HABER: SEYFİ ÇELİKKAYA

(YOZGAT) - Yozgat'ın Yerköy ilçesine bağlı Saray köyüne gelerek çiftçinin hububatını alan şahısların ödeme yapmadan kayıplara karıştığı ileri sürüldü. Mağdur olan 66 çiftçi, dolandırıldıklarını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Çiftçiler, köyde bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bu yıl alım yapmayarak diğer ofislere yönlendirmesi nedeniyle de mağdur olduklarını ifade etti.

Yozgat'ta bu yıl kuraklık, dolu, aşırı sıcaklar nedeniyle zor günler yaşayan ve hasada erken başlamak zorunda kalan çiftçi, TMO’nun alımlara geç başlaması, bazı silolarda alım yapılmaması gibi sorunlarla boğuşurken bir darbeyi de dolandırıcılardan yedi. Yerköy ilçesine bağlı Saray köyüne gelerek hububat alımı yapan şahıslardan ödeme alamadıklarını ileri süren çiftçiler, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Mağdur olan çiftçiler arasında yer alan Çınar İnce, verdiği hububatın parasını alamadığını vurgulayarak şöyle konuştu: 

"Köyümüze bir hububat alıcısı geldi. Bizim köyde biçerler girmeden beş on gün evvel açıldı, aşağı köylerden itibaren alım yaptı. O köylerin parasını ödedi, biz de buna istinaden ödüyor diye ben ayın altısında ilk buğdayımı verdim 12 ton. Anlaşmama göre de 16’sında ödeme vardı. On altısına kadar da ne getirirsem 16’sında alacaktım. Ayın 6'sı ila 12’si arasında 19 bin 320 kilo buğday verdim. Bugüne kadar daha bir kuruş para alamadık. Bu adamlar bizi dolandırdı. Önceki alımlarını peşin yaparak milletin ağzına bal çaldı. Biz de ödüyor diye kandık, verdik ama paramızı alamadık. Şu anda 65-70 kişi mağduruz, gereğinin de yapılmasını istiyoruz. Savcılığa da dilekçemi verdim."

“Alım yapılmadığından çiftçiyi ister istemez tüccarın kucağına ittiler”

Mağdur olan çiftçilerden Yakup Döner ise şunları söyledi:

"Devletin izlemiş olduğu çiftçi politikasından, TMO'nun alım yapmamasından, muhtarın yer vermesinden, kantarını ayarlamasından dolayı güven oluşturularak mahsulümüzü sattık. Alan şahısları ne şahsen gördük, ne de bir muhatabım olarak irsaliye, belge, senet, çek aldık. Sadece muhtarın vermiş olduğu güvenden kaynaklı olarak mahsulümüzü verdik ve paramızı alamadık. Bunda da yine söylüyoruz, yine söylüyoruz; halkımızın saflığından, içinde kendim dahil olmak üzere faydalanan insanlara devletin kanun, hukuk, nizam içerisinde bir çare üretmesini temenni ediyoruz, beklentimiz bu. Saray köyünde bir TMO var. Ofisimiz son 10 yılın içerisinde bir geçen yıl alım yaptı. O alım yaptığı mahsulü de nasıl ettilerse bir türlü çıkarıp satmadıklarından dolayı yer yok bahanesiyle alım yapılmadığından çiftçiyi ister istemez tüccarın kucağına ittiler. Hükümetin izlemiş olduğu çiftçi politikasının en büyük etkenlerinden birisi. Mümkünse eğer ki kamuoyunda devlet bakanı olarak, tarım bakanı olarak bizi izler, duyar, görürse bu tür etkinliklere dur deyip de çiftçinin yanında olmalarını temenni ediyoruz, arzuluyoruz. Aksi takdirde bu tür dolandırıcı ve üçkağıtçılar memleketin her köşesine yayılacak. Buna zemin hazırlanacak. Sonuçta halk bitecek. Halk biterse yanlış olmasın, ülke ekonomisi biter. Ülke ekonomisi biterse ne olacak? Her türlü yolsuzluklara zemin hazırlanacak. Temennimizdir ya hükümetten bekliyoruz bizim mahsulümüzün değerlendirilmesini, halkın refahının düzeltilmesini bekliyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Bunu hükümetten, hükümet yetkililerinden artık köylü olarak tarım bakanlığından temenni ediyoruz.”

"Yerköy veya Yozgat'taki ofise de götürmek için bir 15-20 bin lira kamyon başına ücret çıkıyor"

Çiftçi Çağrı Şahingöz, derdini şöyle özetledi:

Kas hastası Yakup bebeğin babası Ertan Çalık: “Çocuğumuzun tedavisi için 3 milyon 200 bin dolar paraya ihtiyacımız var” Kas hastası Yakup bebeğin babası Ertan Çalık: “Çocuğumuzun tedavisi için 3 milyon 200 bin dolar paraya ihtiyacımız var”

“Bu sene hem kuraklıktan hem de dolu nedeniyle büyük bir ürünümüz hasar gördü. Biz tarım krediyle çalışıyoruz. 8’inci ayın 31’ine kadar bize düşük faizle kredi imkanı sunuyor. Biz 8’inci ayın 31’inde bu kullanmış olduğumuz kredileri ödememiz gerekiyor. Bölgemizde olan ofis açılmadı. Yerköy veya Yozgat'taki ofise de götürmek için bir 15-20 bin lira kamyon başına ücret çıkıyor. Yani bu da tonda 500 veya 400, bin lira, yerine göre değişiyor. Tüccar, köylünün malını değerinden bir lira aşağıya istedi, tohumluk da götürse, değerinden bir lira aşağısına almak istedi. Burada da hazır açılmış muhtarın ön göstermesiyle yer vermesiyle, muhtarın göstermiş olduğu yerde kantar da alım yaptılar, civar köyler ödendi, kimisi ödendi, kimisi ödenmedi. Elimde liste var, 65 kişinin ben hazırladım. Ofis açılmadı, nakliye ücreti biniyor. Üç beş ton değil ki; normal bir çiftçinin 30 ton veya en kötü şartta 40 ton malı çıkıyor. Bir de orada sırada bekleyeceksin. Buradaki bu şahıs da geldi bizim buradan alım yaptılar. Civar köyleri ödediler. Bizim köyümüze gelince ki kimisini ödedi, kimisini ödemedi. Benim 132 bin 660 lira alacağım var, ayın 22’sinde param ödenecekti, daha ödenmedi."

 

Kaynak: anka