Gündem

Müsavat Dervişoğlu: “Aileyi koruma diye bir kanun çıkarıyorsunuz. Baba cezaevinde, anne mezarda, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’nda”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, boşanma aşamasında olduğu Harun Gül tarafından öldürülen Serpil Kartal’ın ailesini İstanbul’da ziyaret etti. Dervişoğlu, ziyareti sonrasında aileyle birlikte “Aileyi koruma diye bir kanun çıkarıyorsunuz. Baba cezaevinde, anne mezarda, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’nda. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok” dedi.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: ONUR DURSUN

(İSTANBUL)- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, boşanma aşamasında olduğu Harun Gül tarafından öldürülen Serpil Kartal’ın ailesini İstanbul’da ziyaret etti. Dervişoğlu, ziyareti sonrasında aileyle birlikte “Aileyi koruma diye bir kanun çıkarıyorsunuz. Baba cezaevinde, anne mezarda, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’nda. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok” dedi.

İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde Serpil Kartal, boşanma aşamasında olduğu Harun Gül tarafından 10 Ağustos’ta sokak ortasında silahla katledilmişti. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Gül’ün İstanbul Sultanbeyli’deki ailesinin evini ziyaret etti. Dervişoğlu’na ziyarette Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Genel Başkan Yardımcısı Alper Akdoğan ve İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun da eşlik etti. Aileyle birlikte açıklama yapan Dervişoğlu, dava sürecinin takipçisi olacaklarını belirterek şunları söyledi:

“Bir yasal düzenleme yapıldı. 6284 Sayılı Aileyi Koruma ve Kadına Şiddet Yasası diye biliniyor ama bu yasadaki hükümler yeteri kadar caydırıcı olmadığı için geride bıraktığımız 2024 yılının ortalarına kadarki süreçte 249 kadın şiddete uğradı. Takvimleri geriye sarıp 10 yıl içinde ne oldu diye baktığınızda 4 bin 719 kadının katledildiğini görüyorsunuz. Bunların içinde çocuklar da var. Ayrıca dikkat çeken bir şey var. Bu cinayetlerin yüzde 70’i eş tarafından, eski eş tarafından ya da aile bireyleri tarafından işlenmiş cinayetler. Yaşama hakkı insanın en önemli hakkıdır. Dolayısıyla bu hakkın gasp edilmesine yönelik tecavüzlerin kabul edilebilir bir yanı da yoktur. Bunu geleneklerimizle, dinimizle, töremizle ilişkilendirmek de asla doğru değildir. Bu aslına bakarsanız vahşettir. Kadınlarımız için koruma kararı alınıyor. Kadınlar için uzaklaştırma kararı alınıyor ama çantasında koruma ve uzaklaştırma kararı olan kadın da sokak ortasında öldürülebiliyor. Bilinmesini isterim ki bunun bizim dinimizle ve töremizle uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur ama orta yerde bir gelişmemişlik sorunu vardır. Kişilerin kendi namı hesaplarına, adaleti temin ve tesis etmeye yönelik bir eylemde bulunmalarının da kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu duygu, adalet duygusunun da zedelenmesine vesile olacaktır.

“Bu vahşetin önlenmesi lazım”

Dolayısıyla bu cinayetlerin, olayların bir daha yaşanmaması için toplumun bütün müesseselerinin ayağa kalkması ve bu olayların olmaması için elinden geleni de yapması gerekmektedir. Şimdi biz böyle bir adımı evvela insanlık adına, sonra ülkemiz adına, sonra mensup olduğumuz aile adına atıyor ve bu işin sonuna kadar takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Dilerim ki yaptıklarımız, dilerim ki söylediklerimiz, dilerim ki attığımız bu iyi niyetli adımlar, toplum tarafından doğru anlaşılır ve kabul görür. Bu olayların bir daha yaşanmaması için de vaziyet almamıza vesile olur. Bu vahşetin önlenmesi lazım. Kanuni düzenlemeler de gerekebilir bu konuyla alakalı olarak. Çünkü görülüyor ve anlaşılıyor ki bu yasa yeterli değil. Sanık, bir kravat takıp mahkemede düzgün beyanlarda bulununca iyi hâl hükümlerinden istifade ediyor. Oysa bu cinayetlerin doğru bir biçimde anlaşılması, neye sebep olduğunun doğru bir biçimde görülmesi, aile duygusunu nasıl zedelediğinin anlaşılması sadece bir pencereden değil; iki taraftan birden baktığınızda neye mal olduğunun anlaşılması lazım. Şimdi aileyi koruma diye bir kanun çıkarıyorsunuz. Baba cezaevinde, anne mezarda, çocuklar Çocuk Esirgeme Kurumu’nda. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok.

“Adalet Bakanı ile görüşeceğim”

Dolayısıyla sanıklar cezalandırılacak ki bu suçlar tekerrür etmeyecek. Bunun için üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu duruşumuz da herkese örnek olsun. Makul gerekçe arayan herkes insanlığa ihanet ediyordur. Bir cinayete makul gerekçe arayan herkes bu cinayetin faillerinden biridir. O sebeple hem hakimlerimiz hem savcılarımız hem hukuk camiası meseleye doğru bir yerden baksın diyorum. Tekrar altını çizerek söylüyorum. Bu suçların mağduru olan ailelerin yanında olacağız. İl başkan yardımcılarımız var, avukat olarak bu davaya müdahil olacaklar, katılacaklar. Ailemizin yanında duracaklar. Ben de Ankara’dan süreci takip edeceğim. Hatta konuyla ilgili Adalet Bakanı ile de görüşeceğim.”