Gündem

Yaşam hakkı savunucuları Çağlayan Adliyesi'nde: "Ne pahasına olursa olsun hayvanları koruyacağız"

Yaşam hakkı savunucuları, Anayasa Mahkemesi’nin ilk incelemesini yaparak esastan görüşme kararı aldığı sokak hayvanlarına ilişkin kanunla ilgili İstanbul’da Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. CHP İstanbul Doğa ve Hayvan Hakları Komitesi'nin de katıldığı açıklamada "Hayvanların hayatını ne pahasına olursa olsun savunacağız ve koruyacağız. Anayasa Mahkemesi incelemesi ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, 29 Eylül’de Maltepe’de büyük İstanbul mitinginde buluşacağız" denildi.

Haber: Gaye Şeyma CAN/ Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL)- Yaşam hakkı savunucuları, Anayasa Mahkemesi’nin ilk incelemesini yaparak esastan görüşme kararı aldığı sokak hayvanlarına ilişkin kanunla ilgili İstanbul’da Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. CHP İstanbul Doğa ve Hayvan Hakları Komitesi'nin de katıldığı açıklamada "Hayvanların hayatını ne pahasına olursa olsun savunacağız ve koruyacağız. Anayasa Mahkemesi incelemesi ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, 29 Eylül’de Maltepe’de büyük İstanbul mitinginde buluşacağız" denildi.

Yaşatacağız Platformu, Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle açtığı davada ilk incelemesini yaptığı Hayvan Haklarını Koruma Kanunu’yla ilgili Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, CHP İstanbul Doğa ve Hayvan Hakları Komitesi de katıldı. Platform adına açıklamayı Sevcan Çamlıdağ ve Ersin Tek okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:

"AKP ve MHP’nin kapalı kapılar ardında ve halkın ezici çoğunluğunun itirazına rağmen apar topar Meclis’ten geçirdiği, yaklaşık 1 ay önce bugün yürürlüğe giren katliam yasası, bugün iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi tarafından inceleniyor. Katliam yasasının yürürlüğe girmesini takip eden bu bir aylık süre zarfında hayvanlar pek çok yerde toplu halde katledildi. Katliam yasasının öngördüğü vahşetin, katliamın boyutu zaman geçtikçe gün yüzüne çıkıyor.

Hayvanlara yönelik sistematik şiddetin nedenleriyle mücadele ediyoruz

Bu, adalet sarayı önündeki ilk basın açıklamamız değil. Yıllardır hayvanlara yönelik şiddet, işkence, istismar ve katliamların duruşmalarında her gün ama her gün katillerin, tecavüzcülerin, işkencecilerin hukuk kisvesiyle teşvik edildiğine, ödüllendirildiğine, hiçbir ceza almaksızın topluma tekrar karıştığına şahit oluyoruz. Bu meselenin bireysel olmadığını biliyor, hayvanlara yönelik sistematik şiddetin kök nedenleriyle mücadele ediyoruz.

Bugüne kadar hiçbir yasanın hayvanların haklarını gerçek anlamda korumadığını biliyoruz. Ancak bugün Anayasa Mahkemesi’nin iptalini görüştüğü Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki son değişiklikler, hayvan hakları mücadelesinin mevcut durumunu on yıllarca geriye götüren, son derece gerici bir girişimdir. Şiddet faillerine 'Yasa geçti, artık hayvanları öldürmek serbest' dedirten, işkenceyi ve katliamı devlet eliyle meşrulaştıran bu yasa, tarihe çoktan kara bir leke olarak geçti. Yasa değişiklikleri yürürlüğe girdiğinden beri her gün her yerden artarak gelen işkence ve katliam haberleri aylardır yasaya karşı niçin mücadele ettiğimizi açık şekilde ortaya koyuyor.

"Mahalle sakinlerinin kanlı yasa karşısındaki itaatsizliği yasanın meşru olmadığının kanıtı"

Ve AKP’nin 20 yılda yarattığı bu korku ikliminde dahi mahalle mahalle örgütlenip mahalle sakini dostlarını vermemek için direnen halkın bu kanlı yasa karşısındaki sivil itaatsizliği, yasanın meşru olmadığının en büyük kanıtı. Yüz yıllardır sokakları, mahalleleri paylaştığımız dostlarımızı 'başıboş' damgasıyla yaftalayan yandaş medya ve iktidarın muazzam paralar akıtarak beslediği sosyal medya trol ordusu istediği kadar hayvanları düşmanlaştırsın, tetikçilik yapsın; halkın yüzde 85’i bu katliama hayır diyor.

Aylardır söylediklerimizi bir kez daha tekrar ediyoruz: Bu katliam yasası halk nezdinde meşru değildir, bu katliam yasası uygulanabilir değildir. Bu yasayı uygulamanıza, hayvanları toplama kamplarına, tecride, ölüme yollamanıza izin vermeyeceğiz.

Anayasa Mahkemesi'nden beklentimiz, bu yasanın anayasa aykırı olduğunu tespit etmesi ve değişiklikleri iptal etmesidir. Çünkü bu katliam yasası, anayasadaki çevre hakkı bakımından da kişilerin maddi ve manevi bütünlüğü bakımından da ihlal teşkil etmektedir. Ancak sonuç ne olursa olsun, Anayasa Mahkemesi bu katliam yasasını ister iptal etsin ister etmesin, biz hayvanları yaşatmak için sürdürdüğümüz bu mücadeleden kesinlikle ama kesinlikle vazgeçmeyeceğiz.

"29 Eylül'de Maltepe'de buluşacağız"

Biz bu ülkede Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını ve hukuka aykırılığın, anayasayı delmenin norm haline getirilmeye çalışıldığını da elbette biliyoruz. Ancak bu keyfi, antidemokratik uygulamalara alışmayacağız, bunları kabul etmeyeceğiz. Hayvanların hayatını ne pahasına olursa olsun savunacağız ve koruyacağız. Anayasa Mahkemesi incelemesi ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, 29 Eylül’de Maltepe’de büyük İstanbul mitinginde buluşacağız.

İktidara bir kez daha hatırlatıyoruz: Mecliste, halktan kaçırırcasına bir el kaldır indir oyunu ile yürürlüğe koyduğunuz bu yasayı eninde sonunda, ya şimdi ya da yarın geri çekmek zorunda kalacaksınız. Yıllardır birlikte yaşadığımız komşularımızı, mahalle sakinlerimizi sizin toplama kamplarınıza, kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz. Biz bu yasayı durduracağız."