Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) – İzmir’in Güzelbahçe ilçesi Payamlı köyünde çiftçilik yapan Payamlı ve Küçükkaya Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Uğur Kahya, devlet desteği olmadığı için küçük üreticilerin bitme noktasında olduğunu belirterek “Küçük aile çiftçilerine devletimizden bir destek alamıyoruz. Küçük aile çiftçileri bitti maalesef” dedi.
Ürünlerini maliyetlerinin çok altında satmak zorunda kalan çiftçiler ülkenin dört bir yanında eylemler yaparken, küçük üreticiler de seslerinin duyulması için yetkililere çağrıda bulundu.
İzmir’in Güzelbahçe ilçesine bağlı Payamlı köyünde çiftçilik yapan Payamlı ve Küçükkaya Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Uğur Kahya, küçük üreticinin kıskaca alındığını ifade etti. Devletin desteklerinden küçük üreticinin yararlanamadığını belirten Kahya, değişim olmazsa köyde tarımın biteceğini söyledi.
“Devletten küçük aile çiftçileri destek bekliyor”
Kuraklıklar nedeniyle üreticilerin zor durumda olduğunu kaydeden Kahya, üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve devlet desteklerinden küçük üreticinin payını alamadığını belirterek şunları söyledi:
“Kuraklıktan dolayı hava şartlarından dolayı incirde rekolte çok düşük. Mesela bundan üç beş yıl önce köyümüzde 20-30 ton incir çıkması gerekirken bu sene beş altı ton incirimiz çıktı. Küçük aile çiftçileri çok zor durumda. Bitmek üzere. Küçük aile çiftçilerine devletimizden bir destek alamıyoruz. Devletin çiftçiye verdiği desteklerden küçük aile çiftçileri faydalanamıyor. Yerel yönetimlerin verdiği desteklerle biz bugüne kadar ayakta durduk. İşçilik maliyetimiz çok yüksek. Düz arazimiz yok. Traktör çalışmadığı için hala hayvanla ya da elle çapa yapıyoruz. İlaç maliyetleri çok yüksek. Mesela bordo bulamacı atmamız gerekiyor zeytinimize, incirimize, bağımıza. Alamıyoruz, atamıyoruz. Tam atmaya kalksak yılda 100 bin liralık atmam lazım. Atamıyorum, yapamıyorum. Bu sene bağlar çok güzeldi. Sıcaklıklar bir bastı. İncirler sıcaklıktan dolayı yandı. Sulama imkanımız yok. Arazilerimiz dağınık. Mesela artezyen vuracak, köylünün sulama yapacak imkanı yok. Devletten küçük aile çiftçileri destek bekliyor. Artezyen desteği, su desteği, gübre desteği, çıkardığımız ürünü alım garantisi. Köyde şu anda 60 yaşının altında çiftçilikle uğraşan beş altı kişi kaldık. Küçük aile çiftçileri bitti maalesef.”
“Elimizden tutan olmadı, maalesef bitti”
Devletten küçük çiftçiler olarak alım garantisi istediklerini söyleyen Kahya, şu ifadeleri kullandı:
“Devletten bir alım garantisi bekliyoruz. Küçük olduğumuz için satamıyoruz çünkü. Büyük çiftçi satıyor zaten. O yüzden küçük çiftçilere alım garantisi gübre desteği olursa daha çok severek iş yaparız. Şimdi üzümü çıkarması bir ayrı dert, inciri çıkarması bir ayrı dert. Bunun pazarlaması bizim için daha ayrı bir dert. Pazarlayamıyoruz, sıkıntımız orada. Bizim elimizdeki ürünü toplamaya değmez. Gidip tarladan toplayıp getirmeye değmez. Yabani hayvanlar yer. Zarar edecek bir ürünü hasat etmeye değmez. Çünkü küçük çiftçiyiz. Bir ton üzüm çıkaran, 5 ton incir çıkaranlar bu köyde yaşıyor. Benim çocukluk arkadaşlarımın çoğu fabrikada, altın madeninde çalışıyor. Çiftçilikle uğraşan kalmadı. Elimizden tutan olmadı, maalesef bitti.”
“Aracı gelip istediği gibi oynuyor bizimle”
Belediye destekleriyle ayakta durabildiklerinin altını çizen Kahya, aracılardan da ‘darbe’ yediklerini ifade ederek şunları kaydetti:
“İnciri şu anda belediyenin aldığı fiyat 100-120 lira. Ancak çok sağlıklı bir ürün çıkaramıyoruz. Yani gübreyi atamıyoruz. Ağaçtan çıkan mahsul anca kendimize yetiyor. Nasıl dönüp ağaca bakacağız, dibini kazacağız, işleyeceğiz? Bizim maliyetimiz şu anda 70 liraya bulur. Belediye almasaydı 120 liraya satamazdık. İmkansız. Zaten bizim belimizi büken aracılar. Geliyor elimizden 50-60 liraya almak istiyor. Kendileri 200 liraya satıyor. Aracılar sayesinde hem üreticiler zor durumda kalıyor hem de tüketici. Ben 70 liraya mal ediyorum. Benden 50 liraya almak istiyor, kendisi 150 liraya satmak istiyor. Buna da devletimizin bir çözüm bulması lazım. Alım garantisi… Aracı gelip istediği gibi oynuyor bizimle. Çiftçinin boynunda tokat.”
“Küçük aile çiftçileri olduğumuz için sesimizi kimseye duyuramıyoruz”
Üzümde de destek kaynaklı sorunlar yaşadıklarını kaydeden Kahya, sorunların görmezden gelindiğini ve mevcut tavrın küçük üreticilerini bitirme noktasına geldiğini belirterek şöyle konuştu:
“700 kök bağım var burada. Ben buraya kendi işçiliğim hariç 20 bin lira masraf yaptım. Şu anda bin liralık ürün ya satarım ya satamam. 20 bin liralık masrafı ben hiçbir şekilde alamam. Geçen yıl mildiyo bizim burayı da vurdu. Geçen yıl da ben buradan bir şey alamadım. Bu iki yıl daha böyle devam ederse ben bu bağcılığı bırakırım. Nasıl bakacağız? Bize kimse gelen giden olmadı. Biz küçük aile çiftçileri olduğumuz için sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Bizi de kimse görmüyor zaten. Kıyıda köşede kalmış, nesli tükenmek üzere olan çiftçileriz. Mesela ben iki senedir bu bağdan bir lira para almadım. İki sene daha bir ömrüm var şurada şans verebileceğim. İki sene daha böyle gitti mi bu bağ bitti benim için.
“150-200 bin lira para almam lazım”
Benim bu bağdan 3-4 ton üzüm elde etmem gerekiyordu. Şu an yaklaşık piyasası 40-50 lira gidiyor. 150-200 bin lira para almam lazım. 20 bin lira masraf ettim. İlaç parası yok daha. 60-70 bin lira masrafım var benim burada. Hasat edilecek ürün kalmadı. Burada kalan üzümler bitecek, yabani hayvanlara bırakacağız. Alım garantisi yok. Üzümü, inciri çıkarmak bizim için apayrı bir dert. Arazi yapımız elverişsiz. Hala atla sürüyoruz. Tek tek asmanın dibini kendimiz el çapasıyla kazıyoruz. Alım garantisi olmadığı için üzümü çıkardıktan sonra satmak için daha ayrı bir dertteyiz.”
“Bizi kimse görmüyor”
Yetkililere destek için çağrıda bulunan Kahya, şu ifadeleri kullandı:
“Bizi kimse görmüyor. Köyümüzde 10 kişinin bağı bahçesi var. Devlet bize ortak bir artezyen kursa, çiftçiler kullansa bu güneş yanıklarını bir şekilde önleriz. Ya da örtü desteği sağlasa mahsullerimiz yanmamış olacaktı.”