Dinmeyen yara. Çözülemeyen sorun. Huzur gitmeyen topraklar. Ölenlerin sayısı arttıkça ve yaşları küçüldükçe anca daha fazla gündem olabilen katliam. Sapanla füzenin mücadelesi. Zalimle mazlumun. Duyarsızlık bir tarafa akbaba gibi kalanı paylaşma hırsı. Batı’nın ve siyonizmin topraklara demokrasi getirme yalanı.
Çözüm ne? Var mı? Tünelin sonundaki ışık yakın mı? Ürün boykot edelim diyoruz. Edelim. Ama alternatiflerini de üretelim. Üretelim ki onlar en gelişmiş silahlarla mücadele ederken Filistin halkı taş atmasın. Bugünler gelmeden tedbirlerimi alsınlar ki güçlü ekonomileri ve savunma sistemleri ile kimse bu saldırılara cesaret edemesin. Yoksa gitmek kolay Gazze’ye. Ya şehit olunur ya gazi. Ancak öncesinde ter dökülsün ki sonrasında kanları akmasın. Tabi en önemlisi içten çürütmesinler ülkelerini. Ayıklasınlar ayrık otlarını. Arap ülkeleri Fildişi kulelerinden teşrif buyursunlar ve tüm müslüman alemi kenetlensin kutsal topraklar için. Duyarlı dünya halkları da savaş açsın bu zulme. Olur mu? Olsun olduralım.
Çocukların yeri mezar değil okul. Her insan bir kere geldiği hayatı huzur içinde yaşamalı. Her ülke de bir gün sıranın kendine de geleceğini düşünmeli. Bir taraftan da kendi ülke menfaatlerimizi düşünmeliyiz. Söylemlerimiz ve eylemlerimiz bu doğrultuda istikrarlı ve tutarlı olmalı. Bizi çekmek istedikleri oyunlara gelmemeliyiz. Domuzla çamurda güreşilmez.
Şu an canla kanla bir bedel ödeniyor bedel. Bağımsz Müslüman Filistin Devletinin doğum sancıları sona yaklaştı buna herkes şahit olacak. Bir de bu zulmü yapan ve destekleyenler rezil olacak. Ona da şahit olacağız bu çok uzak olmayan bir zamanda olacak biiznillah...
FATİH DÜNEMEZ