21 Mart gelince hemen aklımıza down sendromlular geliyor. Farkındalık programları yapılıyor. Ziyaretler, videolar yoğun bir şekilde yapılıyor. Gel gelelim sorunlar 22 Mart sabahı gerçeklerle baş başa kalıyoruz. Oysa engel yalnızca elde, ayakta, gözde, kulakta değildir. Asıl engel nasırlaşmış bir kalbe ve ağlamayan bir göze sahip olmaktır. Eğer duygularınız varsa ve insana insanca değer verebiliyorsanız siz engelli değilsinizdir. Gelişen Dünya’da kendine yeni bir yer bulmaya çalışan Türkiye'mizde, biz engelliler maalesef halen içinden çıkamadığımız birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Birçok sivil toplum örgütünde başkanlık ve denetleme kurulu üyeliği yapan engelli bir vatandaş olarak şunu itiraf etmeliyim ki, sorunlarımızı ferdî olarak anlatmak asla yeterli olmuyor. Hayatına, çeşitli engelleriyle devam eden bizler, sorunlarımızı daha teşkilatlı daha derli toplu olarak anlatmak zorundayız. İşte tam da bu noktada ihtiyacımız olan şey, görevi sadece engellilere hizmet etmek olan bir “bakanlığa” sahip olmaktır. Sosyo-kültürel yozlaşmaya karşı Milli Eğitim, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Gençlik ve Spor, Kültür ve Turizm hatta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi çok sayıda Bakanlık birbiriyle koordineli olarak muhtelif çalışmalar yapılmakta. Aynı şekilde askeri ve ekonomik alanlarda da, gerek memleket dahlinde ve gerekse uluslararası hususlarda da yine çok sayıda bakanlık tarafından çeşitli çalışmalar yürütülmekte. Fakat her ne hikmetse biz engelli vatandaşların sorunlarının çözüme kavuşturulması adına başlı başına bir bakanlık tertip edilmemektedir. İşin daha kötüsü, Cumhuriyet tarihimizde de böyle bir çalışmanın yapılmamış olmasıdır. Gerçi özellikle son dönemlerde hemen her siyasi parti biz engelliler için özel kontenjanlar ayırmakta, TBMM bünyesinde kadın erkek ayrımı yapılmaksızın engelli vekillerin seçilmesini sağlamaktadırlar. İYİ PARTİ Genel Başkanı Sayın Meral AKŞENER haricinde ne hükümet nezdinde ne de muhalefet partileri tarafından “Engelliler İçin Bakanlık” fikri telaffuz edilmemektedir. Akıllara şöyle bir soru gelebilir; Engelliler Bakanlığı kurulsa, bu bakanlık neler yapacak ve nasıl bir teşkilat yapısına sahip olacak? Şahsi görüşüm kurulacak bakanlığın teşkilat yapısının kendi içinde üç genel müdürlüğe sahip olması yönünde. Zira engellileri de üç ana gruba ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Birinci genel müdürlük; engelli denildiğinde akla ilk gelen gruba yani bedensel engellilere yönelik hizmetler sunmalı ve ismi de “bedensel engelliler genel müdürlüğü” olmalı. İkinci grup ise; “zihinsel engelliler genel müdürlüğü” şeklinde teşkilatlandırılabilir. Zihinsel engellilerin yalnızca kendileri değil aileleri de çok sıkıntı çekmekte. Böyle bir genel müdürlük kurulması durumunda ailelerinde dertleri dinlenmiş ve çözümler getirilmiş olacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü grup ise kendisini vatanına adamış olan “gaziler ve harp malulleri genel müdürlüğü” şeklinde olmalı. Hem böylelikle gazi dernekleri ile Kamu arasındaki ilişkilerde yeni bir boyut kazanmış olacaktır.   Cemal UZUN İYİ Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Engelliler Komisyonu Başkanı