Gündem

Konuralp: "Köpeklerin öldürülmesine kanun kılıfı getirmeniz teklifinizin ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez"

CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu’nda, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu, AKP'li milletvekillerine seslendi. Konuralp, “Köpekleri ortadan kaldırma isteğiniz o kadar büyük ki, belediyeleri, köpekleri barınaklarda ölüme kapatacaksın, kapatmazsan sonuçlarına katlanırsın kıskacına alıyorsunuz ancak unutmayın köpeklerin öldürülmesine kanunilik kılıfı getirmeniz teklifinizin ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez” dedi.

(TBMM) - CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu’nda, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu, AKP'li milletvekillerine seslendi. Konuralp, “Köpekleri ortadan kaldırma isteğiniz o kadar büyük ki, belediyeleri, köpekleri barınaklarda ölüme kapatacaksın, kapatmazsan sonuçlarına katlanırsın kıskacına alıyorsunuz ancak unutmayın köpeklerin öldürülmesine kanunilik kılıfı getirmeniz teklifinizin ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda, sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemeler içeren 17 maddelik Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde konuşan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, muhalefetin tüm çabalarına rağmen iktidar milletvekillerinin çözüm önerilerini dikkate almadığını belirtti. 

Konuralp'in konuşması şöyle:

"Komisyonda ve Genel Kurul'un şu ana kadarki oturumlarında görüştüğümüz kanun teklifinin neden kabul edilemez olduğunu, teklifin neden geri çekilmesi gerektiğini, neden geniş bir katılım ve mutabakatla ele alınmasında fayda gördüğümüzü, teklifin bu haliyle kanunlaşmasının doğuracağı yeni sorunları her türden uslupla dile getirdik. Muhalefet olarak bazen sakin, bazen hiddetli konuşmalar yaptık, yapıyoruz. Geçmişten örnekler verdik, bilimselliği tartışılmaz raporları gündeme taşıdık, teklifin gerekçesinde ifade edilen iddiaların, verilerin yanlışlıklarını ortaya koyduk ve elbette sorunun çözümüne ilişkin önerilerimizi sıraladık. Hiçbirini dikkate almadınız, almıyorsunuz.

"Belediyeleri; köpekleri barınaklarda ölüme kapatacaksın, kapatmazsan sonuçlarına katlanırsın kıskacına alıyorsunuz"

Köpeklerin er ya da geç ölüme mahkum edilmesini amaçlayan maddelerle ilgili olumlu tek bir adım atmadınız. Örneğin, ötanazinin 'yakala, kısırlaştır, yaşam alanına bırak' yönteminden daha doğru olmadığını defalarca ifade ettik. Hangi gerekçeyle olursa olsun, kimse için ölümü savunmadığımız gibi köpekler için de ölümü savunmadığımızı defalarca vurguladık. Siz, tartışmayı 'insanlar mı ölsün, köpekler mi ölsün' gibi yanlış bir karşılaştırmaya indirgemeyi tercih ettiniz. İnsanların da köpeklerin de ölmediği, her ikisinin de canını kıymetli kılan çözümlere kulak tıkadınız. Teklifin 6’ncı maddesiyle 5199 sayılı Kanun’un 14'üncü maddesinde değişiklik yapıyor, ilgili maddeye 'kanuni' ibaresini ekliyorsunuz. Bu şu demek: Köpeklerin öldürülmesi isteğinize kanunilik zırhı getiriyorsunuz. Kendinizce katliam sürecini yasalara uygun kılıyor, güçlü olanın güçsüz olana istediğini yapabileceği gibi son derece faşizan bir yaklaşımı kanuna bağlamış oluyorsunuz.

Köpekleri ortadan kaldırma isteğiniz o kadar büyük ki 5199 sayılı Kanun’un 14'üncü maddesine de getirmek istediğiniz o bendiyle belediyeleri, köpekleri barınaklarda ölüme kapatacaksın, kapatmazsan sonuçlarına katlanırsın kıskacına alıyorsunuz ancak unutmayın köpeklerin öldürülmesine kanunilik kılıfı getirmeniz teklifinizin ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez.

"Yol yakınken bu inadınızdan vazgeçin"

Kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yaşamayan, yaşam tercihleri kendisi gibi olmayan, kendi etnik, dinî ve mezhepsel kimliğine ait olmayan herkesi öteki gören, öteki gördüğünü her türden şiddeti meşru gören bir anlayış hızla yayılıyor. Göreceksiniz, bu yasayla da köpekler toplumun ötekilerinden biri olacak ve durumdan vazife çıkartan birileri ötekine ne yapıyorsa, köpeklere de aynısını yapacak ve sizler seyredeceksiniz. Oysaki bizler, bu Meclis'te görev yapan milletvekilleri hayvanların yaşam hakkını koruma sorumluluğunu da taşıyoruz. Hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmek, onların maruz kaldıkları zulme karşı güçlü yasalar çıkartmak ve bu yasaların ödünsüz uygulanmasını sağlamak bizim görevimiz ancak bu yasa teklifiyle Meclis'imizin önemli bir bölümünün köpeklerin yaşam hakkını savunmak yerine köpeklerin yaratmadığı bir sorunu köpekleri öldürerek, köpekleri ölüme sürükleyerek daha da büyütmeyi tercih ettiği görünüyor. Önümüzdeki saatler itibarıyla vicdanlarınız kıpırdamazsa Meclis'teki çoğunluğunuza bağlı olarak teklifi kanunlaştıracaksınız fakat unutmayınız bu teklifi kanunlaştırdığınız an itibarıyla tarih sizin için geri dönülmez bir şekilde akmaya başlayacak. Örneğin, yıllar sonra bu kanunun komisyondaki ve Genel Kurul'daki görüşmelerine ilişkin yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanacak, bu görüşmelere ilişkin akademik makaleler yazılacak, belgeseller hazırlanacak, filmler çekilecek ve sizler bu tezlerde, makalelerde, filmlerde köpeklerin katledilmesine onay vermiş kişiler olarak yer alacaksınız. Bence, yol yakınken bu inadınızdan vazgeçin, tarihe geçmek üzeresiniz ve nasıl geçeceğinize karar verin."