GENÇAĞA KARAFAZLI 

(RİZE)- Rize'nin Pazar ilçesinde çay üreticileri, 19 lira olarak açıklanan yaş çay fiyatına tepki gösterdi.  Neziha Yıldırım, "Bugün 18- 19 liraya hiçbir şeyin hiçbir gıda maddesinin kilosunu alamazken biz çayımız kilosunu 19 liraya o da desteklemesi ile beraber 19 liraya satmamız isteniyor bizden. Biz 1 kilo çay, kaç kilo çay satıp da 1 kilo zeytin alacağız, kaç kilo çay satıp da bir kilo peynir alacağız, çocuklarımızın okul masrafını karşılayacağız" dedi.

Rize'nin Pazar ilçesinde çay üreticileri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteklemeyle birlikte 19 lira olarak açıkladığı yaş çay fiyatına tepki gösterdi. Açıklamaların ardından üreticiler bir çuval yaş çayı yere dökerek protesto etti.

"BİR KİLO ÇAYLA 50 GRAM ZEYİN ALINIYOR"

CHP Pazar İlçe Başkanı Ömer Hocaoğlu şunları söyledi:

"Ürettiğimiz çaylar ya ÇAYKUR ya da özel sektör üzerinden değerlendiriyoruz. Mevcut iktidar taban fiyat uygulamasından vazgeçtikten sonra fiyat istikrarı da tamamen ortadan kalkmış birde ütüne kota uygulaması getirilince ürettiğimiz çayların büyük bir bölümüne açıklanan fiyatın altında özel sektör firmalarına satmak zorunda kalıyoruz. Çay üreticisi bu cenderenin içerisinde can çekişirken beyefendiler ceylan derisi kaplı konforlu koltuklarında oturup sosyal medya üzerinden çay fiyatını açıklıyorlar. Biz bu fiyatı kabul etmiyoruz. 1979 yılında bir kilogram yaş çay ile 1 kilogram zeytin alabiliyordu. Şimdi 1 kilo çay ile 50 gram zeytin alabiliyor. Bu durum sadece üretim ve fiyat sorunu değil, tarımdaki politikasızlık aynı zamanda kırsal alanlardan kentlere göçü getirmekte ve büyük sosyal sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değil, bu nedenle diyoruz ki, yaş çay fiyatını yeniden revize edin ve en az 25 lira yapın. Yağmur çamur demeden, dağ bayır dinlemeden çay tarım yapıp evine ekmek götürmeye çalışan, çocuklarının boğazından bir sıcak lokma geçirmeye çalışan çay üreticilerinin emeğinin karşılığını verin. Ziraat Odası nerede? Her yıl düzenli olarak paramızı kesmeyi unutmuyorlar da bizim bu zor günümüzde neden yanımızda değiller. Son model makam araçlar ile özel şoförlerle gezmek iyi de çay öreticisinin emeği çalınırken niye yoksunuz. Bizim emeğimizin karşılığı bu değil. Bunun için yüksek sesle diyoruz ki, biz bu çay fiyatını kabul etmiyoruz."

“ÇAY MÜSTAHSİLİNİ AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA MAHKUM EDEN 17 TL FİYATI KABUL ETMİYORUZ, RED EDİYORUZ”

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz de şunları söyledi:

"2024 yılı yaş çay alım fiyatını kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Üreticiyi açlığa, yoksulluğa mahkum eden çay fiyatını açıklayan ve bunu da sosyal medyada açıklayan Tarım ve Orman Bakanını önce özür dilemeye sonra ardında istifaya davet ediyoruz. Çay üreticisine yapılan kesintilerle varlığını sürdüren Rize Ticaret Borsası Başkanı’nı bu süreçteki tavrı nedeniyle istifaya davet ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanı’nı istifaya davet etmiştik, dün Tarım ve Orman Bakanı açıklanan çay fiyatının maliyetleri hesaplanarak açıklandığını bu nedenle fiyatın değişmeyeceğini açıkladı. Neyin maliyetini nasıl hesaplamışlar bilemiyoruz, sayın bakan bizlerin aklıyla dalga geçiyor herhalde, bu fiyat açıklamasa sürecinde gördük ki yaş çay alım fiyatı Rize Ticaret Borsası ve sarayla yani iktidarla birlikte açıklanmıştır. Önceden bir senaryo yapılmış ve uygulanmıştır. Bir kez daha sesleniyoruz; Tarım ve Orman Bakanı ve Rize Ticaret Borsası Başkanı derhal istifa etmelidir. Sarayın aylık harcaması bir milyar, yıllık harcaması 12 milyar 283 milyon TL yani 206 bin çay üreticisi bir saray etmiyor.  Çay üreticisi sanki bedavadan para istiyor, çay üreticisi emeğinin karşılığını istiyor, sattığı çayın karşılığını istiyor, çocuğunu okutmak, insanca yaşamak istiyor, çay üreticisi yoksullaşmak istemiyor."

"SADAKA DEĞİL EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ"

Üretici Nevin Özdilek Babuşçuoğlu, "Şu anda gübre alamıyoruz, çay parasıyla ev yaptırdım öğrenci okuttuk ama şimdi karnımızı bile doyuramıyoruz. Alım değeri çok düştü çay parasının, biz bu fiyatı kabul etmiyoruz. Yeniden yapılsın, yeniden fiyat verilsin, alın terimizin karşılığını istiyoruz, sadaka istemiyoruz biz alın terimizin, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bir bakan nasıl tweet atarak fiyat açıklar bu bize yapılan çok büyük bir saygısızlıktır. Neden bir basın toplantısı düzenlenerek fiyat açıklanmadı, utandılar mı, korktular mı? Neden çay üreticisi bu duruma getirildi. Neden bizim çayımız stratejik bir üründür, dünyada Türk çayı gibi çay üreten ülke yoktur" dedi.

"ORGANİK ÇAY ÜRETİCİLERİNİN DURUMU DAHA DA KÖTÜ"

Üretici Gülseren Şentürk, "Hem verim düşük hem gübresi pahalı hem ek bir fiyata verilemedi, daha önceden iki, üç kat daha fazlaydı, organik üreticilerin organik çay üreticilerinin durumu diğer üreticilere göre iki, üç kat daha perişan bir durumda çok az bir oran olduğumuz için organik üreticilerin sesi duyulmuyor ama bizim ekstra bir sorunumuz var. Buna da ayrıca değinilsin istiyoruz" diye konuştu.

Üretici Hızır Özen, "Benim babam evlendi düğününü yaptı, abim çay parasıyla evlendi düğününü yaptı, ben aynı çay parasıyla düğün yapamıyoruz. Evde kaldık resmen artık gidip de kız isteyemiyoruz. Bahçesi olana kız vermiyorlar artık bu düzene geldik bu çay parası 25 aşağıya olmasını kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.

"İNSANLAR KISACIK ÖMÜRLERİNDE EKONOMİK SAVAŞ İÇİNDE"

Çaykur'dan emekli fabrika müdürü ve çay üreticisi Rahmi Birben ise şunları söyledi:

"Savaş vatan müdafaası için sınırları korumak değil. İnanıyorum ki insanların şu kısacık insan ömründe hayatlarını idame ettirebilmeleri için ekonomik savaşı da mücadele etmesini düşünüyorum yani  sırf bu sınırlar içerisinde koruyalım da bu insanlar ne yerse ne içerse hiç önemli değil düşüncesini tamamen bertaraf etmeleri lazım. Eğer bu sınırları koruyacak olan üsttekiler değil bu yine bu halktır. Aç karnına mücadele vermek de zordur. Onun için milletini doyurmak zorundadır devlet. Üsttekiler sesleniyorum; bu memleket hepimizindir sağcısıyla, solcusuyla şu kısacık insan ömründe insan gibi yaşamayı bize göstersinler diyorum."

"BİZ KAÇ KİLO ÇAY SATIP DA BİR KİLO ZEYTİN ALABİLECEĞİZ?"

Çay üreticisi Neziha Yıldırım ise şu ifadelere yer verdi:

"Çay fiyatını biz kesinlikle kabul etmiyoruz çünkü bunun sadece toplamak olarak düşünmeyelim çayı çayın nakliyesi var, işçi parası var. Bir tonunu işçiler 7 ve 8 bin liraya topluyorlar, gübre parası var bunları hesap ettiğimiz zaman çay üreticisi kendi çayında yarıcı duruma düşmüştür hiçbir şey elinde kalmıyor. Bugün 18- 19 liraya hiçbir şeyin hiçbir gıda maddesinin kilosunu alamazken biz çayımız kilosunu 19 liraya o da desteklemesi ile beraber 19 liraya satmamız isteniyor bizden. Biz 1 kilo çay kaç kilo çay satıp da 1 kilo atıyorum zeytin alacağız, kaç kilo çay satıp da bir kilo peynir alacağız, çocuklarımızın okul masrafını karşılayacağız çünkü çay bizim bölgemizin tek geçim kaynağı ama bir işi olan bir emekli olan 10 bin lira 12 bin bin lirayla nasıl geçimini sağlayacak? Bu yüzden biz bunu doğru bulmuyoruz kesinlikle kabul etmiyoruz reddediyoruz."

 

Kaynak: anka