Az önce telefonuma İstanbul Büyükşehir Belediye’sinden bir mesaj geldi. Mesajda şu ifadeler yer alıyor:
“Güçlü Kadınlar Bu Şehirde!
8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun…”
Görselini de şöyle ekleyeyim sizler için:
İBB'nin çalışmalarını takip ediyorum beğeniyorum. 2019 yerel seçimlerinde kaleme aldığım "Gençliğimiz Var" kitabımın ardından da İstanbul'da yaşadığım için devamlı olarak yakından takip ettim çalışmalarını. Destekliyorum fakat bu durum hoşuma gitmedi ve eleştiri süzgecime takıldı.
Güçlü kadınlar İstanbul’daysa eğer diğer kadınlarımızın gücü nerede?
Diğer illerimizdeki kadınların gücü neden göz ardı ediliyor?
İBB’nin kutlama mesajında neden İstanbul öne çıkarılıyor?
Neden Dünya Kadınlar Günü de diğer birçok konuda olduğu gibi siyasi bir malzeme haline getiriliyor?
İstanbul dışındaki kadınlarımızın gücü neden gölgede kalıyor?
Adana’daki
Adıyaman’daki
Afyonkarahisar’daki
Ağrı’daki
Aksaray’daki
Amasya’daki
Ankara’daki
Antalya’daki
Ardahan’daki
Artvin’deki
Aydın’daki
Balıkesir’deki
Bartın’daki
Batman’daki
Bayburt’taki
Bilecik’teki
Bingöl’deki
Bitlis’teki
Bolu’daki
Burdur’daki
Bursa’daki
Çanakkale’deki
Çankırı’daki
Çorum’daki
Denizli’deki
Diyarbakır’daki
Düzce’deki
Edirne’deki
Elazığ’daki
Erzincan’daki
Erzurum’daki
Eskişehir’deki
Gaziantep’teki
Giresun’daki
Gümüşhane’deki
Hakkâri’deki
Hatay’daki
Iğdır’daki
Isparta’daki
İzmir’deki
Kahramanmaraş’taki
Karabük’teki
Karaman’daki
Kars’taki
Kastamonu’daki
Kayseri’deki
Kilis’teki
Kırıkkale’deki
Kırklareli’ndeki
Kırşehir’deki
Kocaeli’ndeki
Konya’daki
Kütahya’daki
Malatya’daki
Manisa’daki
Mardin’deki
Mersin’deki
Muğla’daki
Muş’taki
Nevşehir’deki
Niğde’deki
Ordu’daki
Osmaniye’deki
Rize’deki
Sakarya’daki
Samsun’daki
Şanlıurfa’daki
Siirt’teki
Sinop’taki
Sivas’taki
Şırnak’taki
Tekirdağ’daki
Tokat’taki
Trabzon’daki
Tunceli’deki
Uşak’taki
Van’daki
Yalova’daki
Yozgat’taki
Zonguldak’taki kadınlarımız neden ayrıştırıldı?
İstanbul’da sabahın köründe trafiğe çıkıp kalabalığın içinde; her zorbalığa karşı göğüs geren kadın da güçlüdür; Sivas’ın bir köyünde sabahın köründe karda kışta soba yakıp çocuklarını okula gönderen kadın da güçlüdür.
İstanbul’da gece sokakta rahat rahat yürüyemeyen kadın da güçlüdür; Şırnak’a atandığında zorlu yaşam koşullarıyla görevini yapan öğretmen de güçlüdür.
İstanbul’da tek bir maaşla ev geçindirmek için uğraş veren kadın da güçlüdür; Manisa’da çiftçilik yaparak yazın sıcağında ter döken kadın da güçlüdür.
Herkesin hayatı kendi verdiği mücadelesi kadardır.
Ve eminim her kadın da kendi mücadelesinde güzel!
“Güçlü kadınlar bu şehirde” diye tanımlayıp ayrıştırmak oldukça yanlış.
Dünya Kadınlar Günü’ne de siyasetin karıştırıldığına ilk kez şahit oluyorum.
Ve bu durum ciddi anlamda rahatsız edici bir hale geldi.
Her şeye rağmen ayrıştırmadan; kutuplaşmadan, çıkarları doğrultusunda vurgu yapmaya ihtiyacı olmayan insanların, dünyada daha iyi yer edinebileceği kanısındayım.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir" sözü unutulmuş olmalı ki; güçlü kadınların bir şehirde toplandığına inanan bir mesaj atılmış.
Güçlü kadınlar yalnızca bir şehirde değil.
GÜÇLÜ KADINLAR HER YERDE!
VE HER YERDE OLMAYA DA DEVAM EDECEK!
Ben bir şehirdeki kadınların değil;
DÜNYADAKİ TÜM KADINLARIN KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.
İYİ Kİ VARIZ!
HANDE BALCAN