Mor Çatı Vakfı, Birleşmiş Milletler Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunması Komitesi’nin Türkiye İkinci Periyodik İncelemesi 38. Genel Oturumu için gölge rapor hazırladı. Raporda şiddete maruz kalan göçmen kadınların Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişimde karşılaştıkları sorunlara dair gözlem ve deneyimler paylaşıldı.
Büyük bir göçmen ve mülteci nüfusa ev sahipliği yapan Türkiye’de göç alanında oluşturulmuş mevzuat ve yönergelerde kadınlarla ilgili hiçbir düzenlemenin bulunmadığı hatırlatıldı.
'ONLARIN ZATEN KÜLTÜRÜNDE VAR'
Raporda, 2023 yılında Mor Çatı’ya yaşadıkları şiddet nedeniyle başvuran çok sayıda uyruktan 99 kadına ilişkin Mor Çatı veri sistemine kayıtlı verilerin yanı sıra, STK ve belediyelerde çalışan 12 sosyal çalışmacının katıldığı odak grup toplantısından elde edilen verilere de yer verildi.
Bir katılımcının görüşleri şöyle aktarıldı: “Kurum çalışanları tarafından, ‘onların zaten kültüründe var, biz alırız ifadeyi onlar barışırlar’ denebiliyor. Kadının eşini çağırıp eve gönderdikleri de oluyor ya da ‘siz ülkenize dönün’ diyorlar. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nde (ŞÖNİM) de emniyette de yerel halkta da oluyor bunlar.”
'ÜLKELERİNE YOLLANIYORLAR'
Şiddet başvurusunda bulunan kadınların tehdit altında oldukları ülkelerine gönderildiğine de değinilen raporda şunlar denildi: “Özellikle son dönemde göçmen/mülteci kadınların özellikle de kayıtsız göçmen kadınların ev yaşadıkları şiddet nedeniyle destek almak için başvurdukları kolluk birimleri tarafından hukuksuz biçimde Geri Gönderme Merkezleri’ne (GGM) gönderiliyor. Burada altı ay ila bir yıla varan sürelerde keyfi olarak tutulmakta ya da hayatlarının tehlikede olduğu ülkelerine geri gönderilmektedir. GGM’ye gönderilme ihtimali kadınları şiddeti şikayet etmekten alıkoymaktadır. GGM’lerde kadınlar işkence ve kötü muamele görebilmekte, hukuki desteğe erişememekte ve görevlilerin ayrımcılığına ve şiddetine maruz kalabilmektedir. Geri Gönderme Merkezleri her zaman bir belirsizlik. Bu süreçle uğraşmak yerine şiddet ortamında kalmak ya da başka alternatifler bulmaya odaklanıyorlar.”
KAYITSIZ KADINLAR: TERCÜMANA ERİŞEMEDİ, ÇOCUĞU ÖLDÜ
Türkiye’de sığınaklar yalnızca Göç İdaresi tarafından verilmiş bir kimlik numarası olan kadınlara açık. Bu yüzden turist vizesiyle Türkiye’de kalan kadınlar ya da kayıtsız göçmen kadınlar ne ŞÖNİM’lere bağlı sığınaklara ne de belediyelere bağlı sığınaklara kabul edilmiyor.
Kayıtsız kadınların değil polise kocasını şikayet etmek, evden dışarı çıkmaktan dahi korktuğuna değinilen raporda “Kadınlar şikayet mekanizmalarını da kullanamamaktadırlar. Kayıtsız kadınlar bazı temel hizmetlerden faydalanabilir olsalar dahi kurumlarda yanlış bilgilendirildikleri ya da sınır dışı edilmekten korktukları için kurumlara başvurmaktan çekinmektedir. Kayıtlı olduğu ilde yaşamayan kadınlar için de benzer sorunlar olduğu görülmektedir. Turist vizesiyle Türkiye’ye gelip şiddete maruz kalan kadınların da birçok hizmete erişimi mümkün olmamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Kayıtsız kadınlar hakkında bir katılımcının gözlemlerine yer verilerek “Bir kadın çocuğunu hastaneye götürdüğünde tercümana erişemediğini, eline Türkçe bir not verilerek yönlendirme yapıldığını fakat notu anlayamadığı için ilgili bölüme gidemediğini; tedavi alamayan çocuğunun hayatını kaybettiğini paylaştı” denildi.
Kaynak: Gerçek Gündem - Tuğba Özer