AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Diyarbakır Barosu arasında şiddet gören kadınlara adli yardım sağlanması amacıyla protokol imzalandı. Protokol kapsamında, şiddete uğrayan kadınları, kadın avukat savunacak.
Şiddet gören kadınlara adli yardım ve belediye personeline eğitim hizmeti verilmesi amacıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Diyarbakır Barosu arasında protokol imzalandı. Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ve Baro Başkanı Av. Nahit Eren arasında imzalanan protokolde, şiddete uğrayan kadınlara sağlanacak adli yardım kapsamında, kadın avukat atanacağı bildirildi.
Büyükşehir Belediyesi’nde düzenlenen protokolün imza töreninde konuşan Eş Başkan Küçük, kadına yönelik şiddet, Türkiye’de her geçen gün daha fazla artığını ifade ederek, kadına yönelik şiddetin durdurulması, farkındalık çalışmaları ve şiddet gören kadınların hukuki destek alması için önemli bir gündem olduğunu söyledi. Eş Başkan Küçük, “Diyarbakır’da kadına şiddete yönelik mücadele eden kurumların, belediyemiz bünyesindeki ilgili birimlerin, baronun kadın komisyonunun öncülüğünde geliştirilen ve bize baro tarafından bir öneri olarak getirilen çalışmayı bugün tamamladık. Diyarbakır’a yakışır bir protokol açığa çıktı. Çünkü bu protokol, Türkiye’nin başka illerinde de belediyeler tarafından imzalanıyor. Ancak bizler uzun süredir kadın alanında çalışan, örgütlenen, kadına yönelik şiddete yönelik çalışma yürüten bir kent olarak, bu hafızayı, bu deneyimi, bu protokole yerleştirdik. Diyarbakır’a özgü bir çalışma çıktı. Diğer kentlerdeki sözleşmelerde adli yardım alacak olan kadınların avukatlarının cinsiyeti belirtilmemişken, biz bu protokolümüzde adli yardım alacak kadınların bir kadın avukat tarafından savunulmasını kararlaştırdık” dedi.
‘Adli yardım hizmetini bakanlığın sağladığı kaynaklarla karşılayamıyoruz’
Diyarbakır Baro Başkanı Av. Nahit Eren ise, Avrupa Birliği’ne uyum süreciyle birlikte hak arama özgürlüğünün önünün açılması konusunda Türkiye’nin önemli taahhütleri olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Maalesef Türkiye’de adli yardım almak, hak arama özgürlüğü, adalete ulaşabilmekte önemli bir ekonomik külfettir. İnsanlar haklı oldukları ya da yürütmesi gereken bir hak mücadelesinde yargı harçları ve hukuki danışmanlığı ücretleri nedeniyle maalesef yargı makamlarının önüne taşıyamıyor. Türkiye’de mevcut ekonomik koşullarda aslında Adalet Bakanlığı’nın yükümlülüğünde olan bu tür yargı harçları ve hukuki danışmanlık ücretleri maalesef karşılanamıyor. Bu anlamda Diyarbakır Barosu olarak, adli yardım hizmetini bakanlığın sağladığı kaynaklarla karşılayamıyoruz. Sadece Diyarbakır Barosu şu anda şiddet mağduru olan, şiddet nedeniyle bizlere başvuran kadınlara destek çalışması içerisindeyiz. Ama maalesef bunu da bizler mevcut kaynaklarla, yüksek harçlardan dolayı yerine getiremiyoruz. Büyükşehir Belediyesi bu anlamda çok kıymetli katkıyla ve protokolün de aynı zamanda kendi özgü kadın haklarına yönelik çalışmaları da barındırıyor olması bizler açısında protokolü daha da kıymetli kılıyor. Her güne bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz. Geçmişte bu cümleyi kullanıyorduk. Ama artık güne bir kadın cinayetiyle değil, birden fazla kadın cinayetiyle uyanma noktasına geldik."