Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: KERİM UĞUR
(MANİSA) – Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yurt dışına ihraç edilen ancak standartlara uymadığı için iade edilen ürünlerin akıbeti ile ilgili, "O ürünün ülkemize girmesi kesinlikle ve kesinlikle mümkün değil, imha edilir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Manisa Turgutlu’da inşa edilecek olan Tarım Kredi Kooperatifi iştiraki TARKİM’in Bitkisel Koruma Ürünleri Üretim Tesisleri temel atma törenine katıldı.
Törende konuşan Yumaklı, tarım sektöründe Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdıklarını ileri sürdü. 2022'de 129 milyon ton olan bitkisel üretimin 2023 yılı sonunda 139 milyon tona ulaştığını aktaran Yumaklı, şunları söyledi:
"Bunlar hakikaten bu sektöre yapılan yatırımların sonuca ulaştığında nerelere geldiğini gösteren çok önemli rakamlar. Ülkemizi dünyada bitkisel üretimde 12'nci, sebze üretiminde altıncı, meyve üretiminde dördüncü sıraya yükselten yatırımlar da böyle oldu. Fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva gibi ürünlerde üretimlerde dünyada birinci sıradayız. Kavun, karpuz, zeytin ve mandalina gibi ürünlerde ikinci sıradayız. Antep fıstığı, nohut ve domates gibi ürünlerde de üçüncü sıradayız. Bunun tamamına baktığımızda 69 milyarlık tarımsal hasılaya ulaşıyoruz. Bu bizi Avrupa’da birinci ve dünyada ilk 10’a ulaştırmış durumda. Hem kendi insanımızı ihtiyacını hem de ülkemize gelen turistlerin ihtiyacını sorun olmadan karşılamanın yanında çok önemli ihracat kalemini de gerçekleştirmiş oluyoruz. Geçen yıl 31 milyar dolarlar civarındaydı. Sanıyorum ki 2024 yılını 35 milyarlar civarında tamamlamış olacağız. Bu başarıda elbette başta çiftçilerimiz olmak üzere üreticilerimize destek veren mühendislerimiz, sanayimiz ve bu süreçte yer alan bütün unsurların büyük bir gayreti var.”
“Birçok risk faktörüyle karşı karşıyayız”
Tarımsal üretimde karşılaşılan riskleri anlatan Yumaklı, şöyle konuştu.
“Yeni normalden bahsediyoruz. Bizim etki edebildiklerimiz ve edemediklerimiz ama mutlaka yönetmemiz gereken bir süreç var önümüzde. İklim değişikliğinden konjonktürel değişikliklere kadar… Şu anda bizatihi hayatımızın tam ortasında yer alan bazı hususlar bizim sektörümüzü daha da dayanıklı hale getirme zorunluluğumuzu ortaya koymuş durumda. Elbette bahsettiğimiz başarıları elde etmek kolay değil. Tarımsal üretimi doğal şartlarda yaptığımız için birçok risk faktörleriyle karşı karşıyayız. Bunlardan biri de bitki koruma ürünleri. Son 2 yılda ciddi biçimde artan zararlıların bizim ücretimize ciddi hasar vereceği ortada. O nedenle çiftçimizin alın terini koruma noktasında bizlerin önemli bir yükümlülüğümüz var. Tarladan sofraya kadar bütün süreçleri yönetmek gibi bir yükümlülüğümüz var.”
“Ülkemizin ihracat kalemleri konusunda AB’ye uyum yüzde 100”
İhraç edilen ürünlerden sağlık kriterlerine uygun olmadığı için Türkiye’ye iade edilenlerin ülkeye girmediğini ve imha edildiğini söyleyen Yumaklı, şunları kaydetti:
“Doğru bilinen yanlışlardan biri… Pestisitle alakalı,yani zirai mücadeleyle ilgili denetim ve kontroller sadece ihracat ürünleri için yapılmaz hasat öncesinde istatistik yöntemleriyle toplamı temsil edecek yöntemlere kadar pestisit kontrolleri de yapılır. Herhangi bir şekilde zararlı olduğu tespit edilenler mutlaka imha edilir. Ülkemizin ihracat kalemleri konusunda AB’ye uyum yüzde 100. Diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını onların kendi koydukları standartlara göre karşılamaya çalışıyoruz. Diyelim ki bir ürün ihraç edildi ve o ülkenin standartlarına uymadı. O ürünün ülkemize girmesi kesinlikle ve kesinlikle mümkün değil, imha edilir. Bitki koruma ürünlerinin kayıtlılığı, tescili ve izinleriyle hem kendisinin hem de hammaddesinin ithalat ve ihracatı ile her aşamada kontrol denetimimiz var. Bütün bunların tek bir amacı var. Biyolojik kalıntılarla alternatif mücadele alanlarının yaygınlaştırılmasını sağlamak. Bugüne kadar 223 aktif maddeyi insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri sebebiyle engelledik ve yasakladık bu hafta içerisinde de bir aktif maddenin daha yasaklanması işlemini gerçekleştirdik.”
“Tescili yapılmamış hiçbir ürün kullanılmamalı”
Merdiven altı üretim konusuna da değinen Yumaklı, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün temelini atacağımız ve kurumsal olarak bütün kurallarına uymuş olan ürünlerle alakalı herhangi bir sorunumuz yok. Ancak merdiven altı diye tabir ettiğimiz ürünlerin hiçbir şekilde kullanılmasına toleransımız yok. Kurumsal olmayan, tescili yapılmamış hiçbir ürünü kullanmamalarını üreticilerimizden istirham ediyorum. Bugüne kadar bu ürünler için çok önemli olan satış yerleriyle ilgili denetimler yapıldı. Üç haftada 6 bin 413 bitki koruma ürünü satış işyeri denetlendi. Bunların içerisinde 179’una gerekli yaptırım uygulandı. Bundan sonra da bu denetimlerimiz devam edecek çünkü halkımın güvenilir ürüne ulaşması onların en doğal hakkıdır. Bunu sağlamak da bizim görevimizdir. Bugün ülkemizde 59 olan bitki koruma ürünleri üretim tesisine çok önemli bir aktör olarak Tarım Kredi Kooperatifleri de bu tesisiyle katılmış olacak. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Bu tesis, bitki koruma ürünlerinde aynı zamanda yerli ürünlerin korunması ve dışa bağımlılığın azaltılmasında çok öneli bir rol oynayacak.”
Aydın: “Biz buradaki payımızı da yüzde 10’lara çıkarmak istiyoruz”
Tarım Kredi Genel Müdürü Hüseyin Aydın da Tarım Kredi Kooperatifi’nin pazar payını artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Tarım Kredi’nin diğer birliklerden farkı var. Hem üretici hem de tüketici tarafını regüle etmekle görevli. Gübrede, yemde, mazotta güçlüyüz ama ilaç ve tohum gibi bazı spesifik dallarda Tarım Kredi var ama piyasa payı biraz sınırlı. Biz buradaki payımızı da yüzde 10’lara çıkarmak istiyoruz. TARKİM bu doğrultuda yaptığımız bir yatırım” şeklinde konuştu.