Özel, "Ben Kürtlere 86 milyonla birlikte eşit vatandaşlığı iliklerine kadar hissettikleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bizlerle birlikte sahibi olmalarını teklif ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Güneydoğu turuna başlayan Özgür Özel, ilk basın toplantısını Diyarbakır'da düzenledi. Kürt sorununa ilişkin mesajlar veren Özel, çözüm adresi olarak bir kez daha TBMM'yi işaret etti. MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıyı da değerlendiren Özel, bir kişinin açıklamasıyla sorunun çözülemeyeceğini belirtti ve "Kürtlerin sorunu olup olmadığını devlet değil Kürtler karar verir" dedi.
"KÜRTLERE DEVLET TEKLİF EDİYORUM" SÖZÜNE AÇIKLIK
Dünkü parti grubunda "El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum" çıkışıyla dikkatleri üzerine çeken Özel, bu sözlerine de açıklık getirdi. Özel, konuyla ilgili açıklamasında "Kürtlere devlet vadediyorum dedim, cümlenin buraya kadarki kısmından bile medet uman kötücül bir akıl var. Ben Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit, ayrımsız, kendilerini tamamen mensubu ve sahibi hissettikleri, 86 milyonla birlikte eşit vatandaşlığı iliklerine kadar hissettikleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bizlerle birlikte sahibi olmalarını teklif ediyorum" ifadelerine yer verdi.
"KÜRTLERİN SORUNLARI VARDIR"
Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın TBMM'ye gelerek örgütü lağvettiğini açıklaması gerektiğine yönelik sözlerini de değerlendiren Özel, "Meseleye şuradan bakıyoruz. Sayın Bahçeli'nin söylediği söz bir kişiye af ve ona verilecek bir kürsü, lağvolacak bir örgüt her şey tamamdır ise hiçbir şey tamam değildir. CHP, barışa giden, annelerin gözyaşı dökmesini ve şehit gelmesini engellemek, terör örgütünün ortadan kalkması için söylenecek her sözü anlamlı bulur. Ama Kürt sorunu yok, bir kişi konuşunca her şey çözülecek diyemezsiniz. Kürtlerin sorunu olup olmadığına devlet değil Kürtler karar verir. Kürtlerin sorunları, 'Kürtler sorun yoktur' diyene kadar vardır ve çözülmesi gerekir. Biz de bununla ilgili elimizden gelen her katkıyı ifade etmeye devam edeceğiz.
'DEMOKRATİK SİYASET HAKKI' VURGUSU
Türkiye'deki her vatandaşımızın istediği dili konuştuğu ve siyaset yapma hakkına saygı duyacağız. Terör sorunu ve Kürtlerin sorunu birlikte çözülmediği müddetçe ikisi birbirini doğurmaya devam edecektir. Diyarbakır'daki umudu görüyoruz ama bir başarısızlık daha geçen seferki yaşananlardan daha fazla acıyı yaşatabilir. Çok dikkatli olmak zorundayız. Kürtlerin sorunu masaya 86 milyonun oturmasıyla ve demokratik siyaset hakkının tanınmasıyla çözülebilecektir. Kürtlerin sorunlarını görmezden gelenlerin Erdoğan'ın sorunlarını gidermek için adım attıklarına yönelik algıları düzeltmek gerekir."