(İSTANBUL) - Boğaziçi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen “Gazze’den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek” sempozyumunda uluslararası hukukun geleceği, insan hakları ve küresel siyasi sistem tartışmaya açıldı. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasına Türkiye’nin resmen müdahil olması için hafta içi dilekçe sunacaklarını bildirdi.
Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına rağmen Gazze’de devam eden soykırımın önüne geçilememesi gündemiyle gerçekleştirilen sempozyuma, dünyanın farklı ülkelerinden 100’ü aşkın uluslararası hukuk uzmanı katıldı. Dün başlayan ve bugün de devam eden sempozyumun açılış konuşmalarını Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Emrah Bozbayındır ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci, uluslararası toplumun bu krize neredeyse kayıtsız kalmasının insanlığın vicdanında derin yaralar açtığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Daha adil ve kapsayıcı bir düzenin kurulmasına katkıda bulunmayı umuyoruz”
“Gazze'de yaşanan son olaylar, uluslararası hukukun adalet, evrensellik ve meşruiyet gibi temel ilkelerinin yeniden değerlendirilmesine duyulan acil ihtiyacın altını çizmiştir. Düzenlediğimiz sempozyumun, bu kritik meseleleri ele alarak uluslararası hukukta daha adil ve kapsayıcı bir düzenin kurulmasına katkıda bulunmasını umuyorum. Onlarca yıllık baskıya rağmen, ruhlarında kök salmış derin bir vatan duygusuyla Filistinliler kararlılıklarını koruyor ve vatanlarını terk etmiyorlar. İnsanlık için vicdanlı bir duruş, bizler için de kötülüğe karşı direnme gücü ve bilgeliği diliyorum. Düşünmeli, tartışmalı ve yeni fikirler üzerinde harekete geçmeliyiz. Umut, ancak ortak çabalarla beslenebilir.”
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ali Emrah Bozbayındır açılış konuşmasında, şunları kaydetti:
“Filistin, uluslararası sistemin güvenilirliği için turnusol testidir”
“Gazze çatışmasının uluslararası hukuka ilişkin geleneksel ve belki de eskimiş perspektiflerin sınırlılıklarını ortaya koymadaki etkilerini inceleyecek ve daha kapsayıcı ve adil olan alternatif sistemler önereceğiz. Ayrıca, uluslararası yargının potansiyelini ve sınırlarını ele alacağız. Filistin'in uluslararası hukukun ve bir bütün olarak uluslararası sistemin güvenilirliği için turnusol testi olmaya devam ettiğini inkar etmek zordur. Bu kritik tartışmalara katkıda bulundukları için tüm katılımcılara şükranlarımı sunuyorum.”
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ise “Gazze'de yaşananlar uluslararası hukukun etkililiği, adaleti, meşruiyeti ve geleceği hakkında derinlemesine düşünmemizi gerektiriyor” diyerek sözlerine, şöyle devam etti:
“Gazze insani bir krizden daha fazlasıdır; bu bir insanlık krizidir”
“Gazze'de yaşanan son olaylar, karmaşık insani krizlerin ele alınmasında uluslararası hukukun sınırlarını ve zorluklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. 23 Kasım 2023 tarihinde soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) verilen şikayet dilekçemiz 13 ülkeden 3 binden fazla hukukçu tarafından imzalanmıştır. UCM Savcılığı'nın 20 Mayıs 2024 tarihinde İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında tutuklama emri talep ederek attığı önemli adımı teşvik ettik ve memnuniyetle karşıladık. Cezasız bırakma algısını ortadan kaldırmak için UCM ve UAD gibi uluslararası mahkemeler sadece yargı kararları vermekle kalmamalı, aynı zamanda küresel sistem bu kararları süratle uygulamalı ve sorumluları cezalandırmalıdır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'in de kısaca işaret ettiği gibi, Gazze insani bir krizden daha fazlasıdır; bu bir insanlık krizidir.”
Yüksel, sempozyum sonrası yaptığı açıklamada Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasına Türkiye'nin müdahil olması için hafta içi dilekçe sunacaklarını belirterek, şunları dile getirdi:
“Soykırım davasına müdahillik dilekçemizi hafta içi vereceğiz”
“31 Mayıs'ta bir nota vererek UAD’a müdahil olacağımızı belirttik. Şimdi buradan ilan ediyorum. Bu müdahillik çalışmalarımız tamamlandı. Bu hafta içi Lahey'e, Uluslararası Adalet Divanı'na Türkiye olarak müdahillik dilekçemizi sunacağız ve Türkiye böylece resmi olarak da müdahillik başvurusunu yapmış olacak.”
BM Raportörleri konuşmalar yaptı
Sempozyumda, Gazze’deki insan hakları ihlallerinin raporlanması sürecinde İsrail tarafından sınırdışı edilmiş olan BM Eski Filistin Özel Raportörü Richard Falk, “Gazze Mücadelesi: Uygulanamıyorsa Uluslararası Hukuk Önemli mi”; BM Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishan Rajagopal da “Uluslararası Hukuk mu, Kurallara Dayalı Düzen mi” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.
Bugün de devam eden sempozyumda, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimlerinin hukuka aykırılığı ve apartheid uygulamaları konusundaki çalışmalarıyla tanınan Eski BM Filistin Özel Raportörü Michael Lynk ve Eski BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Hilal Elver konuşacak.
ADVERTORIAL YAYIN