(ANKARA) - TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, CHP, İYİ Parti ve DEM Partili komisyon üyelerinin Instagram’a erişim engelinin görüşülmesi için olağanüstü toplantı çağrısıyla bugün toplandı. Toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Meta şirketinden hiçbir yetkilinin katılmaması tepki çekti. Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, "Benim de bakanın açıkladığı katalog suçlar dışında bir bilgim yok" dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, bugün CHP, İYİ Parti ve DEM Partili komisyon üyelerinin Instagram’a getirilen erişim engelinin görüşülmesi talebiyle olağanüstü toplandı.
"Biz yasaklamalara, sansüre karşı olan bir hükümet ve partiyiz"
Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman şunları söyledi:
"Değerli milletvekillerinin verdiği dilekçe ile toplanma kararı aldık. Dijital dünya o kadar yoğun bir gündemle hareket ediyor ki hem Türkiye'de hem dünyada inanılmaz bir sürecin içindeyiz. Artık dijital çağın içindeyiz. Geçen haftalarda bir akım gelişmeler oldu ama şunu belirtmek istiyorum. Meselemiz şudur; biz yasaklamalara, sansüre karşı olan bir hükümet ve partiyiz. AKP'nin 22 yıllık iktidarı döneminde bu ağlar, dijital mecraların başta hukuksal altyapısı olmak üzere Türkiye'ye gelmesi, temsilcilik açması ve bir müzakere süreci yürütülmesi bu dönemde olmuştur. Türkiye, dünyada en fazla sosyal medya kullanan, takipçisi olan ülkelerden bir tanesidir. Aslında vereceğim rakamlar dahi nasıl bir mesele ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha ortaya koymaktadır. Dijitalleşme gündemi siyaset üstü bir konudur. Dijitalleşme meselesi muhalefet- iktidar gerilimine heba edilemeyecek kadar önemlidir. Gerçek hayatta suç olan, dijital dünyada da suçtur. Biz bir taraftan özgürlüklerin sonuna kadar kullanılmasını ama aynı zamanda kamu düzeninin korunması, çocuğun korunması , bireyin korunması, veri mahremiyetinin sağlanması noktasında bir paradoks içindeyiz. Burada bir praksisle karşı karşıyayız. Mesele şudur; biz sosyal medyanın ve dijital mecraların geleneksel medya ve basına karşı fikirlerini açıkça dile getirmesi ve buraların şehirlerin yeni agoraları olması, yeni özgürlük meydanları olması yönünde bir genel yaklaşımız var. Fakat tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bu konular konuşuluyor. Bizim de bu konudaki yaklaşımımız; fikir hür, yorum serbesttir.
"Sosyal medyanın yapıcı etkisi, yıkıcı etkisine göre daha zayıftır"
Sosyal medyanın yapıcı etkisi, yıkıcı etkisine göre daha zayıftır. Türkiye'de 20 milyon genç insanımızın olduğunu düşündüğümüzde, Türkiye'de insanların günün 7 saatini internette, 3 saatini sosyal medyada geçirdiğini kabul ettiğimizde aslında nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum. Türkiye'nin yapay zekayı konuşması gerekirken bunun üzerinden yeni bir kutuplaşmanın ortaya çıkması gerçekten manidar bir durumdur. Biz aslında sosyal medyanın siyaset üstü bir mesele olduğunu dile getirirken bugün tam tersi bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Dijital mecralarda kadına şiddet, pedofili, çocuk istismarı, ırkçılık, nefret söylemi, dijital faşizm gibi hepimizin kabul edeceği tartışmalar olması nasıl bir mesele ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Yine özellikle veri mahremiyetinin sağlanması konusunda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Biz sosyal medyanın daha yapıcı bir etkiye kavuşması için çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bir taraftan bireysel özgürlükler sağlanırken kamu düzeninin de sağlanması oldukça önemli. Türkiye X'te 20 milyon, Youtube'da 57 milyon, Instagram'da 57 milyon, Tiktok 37 milyon, Facebook 34 milyon takipçisi var. X'te dünyada 7. sıradayız. Youtube'da 11. sıradayız, Facebook'ta 15, Tiktok'ta 10, Instagram'da 5. sıradayız."
"Instagram'ın açılmış olmasını biz çok değerli buluyoruz"
Yayman, Instagram'ın sekiz gün kapatılmasına ilişkin ise "Instagram'a erişim engeli getirilmesi daha sonra bunun kaldırılması başta katalog suçları olmak üzere yasadan kaynaklanan birtakım düzenlemelerdi. Instagram'ın açılmış olmasını biz çok değerli buluyoruz. Meta yetkilileri ile de bu süreçte de temasta bulunduk. Oyun mecralarının son durumuna ilişkin ise, Adana Mahkemesi’nin verdiği karara hepimiz uymak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Bizim hep söylediğimiz mesele şudur; siz Berlin'de, Paris'te, Londra'da, Viyana'da hangi hukuka uyuyorsanız Türkiye'de de buna uymak zorundasınız. Tiktok meselesi çok tartışıldı. Biz yasaklara karşıyız fakat biz Türkiye Cumhuriyeti devletini sokakta bulmadık, kendisini yargının, yasamanın üzerinde gören anlayışı asla kabul etmiyoruz. Ulus aşırı bu şirketlerin kendilerini her şeyin üstünde görmelerini asla onaylamıyoruz" dedi.
"Koruyamadığımız şey kendi hukukumuz"
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise şunları söyledi:
"Bizim Instagram'la ilgili yaklaşımımız, Instagram'ın uyması gereken kurallar konusunda bir zafiyet oluşturacak düzenlemeler yapılması noktasında değil. Biz Türkiye'nin koyduğu kurallara uyma noktasında mutlakiyet istiyoruz. 'Ben yaptım oldu' muhalefet olarak kabul etmiyoruz. Sorun Türkiye'deki iktidarın siyaset yapma anlayışında bir tahammülsüzlük var. Bu tahammülsüzlük İzmir'de 30 yaşında genç bir kadının kendisine uzatılan mikrofona söylediği sözler nedeniyle cezaevinde yatıyor olması noktasında ele almak istiyorum. Elbette ki suç varsa, ifade özgürlüğünün dışında hakaret varsa savcıların görevidir. Hayatın olağan akışı içinde olmayan şey sabaha karşı gitmek, evini basmak, iki savcı tarafından suçlanmak istenmeyince üçüncü savcının bulunmasıdır. Bu tahammülsüzlüğü anlamamız mümkün değil. Biz Instagram'ın içeriğinin yetkililerle konuşulabileceğini, bu konuşmanın sonunda kabul etmemesi durumda Türkiye Cumhuriyeti devletinin hak ve hukuku koruyacak her türlü düzenlemenin yapılmasını isteriz. Ama bu idarenin keyfiliğinde değildir. Bir katalog suç kavramı var; bu karar nerede biz Instagram'ı neden kapattık, neden açtık? Yoksa bu devam eder. Koruyamadığımız şey kendi hukukumuz. Kocaman bir mecra, özgürlük alanından bahsediyoruz. Instagram'ın suçunun ne olduğunu soruyorum. Bir haftada neyi düzeltti? Instagram, 'Benim ülkemde ABD yasalarına göre Hamas terör örgütüdür' diyor. Peki Instagram'ın suçu ne? Bir koca platform nasıl katalog suça sokuldu?
"İnsanlar enkaz altındayken sosyal medyaya erişimi kapattık"
Özgürlükler birbirlerini destekleyerek ilerlerler. Sokakta konuşanı, bir yerde yazı yazanı cezaevine koyduğumuzda bu başka bir şeye dönüşür. Trollerle mücadele etmiyoruz, onlara her şey serbest. Trollerin önü açık, para kazanıyorlar, besleniyorlar, her şeyi yapıyorlar. Biz trolle mücadele etmek dururken, çocuklarla, kadınlarla, kendimizle mücadele ediyoruz. Roblox'ta chat bölümünde çocukları tuzağa düşürebilecek alanlar oluşabiliyor. Ancak aile bunu isterse kapatabiliyor. Roblox'u bir mahkeme kararı ile yok etmek çocuklarımıza iyilik yapmak değildir. Ailenin yapması gereken şeyleri savcı ya da yargıç yapmaya başladığında o zaman toplumun özgürlük alanlarını daraltmış, yok etmiş oluyorsunuz. Bu çağın en büyük şeyi mahremiyetle mücadele. Fayda zarar, zehir şifa tartısının ortaya çıkartılması gerekiyor. İnsanlar enkaz altındayken sosyal medyaya erişimi kapattık. Biz erişimi komple kapatan tek ülkeyiz. Kuzey Kore bile bunu yapmadı. Bütün dünyanın yapmadığını biz yaptık; kendi canlarımızı enkaz altında bıraktık. Kötü kullanım olarak trolleri ele almıyoruz, ifade özgürlüğünü büyütecek uygulamalar, yasal çalışmalar yapmıyoruz. Ne yazık ki sorunlar nedeniyle bir araya geliyoruz."
"Biz Instagram'ın Roblox’un avukatları değiliz"
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp ise şunları söyledi:
"Biz Instagram'ın Roblox’un avukatları değiliz. Elbette onların ulus devletleri de aşan üstenci, hegemonya kurmaya çalışan küresel güçler olduğunu biliyoruz. Biz fikir ve ifade özgürlüğü bakımından bakıyoruz. Instagram'ın hükümetle yaptığı toplantılardan sonra tek bir cümle açıklama yapılmamasından rahatsızız. Bundan yaklaşık 200 yıl öncesine gitsek gazeteler hakkında da benzer şeyleri konuşanlar vardı. Birileri de 'ya bu gazeteler yok mu, o dönemin gençlerini zehirliyorlar' deniyordu. Nasıl ki biz bugün sosyal medya ve sosyal medyadaki çeşitli örnekler üzerinden sosyal medyanın hayatımıza yönelik olumlu ya da olumsuz etkilerini değerlendiriyorsak birileri de yaklaşık 200 yıl önce, 'bu gazeteler gençleri zehirliyor, çocukların, kadınların, emekçilerin, liberallerin ya da demokratların istek ve arzularını dile getiriyorlar' deniliyordu. Bunun üzerinden de 'düzen bozucular' diyorlardı. Instagram neden kapandı bilmiyoruz. 'Katalog' peki neden açıldı? Onu da bilmiyoruz. Wattpad neden kapandı, açılacak mı bilmiyoruz. Bir Haniye metaforu dolaşıyor, doğru mu yanlış mı, muhtemelen doğru. İletişim Başkanlığı denen bir makam var, İletişim Başkanlığı’nın başında bir zat var, o zatın birtakım hezeyanlar üzerinden atıldığı iddia edilen bir adım var. Bunun bile doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Bu bilgilerin kamuoyundan bu şekilde kaçırılıyor olması da başka bir soruyu aklımıza getiriyor. Örneğin iktidar kanadı tarafından ya da yönetim erki tarafından ortaya konulan gerekçelerin hiçbirinin belki de ayakları yere basmıyor. Çünkü olsa der ki; 'şu nedenden dolayı kapattık, erişim engeli getirdik'. Ama bilmiyoruz açıklama yapılmıyor."
"Komisyonumuz isterse yeni dönemde yetkilieri buraya çağırırız"
AKP Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, "Geçtiğimiz süreç içerisinde bu platformların kimin ne düşüneceğine karar veren platformlara evrildiğini görüyoruz. Biz İsmail Haniye'yi şehit olarak nitelendiriyoruz ve günün sonunda mücadelesinin haklı bir mücadele olduğunu düşünüyoruz. Büyük bir üzüntü duyduk ve hepimiz paylaştık. Dolayısıyla benim bu paylaşımımda seçici geçirgen bir şekilde 'hayır sen bunu paylaşamazsın' diyen bir platformu kabul etmiyorum. Dolayısıyla benim bizatihi özgürlüğünü kısıtlayan bir platforma evrildiğini görüyorum" dedi.
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Instagram'a dair tatmin edici bir yanıt alınamadığını vurgulayarak, "Bugün komisyonumuzun ana toplanma amacı Instagram'ın neden kapatıldığını konuşmak. Bizim bu komisyonda buna dair bir bilgimiz yok. Sizi bilgilendirdiler mi? Paylaşamayacağınız kadar gizli bir bilgi mi" dedi. Yayman ise, "Zaman çok daraldı, bazı arkadaşların programı var. Cuma saati geliyor. Bu toplantının gündemi dijital mecralarla ilgili toplantı yapmak. Gerekirse, komisyon isterse BTK Başkanı, Ulaştırma Bakanlığı, Meta yetkilerini çağırırız. Benim de bakanın açıkladığı katalog suçlar dışında bir bilgim yok. O süreçte Abdulkadir Uraloğlu bakanımızla, BTK ve Meta yetkilileriyle görüştüm. 'Biz açıklama yapamayız, görüşmeler devam ediyor' dediler. Komisyonumuz isterse yeni dönemde yetkilileri buraya çağırırız" dedi.
"Instagram'ı kapatmanın bize maliyeti 2 milyar"
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı ise "Ben de buraya geldiğimde koltukların dolu olmasını, yetkilerin burada olmasını bekliyordum. Bu yasağı yapanın bu komisyon olmadığını biliyorum. Kendilerini bugün burada görmek isterdim. Instagram'ı kapatmak e- ticaret açısından televizyonda reklamları yasaklamak gibi bir şey oldu. Söylemlerimiz Avrupa'dan fakat eylemlerimiz Kuzey Kore, Rusya, İran. Ne oldu da biz Instagram'ı 8 gün kapattık? Günlük 1.9 milyarlık bir işlem hacminin bitmesinden bahsediyoruz. Türkiye'de yurt dışı çıkış harcı 500 lira yapıldı. Buradan kazanç yıllık 4 milyar lira. Instagram'ı kapatmanın bize maliyeti 2 milyar lira. Büyüklüğünün anlaşılması için söylüyorum" dedi.
'Tiktok'ta Atatürk'le dans etme' gerilimi
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Evet Instagra'ın Haniye'yle ilgili yaptığı sansür doğru değil ancak buna kızıp komple bir platform kapatmak doğru değil. Instagram'a sansürü ağır eleştirdi diye bir vatandaşın özgürlüğünden mahrum edilmesinin de Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu ifade etmek isterim. Instagram'ın yasaklanması konusunda bir keyfiyet var. Bazı kişilerin ifade özgürlüğü elinden alındı diye kapatılabilir diye bir madde yok. Değerli milletvekillerim sordu hiçbir açıklama yapılmadı. Türkiye’nin erişim engellerinin getirdiği karartma sorunu var" dedi.
Yayman, Çakırözer'e, "Tiktok'ta Mustafa Kemal Atatürk'ün yapay zeka ile çıkıp bir hanımı dansa kaldırması normal mi" diye sordu. Çakırözer, "Tabi ki normal diyemeyiz ama bunun üzerine Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı’nın çıkıp 'halkımdan bana talep geliyor, Tiktok'u kapatılsın' demesine de normal diyemeyiz. Yayman, "Evet tekrar kayıtlara girsin, Tiktok'un kapatılma meselesi bir ulusal güvenlik meselesi" ifadelerini kullandı.
"Gençler, yapılacak en ucuz şey olduğu için interneti kullanıyor"
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ise "Gönül istiyor ki burada teknolojik gelişmeleri değerlendirelim. Ama bugün geldiğimiz noktada biz bitireceğiz dediğimiz dijital yasakları konuşuyoruz. Sonrasında da Can Atalay için toplanacağız. Yani Meclis'imizin gündeminde yasaklar ve kural tanımamazlık var. 6 Şubat'ta erişim engelinin ardından bir BTK yetkilisi yargılandı mı?Gerçekten Tiktok'u yasaklamak istiyorsunuz. Beğenmeyebilirsiniz ama bu suç mu? Instagram sadece fotoğraf paylaşım platformu değil küçük işletmelere çok yüksek maliyetleri oldu. Gençlerin uzun saatler sosyal medya kullanımından bahsediliyor. Gençler, yapılacak en ucuz şey olduğu için interneti kullanıyor. Tatile gidemiyor, tatile gidenleri izliyor" diye konuştu.