AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, "Türkiye şu anda önemli bir yol ayrımında ve Türkiye ekonomik bağımsızlığını, ekonomide dışa bağımlı bir terminal ekonomi modeli dediğimiz modelden üretime, ihracata dayalı bir modeli hayata geçirecektir ve bunun içinde tamda şimdi bunun zamanı" dedi.
'GEZİ OLAYLARINI AZ BİLE ABARTIYORRUZ' Programda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, terminal ekonomi modelinden ihracata ve üretime dayalı ekonomik modele geçme fırsatı olduğunu söyledi. Gecelik repo faizlerinin 7 bin 500'lere çıktığı dönemlerde Türkiye'ye giren sıcak paranın faiz, döviz ve borsada bir süre beklediğini söyledi. Açıklamasında: "Şimdi bize diyorlar ki 'Siz gezi olaylarını çok abartıyorsunuz.' Hayır, gezi olaylarına az bile abartıyoruz. Gezide hatırlayın, Türkiye tam olarak bu kısır döngüyü kırmıştı. Ne olmuştu gezide? Faizler 4.6'ya düşmüştü, enflasyon 6'ya düşmüştü, IMF'ye olan borcumuzu ödemiştik, ihracatımız 186 milyar dolarlara çıkmıştı, 3 tane büyük proje açıklamıştık. Adamlar 'Mesele ağaç değil?' derken aslında doğru söylüyorlardı. Mesele ağaç değildi, mesele Türkiye'nin ekonomik olarak faize bağımlı, dolarizasyona bağımlı, kura bağımlı, hasılı ekonomik olarak dışa bağımlı bir modelden çıkma arifesine gelmişti Türkiye. Ama ne oldu? 12 bin dolarlara çıkmıştı kişi başına düşen gelirimiz. 2013’ten başlayarak yeniden gezi, 17-25 Aralık, çukur olayları, 15 Temmuz. Sanki Türkiye'nin başına hiçbir şey gelmemiş, Türkiye 2013'ten bugüne kadar kendi ekosisteminde hiçbir sorunla karşılaşmamış, Irak'ta iç savaş yaşanmamış, Suriye'de iç savaş yaşanmamış, birileri mavi vatana göz dikmemiş, birileri Türkiye'de darbe yapıp bizatihi darbe yapıp devleti ele geçirmeye kalkışmamış, 4 tane terör örgütüyle Türkiye mücadele etmemiş, her şey güllük gülistanlıkmış, bu esnada da Türkiye bunları yerine getirmemiş gibi bir diskur oluşturuyorlar."' Yakın zamanda Türkiye'nin lojistik avantajı en güçlü ülke olarak tespit edildiğini, savunma sanayisinde oyun değiştirici olarak görüldüğünü, Türkiye'nin kaçınılmaz olarak bir üretim üssüne dönüşeceğini ve sağlık endüstrileri ile biyoteknoloji alanlarında önümüzdeki 5 yıl, savunma sanayide göstermiş olduğu başarıya benzer bir başarı göstereceğini ifade etti.