Zeytin Festivali'nde Bir araya Gelen Üreticiler "Zeytinime Dokunma" Dedi
İstanbul'da düzenlenen 1. Zeytin Festivali’nde bir araya gelen üreticiler, Maden Yönetmeliği’ne eklenen “Tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yür...
İstanbul'da düzenlenen 1. Zeytin Festivali’nde bir araya gelen üreticiler, Maden Yönetmeliği’ne eklenen “Tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek” maddesine, “Zeytinime dokunma” diyerek tepki gösterdi.
Uluslararası ödüllü zeytinyağları, Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 1. İstanbul Zeytin Festivali bir araya geldi. Zeytin ve zeytinyağı üreticileri, zeytinliklerin madenciliğe açılmasına olanak sağlayan yönetmelik değişikliğine tepkilerini dile getirdi. Festivale katılan Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu ile zeytin üreticileri, ANKA Haber Ajansı'na yaptıkları açıklamalarda, yönetmelik değişikliğine şöyle tepki gösterdi:
"ZEYTİNLİKLERİN MADEN BULMA BAHANESİYLE KEİSLMESİNE KARŞISIYIZ"
Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu: “Akhisar Belediyesi Ticaret Odası ve Zeytin Borsası ve tabii ki Zeytin OSB olarak İstanbul'da düzenlenen 1. Zeytin Festivali'ne katıldık. Tabii biz burada zeytinimizi, zeytinyağımızı tanıtıyoruz ama ne yazık ki şu anda Türkiye'nin gündeminde özellikle zeytin konusunda sıkıntılı bir konu var. Bu da maden sahası açmak için zeytinliklerin kesilebilmesine izin veren bir yönerge. Daha önce dokuz defa yasayla reddedilen, Meclis’ten geri dönen bu teklifin tekrar geçmesine ve şu anda da artık zeytinliklerin altında maden bulma bahanesiyle kesilmesine yüzde yüz karşıyız.
Zeytin bizim için çok önemli. Zeytin çiftçimiz için, üreticimiz için çok önemlidir. Türkiye için çok önemlidir. Hem ekonomik anlamda hem de sağlıklı besine ulaşım açısından zeytinin ve zeytinyağının önemli olduğunu düşünüyoruz. Zeytin ağacının koruma altında olması gerektiğini düşünüyoruz. Atatürk tarafından 1925’te çıkartılan Tarım Yasası ve 1939’da çıkartılan Zeytin Koruma Kanunu ile zeytin ağaçları ülkemize dokunulmazdır. Yönergelerle bunun değiştirmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Zeytin ağacını korumak için elimizden geleni yapacağız.”
“İNSANLARIN GEÇİM KAYNAĞINI YOK ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ”
Çanakkale Geyikli Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Tayfur Can: “Zenginlerin zengin oldukları kadar yeter. Zeytinliklerle uğraşacağınıza gidin başka şeylerle uğraşın. İnsanların ekmek teknesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük -eğer ki layıkıyla yaparsanız- girdisi olan bu zeytinyağıdır. Hava şartlarından dolayı üretimler düştü. İnsanların geçim kaynağını siz yok etmeye çalışıyorsunuz, yazıklar olsun diyorum.”
“YILLARCA KAZ DAĞLARI'NDA MADENLERE DİRENDİK, BUNA DA DİRENECEĞİZ”
Zeytin üreticisi Melda As: “Şu aralar çok üzgünüz. Biz, ekmeğimizi yıllardır zeytin ağacından ve zeytinden kazanıyoruz. Buraların madenlere dönüşmesine kesinlikle karşıyız. Yıllarca kendi bölgemizde, Kaz Dağları'nda madenlere hep direndik ve başarılı da olduk, buna da yine direneceğiz. Zeytin ağaçlarımız, annelerimiz gibidir. Zeytin ağacı biterse ülkemizde hiçbir şey kalmaz, yeşillik kalmaz. Dışarıdan Türkiye'ye farklı ağaçlar getirip iki üç yılda meyve vermesini sağlıyorlar ama bu insan sağlığı için zararlı. Bizim polifenole ihtiyacımız var. Bu da yüksek arazilerde olur. Kaz Dağları'nın eteklerinde olur. Dağda bir zeytin ağacının yetişmesi yüz yılı, iki yüz yılı bulabilir. Yan arazide biri yanlış bir şey yapıyorsa, kimyasal yapıyorsa seni etkiler. Biz, bir sene boyunca gözümüz gibi, bebek gibi bakarız o ağaca ki o meyveyi versin, verimi alabilelim. Alamazsak hepimizin geleceği tehlike altında. Maden işletmelerinin olduğu yerdeki zeytin ağaçlarını istediğin yere taşı, hiçbir şekilde o ağaçtan verim alamazsın. Onun tekrar verim vermesi yine yıllarını alır. Öyle bir iki sene değil.”
"ÜÇ KURUŞLUK MADEN İÇİN ZEYTİN AĞAÇLARININ KATLİAMI BAŞLAYACAK"
Zeytin üreticisi Enis Özçin: “Sözün bittiği yerdeyiz. Ne diyebiliriz ki. Gözümüz gibi baktığımız zeytinler de artık elimizden çıkma noktasına geldi. Üç kuruşluk maden için zeytin ağaçlarının katliamı başlayacak. Şöyle ki bunu bir ekonomi olarak görüyorlar ama şu dönemde mermer veya madenin tonu 300 dolar, fakat zeytin ve zeytinyağının tonunun 2 bin 500 dolara geldiği düşünülürse demek ki biz daha fazla ekonomiye katkı yapıyoruz. Artı, ‘İş bittikten sonra, 30 sene sonra tekrar zeytin ağaçları dikilecek’ diyorlar. ‘Aynı pozisyona gelecek’ deniliyor. Fakat şöyle söyleyeyim; bir zeytin ağacının normal olması için bir 30 sene lazım. 30 senede böyle. Yani demek ki 60 sene sonra bulunduğumuz konuma geleceğiz. Niye ben 60 senemi vereyim? Onun için de şiddetle karşı çıkıyoruz.”
“HİÇBİR MADEN ZEYTİNDEN KIYMETLİ DEĞİLDİR”
Zeytin üreticisi Feyman Tekin: “Zeytin ve ağaçlar tekrar yerine gelmez ama kazılan madenler onları yok edecek. Bir kere hiçbir maden, yağdan ve zeytinden kıymetli değildir. Gıdadan kıymetli değildir. Esas altın olan şey zeytindir. Umarım bu durumdan bir an önce dönülür ve maden arama kisvesi altında zeytinliklerin talanı gerçekleşmez.”
Yorumlar