?