Putin, Rusya'nın hem Ermenistan'la olan hem de Azerbaycan'la olan ekonomik ilişkilerini met etti. Rusya'nın Kafkaslar'daki yeni siyasi modeli, merak uyandırdı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Salı günü Ermenistan Başbaşkanı Nikol Paşinyan'ı Kremlin'de ağırladı. Putin dün gece, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev ile Kremlin'de buluşmuştu.
Putin, her iki görüşmede de, Rusya'nın hem Azerbaycan'la hem de Ermenistan'la güçlenen ticari bağları ve ülkelerin Rusya ile tarihi ortaklıkları üzerinde durdu.
Putin, Paşinyan'la olan görüşmesinde, “Ticari ve ekonomik ilişkiler çok enerjik ve başarılı bir şekilde gelişiyor. Ticaret hacmi geçen yıl 7.4 milyar dolara ulaştı ve bu yılın ilk yarısında 2.5 kat artarak 8.3 milyar doları aştı.” dedi.
Diğer yandan Aliyev'le görüşen Putin, Azerbaycan ve Rusya arasındaki ticaret hacminin 4,3 milyar dolar, Rusya’nın Azerbaycan’a doğrudan yatırımlarının ise 4 milyar dolardan fazla olduğunu kaydetti. Hem enerji sektörü hem de altyapı geliştirme alanında projeler bulunduğunu dile getirdi.
Putin, Azerbaycan'daki yatırımlar için "(Projelerin) hepsi umut verici, hepsi gerçek, yaşayan projeler; hem ikili hem de çok taraflı." diye konuştu.
Diğer yandan Putin, Ermenistan heyetini Kazan'da gerçekleşecek BRICS zirvesine davet ettiğini duyurdu. Azerbaycan, BRICS'e katılmak için Ağustos ayında başvuruda bulunmuştu.
RUSYA'NIN SÖZDE 'BAHÇESİ'
Bir çok analist, Azerbaycan'ı ve Ermenistan'ı Rusya'nın 'arka bahçesi' olarak nitelendiriliyor. Ukrayna - Rusya savaşı boyunca bölgedeki Rus barış güçlerini çeken Rusya, Ermenistan tarafından Karabağ'ı kaybetmelerinin en önemli sebebi olmakla suçlanıyor.
Ermenistan, Karabağ'ın kurtarılmasından kısa süre sonra Temmuz ayında İran'la 500 milyon dolar değerinde silah ticareti yapmış, aynı şekilde Hindistan ile de 600 milyon dolar değerinde savunma anlaşması imzalamıştı. Politico, 13 Haziran günü yayımladığı makalesinde, Yerevan'ın Moskova'yla savunma anlaşmasından çıktığını yazmış ve bu iddiayı ortaya çıkan gizli belgelere dayandırmıştı.
Diğer yandan Azerbaycan'ın Karabağ'ı kurtarması, ve Avrupa'yla yaptığı karlı doğal gaz anlaşmaları Rusya'nın Avrupa'daki siyasi ve ekonomik etkisini gölgeliyor. Rusya, 2021 yılında Avrupa doğalgazının yüzde 40'ını karşılarken, artık Rus doğalgazı Avrupa enerji tüketiminin sadece yüzde 8'ini karşılamakta. Diğer yandan Bakü; İngiltere'ye, Almanya'ya ve Fransa'ya doğalgaz sağlıyor.
Ukrayna savaşının başında, Rusya'dan Avrupa'ya uzanan Kuzey Akımı hattının büyük hasar görmesi, bu değişimin en önemli nedenlerinden oldu. Azerbaycan'ın, Türkiye'nin de desteğiyle bölgede önemli bir güç haline gelmesi Rusya'nın dikkatinden kaçmadı.
HEVESLİ ARABULUCU
Putin, Karabağ'ın kurtarılması sonrasında 19 Ağustos günü, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış görüşmelerinde Rusya'nın 'arabulucu' görevi oynamasından mutluluk duyacağını ifade etmişti.
Putin, Bakü'ye gerçekleştirdiği devlet ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e “Azerbaycan ve Ermenistan'ın bir barış anlaşması imzalamasına yol açacak bir şey yapabilirsek... bunu yapmaktan çok mutlu oluruz” demişti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı basın ofisinden yapılan bir açıklamada, Putin'in “Rusya'nın Güney Kafkasya'daki duruma tarihsel olarak müdahil olması, son birkaç yılda bile, bu olaylara [barış sürecine - tabii ki tarafların talep ettiği ölçüde - katılmamızı gerektiriyor." sözlerine yer verilmişti.
Eurasianet'in haberine göre, Moskova'yı İkinci Karabağ Savaşı sırasında güvenlik garantilerini yerine getirmemekle suçlayan Ermeni yetkililer, Rusya'nın barış sürecine daha fazla müdahil olması fikrine açık görünmüyor.
19 Ağustos'ta bir Ermenistan Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Rus diplomatları, Ermenistan hakkında “açıkça önyargılı, çoğu zaman saygısız yorumlar” yapmakla suçladı ve Rusya'nın Ermeni ve Azeri yetkililer arasında “yapıcı görüşmeleri" desteklediği yönünde iddiaları sorguladı.