NARİN DİRİ
(ANKARA) - Ukrayna’nın Kursk'a yönelik başlattığı ve ABD ile Avrupa menşeli zırhlı araçların kullanıldığı saldırının, savaşın başladığı 2022'den bu yana Kiev’in yürüttüğü en büyük Batı destekli sınır ötesi askeri operasyon olarak görülüyor. Biden yönetimi, dün Ukrayna’nın Kursk operasyonda, ABD silahlarının Rusya içerisinde ''kabul edilebilir bir biçimde’’ kullanıldığını belirtti. Bu durum, ABD’nin şimdiye kadarki duruşundan bir sapma olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna, salı günü Moskova'nın yaklaşık 500 km güney batısında bulunan Kursk'a yönelik saldırı başlattı. Saldırı, Ukrayna savaşının başladığı 2022'den bu yana, Kiev’in yürüttüğü en büyük Batı destekli sınır ötesi askeri operasyon olarak görülüyor. Moskova tarafından ''büyük bir provokasyon’’ olarak nitelenen saldırıya ait görüntülerde, ABD ve AB ülkeleri tarafından Ukrayna’ya bağışlanan zırhlı savaş araçlarının kullanıldığı görülüyor. Biden yönetiminin, geçmişte ABD silahlarının doğrudan Rusya topraklarında kullanılmasına yönelik kısıtlamalarına rağmen, Washington’dan bu gelişmeye anında bir itiraz gelmedi.
Kursk’a yönelik beklenmedik saldırı Batı medyasında, savaşın Rusya'nın içine taşınmasını amaçlayan bir adım olarak görülüyor. Aynı zamanda, Ukrayna'ın son aylarda kaybettiği topraklardan Rus askerini uzaklaştırmayı veya Moskova ile gelecekteki müzakereler için avantaj sağlamayı amaçladığı düşünülüyor.
Rusya'ya yönelik önceki saldırılar, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile resmi olarak ilişkilendirilemeyen milis gruplar tarafından gerçekleştirilmişti. Kursk saldırısında ise, ABD ve Alman tanklarıyla donatılmış saldırı taburları ve Ukrayna askerinin yer aldığı görülüyor. Biden yönetimi, dün Ukrayna’nın Kursk operasyonda, ABD silahlarının Rusya içerisinde ''kabul edilebilir bir biçimde’’ kullanıldığını belirtti. Bu durum, ABD’nin şimdiye kadarki duruşundan bir sapma olarak görülüyor.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sabrina Singh, gazetecilere verdiği demeçte, Ukrayna’nın sınır ötesi saldırısına ilişkin “Sınırdan gelen saldırıları gördüklerinde yanıt verme yeteneklerine sahip olmaları gerekiyor” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Rusya'nın Kursk bölgesinden Ukrayna'ya saldırılar düzenlediğini ve ABD'nin Kiev’in kendini savunma hakkını desteklediğini söyledi.
Almanya Savunma Bakanlığı sözcüsü ise ABD’nin açıklamalarına benzer bir şekilde, Berlin’in “Ukrayna’yı Rus saldırganına karşı savunma mücadelesinde desteklemek” amacında olduğunu söyledi ve Ukrayna'nın saldırılara karşı kendini savunma hakkı olduğunu vurgulayan geçmiş açıklamalarına atıfta bulundu.
Ukrayna askerlerinin Rusya içerisinde 10 km kadar ilerlediği bildirildi. Kursk Valisi Alexei Smirnov, onlarca sivilin yaralandığını ve can kayıpları olduğunu bildirdi. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Rusya’nın Kursk’ta Ukrayna güçlerine yönelik müdahalesinde 945 Ukrayna askeri öldürüldü. Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov, çarşamba günü Putin’e Ukrayna saldırısının durdurulduğunu bildirdi. Ancak bölgeden kaynaklar Kursk’taki Sudzha kasabasının Ukrayna tarafından işgal edildiğini öne sürdü.
Ukrayna Başkanlık Danışmanı Mykhailo Podolyakş, ülkenin ulusal televizyonun haber bülteninde, Kursk baskına özel olarak değinmeden, Rus topraklarındaki askeri eylemlerin, Ukrayna’nın savaşın sonlandırılması için gelecekteki müzakerelerdeki pozisyonunu güçlendirebileceğini öne sürdü. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de benzer tondaki bir açıklamasında, Kursk saldırısına doğrudan atıfta bulunmadı.
ABD medyasında yer alan yorumlarda, 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinden önce Ukrayna’nın askeri pozisyonlarını iyileştirme konusunda bir aciliyet hissettiği ifade ediliyor. ABD tarafından yapılan son güvenlik yardımı, Kongre'deki Cumhuriyetçiler tarafından altı aydan uzun süre bekletilmişti. Bu ABD seçimlerini Cumhuriyetçi Aday Donald Trump’ın kazanması halinde Ukrayna’ya askeri yardımların kesilebileceği yönünde bir sinyal olarak görülüyor. Trump, iktidara gelmesi halinde savaşın müzakere yoluyla çözülmesi için hızla iki tarafı yönlendireceğini söylemişti.
