DHA'nın sorularını yanıtlayan Ağaoğlu, "Bilindiği gibi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un garanti belgesi ile ilgili 13.maddesine göre, garanti süresinin 'asgari iki yıl' olması gerekiyor" diye anımsattı ve ekledi: "Birçok ürün için bunun yeterli olmadığı açıktır; çünkü, garanti kapsamında olan birçok dayanıklı tüketim malı iki yıl geçtikten kısa bir süre sonra sık sık arıza yapmaya başlar. Ancak, firmalar, yasaya uygun olarak iki yıllık garanti süresi verirler; bu nedenle de, tüketiciler çok yüksek ücretlerle aldıkları ürünlerin onarımı ile uğraşmak zorunda kalırlar. "Bu durum, tüketicilerin aldıkları ürünlerle ilgili maliyetlerini hiç beklenmedik şekilde artırdığı gibi, aynı zamanda arıza dönemlerinde de ürünü kullanamadıkları için mağdur olurlar. Bu nedenle, bu gibi sorunların yaşanmaması için garanti süresinin arttırılması gerekir; günümüzde bu konuda önerilen en makul süre, söz konusu iki yılın dört yıla çıkarılmasıdır. "Ayrıca, onarılan parçanın garantisi malın kalan garanti süresi kadar. Düşünür müsünüz, 23 aylık cihazınız arızalanıyor, garantiden tamir ediliyor ama 2 ay geçmeden aynı parça yine arızalandığında ürünün garantisi bittiğinden tüketici mağduriyet yaşıyor. "Çoğu kez de akıllara, bilerek ve kasten defolu parça ile onarım yapıldığı geliyor. Garanti kapsamında değişen parçaya, ücretli tamir yapıldığında olduğu gibi cihazdan bağımsız 6 ay işçilik için de asgari bir yıl garanti verilmelidir." Ağaoğlu, iki yıllık zorunlu garanti süresine karşın, birçok firmanın, bu süreyi fiilen, dört ya da beş yıla çıkararak rekabet unsuru olarak kullandıklarına da dikkat çekerek, "Zaten kendisine ve ürününe güvenen bazı firmalar, kendiliklerinden 7 yıla varan garantiler veriyorlar. Bu da, teknolojinin gerçekte, dört ya da beş yıllık garanti süresinin mümkün kıldığını gösteriyor" diye ekledi. Satın alınan ürünlerin ayıplı çıkması durumunda, tüketicinin önemli hakları bulunduğuna da dikkat çeken Ağaoğlu, "Her şeyden önce, bir ürün tesliminden itibaren ilk 6 ay zarfında üretim kaynaklı ayıplı çıkarsa, tüketiciler seçimlik haklarını kullanabilir" dedi ve ekledi: "Tüketici, dilerse ürünün değiştirilmesini, parasının iadesini, ücretsiz onarımını veya ayıp oranında indirim taleplerinden birisinde bulunabilir. "Ayrıca, ürün onarıldıktan sonra garanti süresi içinde ikinci kez arızalanır veya azami tamir süresinde onarımı gerçekleştirilmez veya onarımının mümkün olmadığı bildirilirse tüketiciler yine seçimlik haklarına kavuşur. "Bu durumlarda satıcı tüketicinin talebine olumlu yanıt vermediği takdirde tüketici, 11 bin 330 liraya kadar olan uyuşmazlıklar için hiçbir ücret veya masraf ödemeden Tüketici Hakem Heyetine başvurarak talebi yönünde karar verilmesini isteyebilir. "Şunu da önemle hatırlatmak isterim ki, bazen fatura başkasının adına diyerek kullanıcıların başvurularının bazı Hakem Heyetlerince reddedilmesi hukuka aykırıdır. Çünkü garanti fatura sahibine değil, satılan ürüne veriliyor. "Bu yönde Yargıtay’ın açık kararı vardır. Tüketici Hakem Heyetine internet üzerinden de başvuru yapılabiliyor, verilen kararlar mahkeme kararı hükmünde sayılıyor. https://www.turkiye.gov.tr/tuketici-sikayeti-uygulamasi"