"Neden Bereketli Topraklarımız Beton Altına Geçiyor"

“27 MİLYON TON YEMİN 16 MİLYON TONU DOLARA BAĞLI” Sarıbal, fabrikalarda üretilen 27 milyon ton yemin 16 milyon tonunun dolara bağlı olduğunu dile getirdi. Sarıbal, ithal yeme son vereceklerini ve yeterli miktarda ekim yaparak yemde bağımlılığı bitireceklerini anlattı. Sarıbal, “Bağımlılığı bitirdiğimizde dolara ihtiyaç kalmayacak. Meraları açacağız. Meralar kiralanmayacak. Yasaklı meralar açılacak. Et ve sütte, 1,5 kilo yem ile 3 litre süt alınacak sistemi kuracağız” diye konuştu. Bir çiftçi, Kasım 2021’de hayvanlarını kestirdiğini anlatarak, yani hayvan almaya cesaret edemediğini söyledi. Çiftçi, “11’inci ayın 20’unda sattım, şu anda yapamıyorum. Çiftlik boş, bekliyorum. Korkuyorum. 46 liradan kestirdim. 70 tane buzağıyı büyüttüm, sattıktan sonra masraflarımı çıkardım. 43 tane yeni buzağı olabildim” dedi. “HOLLANDA’NIN NE KADAR TOPRAĞI VAR” 70 yaşında olduğunu söyleyen bir başka çiftçi ise samanın bile ithal edildiğini belirterek, “Bereketli topraklarımız sıfır” dedi. Çiftçi, “Neden bizim bu bereketli topraklarımız beton altına geçiyor? Ne edelim biz, ne edelim? Hangimiz bakan, hangimiz başbakanız? Toprağın sahibi kim, aracın sahibi kim? Bugün Hollanda’nın ne kadar toprağı var, ne kadar hububat kaldırıyor ve dışarı veriyor” diye sordu. Çiftçi, Avrupa’ya da gittiğini söyleyerek, “Oradaki asgari ücret ile 28 depo mazot alınıyor. Buradaki asgari ücretle 7-8 depo mazot alınıyor” dedi. “ÇİFTÇİYE HİÇ DEĞER VERMEYEN YAKLAŞIM” Faik Öztrak, Türkiye’de tarımın ayağa kaldırılması gerektiğini belirterek, “Bütün dünyanın meselesi tarım ve gıdadır. Maalesef dünyada sayılı kendi kendine yetebilen ülkelerden biri olan Türkiye, son dönemde, AK Parti iktidarında tarımda ithalat yapan ülke durumuna düşmüştür. Bunun nedeni toprak olmadığından değil. Bunu nedeni gübremiz olmadığından, tohum üretemediğimizden değil. Bunun nedeni sadece dışarıdakileri düşünen ama içerideki çiftçiye hiç değer vermeyen yaklaşımdır” diye konuştu. Öztrak, bu tarım politikası değişmezse Türkiye’nin yediğini üretemeyen ülke olarak başkalarının emrine gireceğini dile getirerek, “Onun için çiftçimize çok önem veriyoruz. Bütün konuşmalarımda çiftçimizin, hayvancımızın sıkıntısından bahsediyorum… Çünkü biz şunu biliyoruz. Bu ülkede insanlarımıza ‘üretim’ dediğimiz zaman toprağı, tarımı anlıyor. Gerisi hikaye. Onun için Türkiye’de bir an evvel yeniden tarımı ayağa kaldırmamız lazım” dedi.