HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: GURBETELLİ YALÇIN

(ANKARA) - Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, son zamanlarda artan orman yangınlarıyla ilgili ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Aslan, "Burada 7-8, en fazla 10 bin kişiyle yangını söndürebiliyoruz. 23-24 milyon hektarlık bir coğrafyaya hükmediyorsunuz, ‘7-8 bin kişiyle orman yangınlarını söndüreceğim’ diyorsunuz. Bunu söndürmeniz mümkün değil. Yer ekip sayılarının arttırılması lazım. İşçi yok. Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyoruz" dedi.

Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada orman yangınlarıyla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aslan, şunları söyledi:

"Orman yangınları son yıllarda bir hayli arttı. Yaklaşık 3-4 yıla bakarsanız 2024 yılında yangın sayısı fazla. Yaklaşık 2 bin rakamlara çıkan bir yangın var. Bunun tabi başlıca sebeplerinden yüzde 90'a yakını insan kaynaklı. Sebeplerin en önemlisi, bizde üç 30 kuralı vardır. Bir, ısı 30 derecenin üzerine çıkarsa; iki, nem 30 derecenin altına inerse; üç, rüzgar 30 kilometrenin üzerine çıkarsa bu yangın riskini arttıran olayların başında geliyor. Çünkü nem yoksa, ısı artmışsa, rüzgar varsa artık bizim için o kırmızı alarmdır.

"Biz ekipman olarak güçlüyüz, yer ekibi olarak zayıfız"

Narin'in Adli Tıp Raporu Tamamlandı! Narin'in Adli Tıp Raporu Tamamlandı!

2021 yılında çok büyük yangınlar oldu. Akdeniz kuşağına tamamen sıçradı ve 16 gün gibi kısa bir sürede önüne geçildi. Orman yangınlarıyla mücadelede Orman Genel Müdürlüğü çok tecrübeli bir kurum. Fakat biz ekipman olarak güçlüyüz, yer ekibi olarak zayıfız. Yani uçağınızın fazla olması, helikopterinizin fazla olması yangını söndüreceğiniz anlamına gelmiyor. Aslında uçak yangını söndürmez. Uçak yukarıdan suyu atarak, baskılayarak yangının hızını azaltır, yangını yavaşlatır. Burada önleyici tedbirler yangını söndürmekten çok daha önemli. Eğer siz önleyici tedbirlerden parayı kısarsanız, yangınlardan sonraki harcayacağınız para bunun kat da üstündedir. Çünkü bugün diktiğimiz bir fidan 50 yıl sonundaki ekonomiye dönebiliyor. Siz ekonomiyi yakıyorsunuz. O araziyi kısa sürede ağaçlandırmak durumundasınız. Fidan dikimine harcadığınız para, yangın öncesi ekip sayısını artırarak işçiye harcadığınız paradan çok daha fazla. Burada 7-8, en fazla 10 bin kişiyle yangını söndürebiliyoruz. 23-24 milyon hektarlık bir coğrafyaya hükmediyorsunuz, ‘7-8 bin kişiyle orman yangınlarını söndüreceğim’ diyorsunuz. Bunu söndürmeniz mümkün değil.

"Siz emekten tasarruf yaparsanız ülkeyi nasıl kalkındıracaksınız"

Yer ekip sayılarının arttırılması lazım. İşçi yok. Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyoruz. Kastamonu'dan, Sinop'tan, Karadeniz'den, Orta Anadolu'dan Akdeniz kuşağına işçi naklederek yangınları söndürüyoruz. Giden işçi yangın eğitimi alıyor ama Akdeniz kuşağındaki gibi değil. O nedenle Akdeniz kuşağı güçlendirilmeli. Bu konuyla ilgili bu bakan da, bundan önceki bakan da 7 bin 500 tane işçi talep etti. Şu anda 7 bin 500 işçi verseler bile karşılamayacak. Niçin? EYT dedik, işçi emekli oldu. Şu anda yıl sonuna kadar bugün itibarıyla yaklaşık bin 500 kişi emekliliği hak etmiş olarak gözüküyor. Eğer ormanlarınız varsa, ormanlarınızı koruyacaksanız yer ekiplerini güçlendirmek zorundasınız. Yer ekiplerinden, emekten tasarruf olmaz. Siz emekten tasarruf yaparsanız ülkeyi nasıl kalkındıracaksınız?

"İlkokuldan, çevrenin, yangınların, doğanın korunmasıyla ilgili eğitim vermek zorundayız"

Güzel sözümüz var; ağaç yaşken eğilir. Yangınları engellemeyi de, çevreyi kirletmemeyi de, çevre dostu olmayı da okullarda başlatmak zorundayız. Yani ilkokuldan, çevrenin, yangınların, doğanın korunmasıyla ilgili eğitim vermek zorundayız. Milli Eğitim Bakanlığı bir çalışma yapıyor müfredat ile ilgili. Bu konuda biz sendika olarak müfredata 'yeşil vatan' dersi konması konusunda bir resmi yazı gönderdik. Ama henüz daha geri bildirim gelmedi."

Kaynak: anka