Gündem

CHP İstanbul İl Başkanı Çelik, Şerefiye Festivali’nde konuştu: "Toplumsal barışı pekiştirmeliyiz"

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclis Başkan vekili Nuri Aslan, il yönetimi ve ilçe başkanları Sivas Zara’da Şerefiye Dernekler Federasyonu’nun düzenlediği festivale katıldı. Çelik buradaki konuşmasında, "Türkiye demokrasisini hep birlikte güçlendirmemiz gerekiyor. Ve en önemlisi Türkiye’nin toplumsal barışını pekiştirmemiz gerekiyor” dedi. 

(SİVAS) - CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclis Başkan vekili Nuri Aslan, il yönetimi ve ilçe başkanları Sivas Zara’da Şerefiye Dernekler Federasyonu’nun düzenlediği festivale katıldı. Çelik buradaki konuşmasında, "Türkiye demokrasisini hep birlikte güçlendirmemiz gerekiyor. Ve en önemlisi Türkiye’nin toplumsal barışını pekiştirmemiz gerekiyor” dedi. 

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İfestival alanındaki tribünde oturan kadınlara çiçek dağıttı.

Festival’de protokol konuşması yapan Çelik sözlerine Sivaslılara teşekkür ederek başladı. Konuşmasında hayat hikayesine değinen ve Şerefiye'nin kendisi için ikinci bir üniversite olduğunu belirten Çelik şunları söyledi:

“Şerefiye sosyal ve kültürel üniversitesi öğrencisiyim”

“Doğduğum topraklarda bir aradayız. Ahmet başkan da ifade etti. İstanbul İl Başkanlığı önünde il başkanlığı adaylığımı açıkladığımda uzun bir konuşma yapmıştım. İçerisinde bir cümle vardı. Demiştim ki sekiz yaşında bir çocukken Sivas’ın bir köyünden bir çift kara lastikle geldiğim bu şehirde bana il başkanlığı görevini layık görenlere teşekkür ediyorum demiştim. İşte o köy burası. O köy şu tepenin arkasında, annem şu tepenin arkasında doğdu. Şu tepenin arkasında Armutçayır’da öğretmenlik yaptı. Bu köylerden bir çift kara lastikle gittik Büyükşehir’e. Ama bu hikaye sadece benim hikayem değil. Bu hikaye hepimizin hikayesi. Biz, büyüklerimiz, babalarımız, annelerimiz, çocukları daha iyi bir okulda okusun diye daha güzel bir gelecek yaşasınlar diye bir tahta valizle, bir çift kara lastikle kimisi buradan Ankara’ya, kimi İzmir’e, kimi İstanbul’a, kimi Avrupa’nın değişik yerlerine gittiler. Ama bu toprakları hiç unutmadılar. Bu topraklarla bağlarını hiç koparmadılar"

“Milli mücadelenin planları Sivas'ta yapıldı”

4 Eylül Kongresi’nin Sivas’ta yapıldığını anımsatan Çelik, bu anlamıyla Cumhuriyet’in temellerinin Sivas’ta atıldığına dikkati çekerek şunları söyledi:

“Biz Sivas programımıza 4 Eylül Kongre müzesini ziyaret ederek başladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 4 Eylül 1919’da arkadaşlarıyla birlikte Sivas Kongresini kurmuştur. Neden Sivas’a geldiğimizde ilk önce kongre müzesine gittik. Çünkü buradan bir kez daha bütün Türkiye’ye hatırlatmak istedik. Sivas Türkiye’nin en önemli şehirlerinden bir tanesidir. Milli mücadelenin planları burada yapıldı. Birinci Dünya Savaşı sonrası yurdun dört bir yanı emperyalist işgal altındayken Kurtuluş Savaşı’nın planları burada yapıldı. Cumhuriyetin temelleri atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Sivas’ta tam yüz sekiz gün kaldı. Cumhuriyeti planladılar. Milli mücadeleyi planladılar. Ve hepimizin dedeleriyle, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz, Çerkez’iyle, Boşnak’ıyla Alevi’siyle, Sünni’siyle bu topraklar dünya tarihinin en büyük mücadelelerinden bir tanesini sergiledi ve bizlere bu güzel Cumhuriyeti armağan ettiler."

“Ülke Marshall planlarıyla emparyalizme bağımlı hale geldi" 

“Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok önemli sanayileşme adımları atıldı. Köy enstitüleriyle eğitim seferberliği başlatıldı. Kadınlara seçme seçilme hakkı ve çeşitli haklar tanındı” diyen Çelik 1947 yılında kabul edilen Marshall planlarıyla ekonominin yıllar içinde emperyalizme bağımlı hale geldiğini belirterek “Ne yazık ki Türkiye ekonomide, kalkınmada, sanayi yerine, tarıma yönlendirildi ve aradan geçen yetmiş beş yılda Türkiye ekonomisi gün geçtikçe bağımlı bir hale geldi. Türkiye ekonomisi yetmiş beş yılda kademe kademe emperyalist ülkelere bağımlı hale geldi.”

“Toğlumsal barışı pekiştirmemiz gerekiyor" 

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında kendilerine büyük görevler düştüğünü belirten Çelik yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Cumhuriyetimiz yüz yaşını tamamladı. İkinci yüzyıla geçiş yaptık. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın hep birlikte, hepimize büyük görevler düşüyor. İkinci yüzyılın şafağında Türkiye’yi yeniden tarımda, teknolojide, sanayide üreten bir ülke haline getirmemiz gerekiyor. Eğitim seferberliği başlatmamız gerekiyor. Türkiye demokrasisini hep birlikte güçlendirmemiz gerekiyor. Ve en önemlisi Türkiye’nin toplumsal barışını pekiştirmemiz gerekiyor.”

 “Katliamlara karşı sesimizi yükseltmeliyiz"

Kendi içinde etnik mezhepsel olarak bölünen ülkelerin parçalandığını belirten Çelik, Irak ve Suriye örneğine işaretle birlik ve beraberlik mesajları verdi:

“Kendi içerisinde sosyal, siyasal, etnik bölünmeler yaşayan ülkelerin ne hale geldiğini yanı başımızdaki ülkelerden görüyoruz. Dün Irak’ta gördük. Bugün Suriye’de görüyoruz. Eğer ülkelerde etnik bölünmeler, mezhepsel bölünmeler varsa emperyalist güçler oralara geliyorlar. Oraya barış getireceğiz diye milyonlarca insanı katlediyorlar. Irak’ta milyonlarca Müslüman’ı katlettiler. Kentleri yok ettiler. Tarihini yok ettiler. Suriye’de insanları öldürdüler. Kentlerin tarihini yok ettiler. Bugün de Filistin’de suçsuz günahsız insanlara kıyıyorlar. Masum bebekler katlediliyor Filistin’de. Masum insanlar, masum kadınlar katlediliyor. Bu katliamların karşısında dünyanın neresinde olursak olalım sesimizi yükseltmeliyiz. Sesimizi bu katliamlar karşısında hep gür çıkartmalıyız. Ülkemizin birlik beraberliğini savunmalıyız. Ülkemizin birlik beraberliğini pekiştirmeliyiz.”

Çelik konuşmasını Aşık Veysel'in sözleriyle bitirdi

“Birlik beraberlik duyguları bu toprakların mayasında vardır. Şerefiye de vardır” ifadelerini kullanan Çelik konuşmasını Aşık Veysel’in sözleriyle tamamladı:

“Yaşadığı tüm acılara rağmen Sivas’ta birlik beraberlik duyguları vardır. Bize düşen daha güçlü bir Şerefiye, daha güçlü bir Zara, daha güçlü bir Türkiye için var gücümüzle çalışmak, tıpkı bu Sivas’ımızın ozanlarından bir tanesine söylediği gibi birlik duygularını pekiştirmeliyiz. Ne demişti Aşık Veysel: ‘Veysel sapma sağa sola. Sen Allah’tan birlik dile, ikilikten gelir bela, dava insanlık davası, bizim davamız önce hak davası, bizim davamız, memleket davası. Bizim davamız insanlık davası”

Festival halay ve konserlerle sona erdi.