Gündem

Seçil Erzan'dan Hapishanede İlk Sözler!

Ünlü futbolcuların da dolandırıldığı, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan'ın tutuklu yargılandığı yüksek kârlı fon dolandırıcılığı olayında Erzan'ı hapiste ilk ziyaret eden avukata ulaşıldı. Avukatın aktardığına göre Erzan, kendisine, "Plan yapacak çok vaktim ve enerjim yoktu. Eğer bir planım olsaydı Arda Turan’dan aldığım son parayla kaçardım, kimse de beni bulamazdı" dedi.

Seçil Erzan 11 Nisan’da tutuklandıktan sonra Bakırköy Kadın Cezaevi’ne konuldu. Burada iki kişilik bir koğuşa yerleştirildi. İlk günün ardından koğuş arkadaşıyla kendi durumu hakkında konuştular. Avukata ihtiyacı olduğunu söyledi. Koğuş arkadaşı da kendi avukatını önerdi. Kısa bir süre sonra da bu avukat Erzan’ı ziyarete geldi. Cezaevi kayıtlarına göre Erzan ile avukat 1 saatten fazla görüştü.

Hürriyet, Seçil Erzan’la görüşen ve ismi cezaevi ziyaretçi kayıtlarında olan o avukata ulaştı. Avukat Erzan’ın o görüşmede kendisine söylediklerini ve kendi izlenimlerini şöyle anlattı:

“Üzerinde hâlâ tutuklandığı zamandan kalan kıyafetler vardı. Ayakkabıları şıktı. Yorgun ve şaşkın görünüyordu. Şok halindeydi diyebilirim. Çok dolandırıcılık davasına baktım, tecrübeliyim. Bu kadının profesyonel bir dolandırıcı mantığıyla hareket ettiğini sanmıyorum. Anlattıklarına bakılırsa da bir sarmala girmiş, etrafındakilere para kazandırmış.

Tıkanacağı belli olan bu süreci neden devam ettirdiğini sordum. Bana ‘Artık sürecin nerede sona ereceğinin derdinde değildim, anı kurtarmaya çalışıyordum. O kadar kendimi kaybetmiştim ki açığı kapatmak için elimden geleni yaptım. Çarkı döndürmeye o yüzden devam ettim. İlk para aldıklarım da sürekli sıkıştırıyor, para alıyordu. Akrabalarım da dahil. Para yetiştirmeye çalıştım. Plan yapacak çok vaktim ve enerjim yoktu. Eğer bir planım olsaydı Arda Turan’dan aldığım son parayla kaçardım, kimse de beni bulamazdı. Hep sarmalın içindeydim. Sadece bu süreçte üstüm başım, kıyafetim ve diğer gündelik lüksüm vardı. Kendime harcadığım tek para Bozcaada’daki eve harcadığım 500 bin dolar. Gerisi hep sarmalın içinde.”