Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin gündemi bir olayla sarsıldı. Yine bir çocuk gelin vakası.
Bildiğiniz üzere İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirdiği ortaya çıktı.
Timur Soykan ile Halk TV ekibinin, 6 yaşındayken gelinlik giydirilen çocuğun fotoğraflarına ulaştığını medyadan okuduk. Soykan şu ifadeleri aktarmıştı:
“Yusuf Ziya Gümüşel ve ailesinin oturduğu dairenin karşısında 29 yaşındaki tarikat mensubu Kadir İstekli oturuyor. Çocuk 6 yaşına geldiğinde ona bir gelinlik giydirip 29 yaşındaki adamla imam nikahı kıyıyorlar. Çocuk anlatıyor; bir gün sonra beni Kadir'in evine gönderdiler, orada istismara uğradım. Ve Kadir İstekli diyor ki: Bu bir oyun, sen benim karımsın, ben senin kocanım.”
Nasıl bir zihniyet bu?
Henüz 6 yaşındaki bir çocuğa yapılan bu ayıp, aslında tüm çocuklara yapılmış demektir. Çünkü bu zihniyet yüzünden bizim bilmediğimiz daha kaç çocuk bu şekilde bir olaya maruz kaldı. Medyaya yansıyan ne ise o kadarız ya hani biz! Peki ya perdenin görünmeyen yüzünde daha kaç çocuğun hayalleri savruldu, kalbi sızladı?
Peki kim bilecek, kimden bilecek? Yapılanların hesabı kimden sorulacak?
Şeyh, hoca dediklerinizden en çok darbeyi yemediniz mi?
Medyaya yansıyan olayların binlercesinin ardında onların payı çıkmadı mı?
Dinin ardına sığınarak, verdiğiniz fetvaların tadı kaçmadı mı?
Bu olay yaşanıyor ve AKP cephesinde herkes dilsiz kesiliyor.
Sosyal medya kullanıcıları isyan tweetleri atıyor.
Birkaç gazeteci duyar kasmak için kolları sıvıyor.
Eee arkadaşlar sorunun çözümü kimde?
Bu olay yalnızca geçtiğimiz gün mü oldu?
Çok değil yakın geçmişe gidersek, bu ülkede imam nikahıyla evlendirilen 11 yaşındaki kız çocuğu doğum yapmadı mı?
Bu ülkede, 15 yaşında evlendirilen kız kaçıp polise sığınmadı mı?
Bu ülkede, 13 yaşında evlendirilen kız çocuğu 40 yaşındaki adamdan şiddet görmedi mi? Ardından adamın evi terk etmesi üzerine 17 yaşındayken üç çocuğu ile ortada kalmadı mı?
Bu ülke bu ve bunun gibi olaylara şahit olmadı mı?
Eee peki geçmiş mi? Geçecek mi?
***
Önce insan olalım derken, sizler ayrıştırmanın peşindesiniz?
“Saçını açmış, mini etek giymiş, LGBT’yi savunmuş…
Rakı masasına oturmuş, kadeh tokuşturmuş, Atatürk’ü benimsemiş o zaman kesin solcudur…
Alkol içenler; imansızdır, duaları kabul olmaz. Onlar Allah’a uzaktır. Fakat sakal bırakanlar, çarşaf giyenler günahsızdır. Allah’a en yakın onlardır” gibi sayısız
düşünceleriniz…
Toplum şu an ikiye bölünmüş ise işte sizlerin yarattığı bu tablo yüzünden. Sizlerin kıyaslamalarınız, insanı önce “insan” olarak kabul etmemeniz yüzünden. Hep bir kalıba sokma, bir sınıfa dahil etmeniz yüzünden!
***
Mesela burada ufak bir örnek vereyim.
İsim vermeyeyim tanıdığım bir kardeşim yaşlı bir teyzemizle muhabbet ediyormuş. Teyzemiz kadınların erkeklerle tokalaşmasının günah olduğunu, erkek teninin kadın tenine temas etmemesi gerektiğini savunmuş. Dakikalar sonrasında savunmanın önüne geçerek fikrini dayatmaya kalkmış. Bizim kardeşimiz de sitem ederek şu cümleleri kullanmış:
Burada gelmiş bize ahkam kesiyorsun. Siz bağlı olduğunuz tarikatta kadınlar olarak tek sıraya geçip, hoca dediğiniz adamın ayaklarına kapanıp eteğini öpmüyor musun?
Teyzenin verdiği yanıt şu: Evet ama o bizim hocamız!
Ardından kardeşimiz daha da sesini yükselterek: Nereden biliyorsun hoca olduğunu? Ufacık çocuklara hoca dediğiniz adamlar taciz etmedi mi? Ufacık çocuklarla hoca dediğiniz adamlar evlenmedi mi? Utanın!
Ve sessizlik! Kabulleniş…
Ama anlayana. Zihniyet değişmedikçe toplumun yarası iyileşir mi?
***
Açın televizyonu gezin kanalları bakın bir haberlere! Tabii şimdi medya kimlerin elinde bu da ayrı bir yazı konusu! Hangi vicdansızlar bildiği doğruları yazmaktan korkuyorlar. Sırf çıkarları uğruna. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek iktidara iyiyi, güzeli göstermenin peşinde! Neyse sayılıda olsa bakabielceğiniz kanallar hala var çok yakında verdiğiniz oylarla yanlış kararlar alırsanız onlar da gidecek! Yeri gelmişken şu köşeye iliştireyim. Şimdi gri bir dünyanız varsa o vakit karanlık bir hayata bürünecek ve hiçbir şeyden haberiniz olmayacak. Kör bir yaşamda nefes almayı yeğliyorsanız onu bilemem!
Hemen konumuza dönelim tekrar! Hakikatleri gösteren bir kanal buldunuz diyelim şöyle durun ve izleyin. İzledikten sonra oturun da zahmet olmazsa biraz araştırın. Kulaktan duyma bilgilere karnınız tok olsun kendiniz erişin ve öğrenin.
Çocuk evlilikler, tecavüzler, tacizler hiç mi hocalar tarafından yapılmamış.
Bu herifler sütten çıkmış ak kaşık mı?
Biraz araştırın hele!
ASIL SİZ “HOCA” DEDİKLERİNİZDEN KORKUN!
