Yurt

Kızılyer Mahallesi sakinleri, köylerine tavuk yetiştirme çiftliği yapılmasına karşı topladıkları imzaları Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim etti

Honaz’ın Kızılyer Mahallesi sakinleri, köylerine yapılması planlanan tavuk yetiştirme çiftliğine karşı topladıkları imzaları Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim etti.

(DENİZLİ)- Honaz’ın Kızılyer Mahallesi sakinleri, köylerine yapılması planlanan tavuk yetiştirme çiftliğine karşı topladıkları imzaları Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim etti.

Denizli’nin Honaz ilçesi Kızılyer Mahallesi sakinleri, mahallelerine yapılması planlanan yarka (genç tavuk) yetiştirme çiftliği tesisine karşı topladıkları imzaları Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim etti. Avukat Ozan Orpak, "Burada yapılmak istenen sadece bir çiftlik değildir; burada yapılmak istenen, koca bir doğanın, koca bir köyün yok olmasıdır. Yerel halk ile birlikte 805 imzamızı bugün Denizli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne teslim ettik. Bizim tek bir talebimiz var. Burada hayvan çiftliği olmaz" dedi.

Kızılyer Mahallesi’nde geçtiğimiz hafta Abalıoğlu Balık ve Gıda Ürünleri AŞ’nin yarka (genç tavuk) yetiştirme çiftliği tesisi projesi için yürütülen ÇED sürecinde halk bilgilendirme toplantısında köylüler tesisin kurulmasına itiraz etti. Köylüler, yaşadıkları önceki deneyimlerden örnekler aktararak, koku ve sinek nedeniyle köyde durulmaz hale geleceğini belirterek tesisi istemediklerini dile getirdi. Bugün ise Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne giden köylüler, topladıkları imzaları teslim ederek tesisin kurulmaması için talepte bulundular.

Avukat Ozan Orpak'tan hukuki süreç açıklaması

İmzaların teslim edilmesinin ardından, konuyla ilgili hukuki süreci aktaran Avukat Ozan Orpak, şu ifadeleri kullandı:

"Biz Honaz Kızılyer Mahallesi sakinleri olarak, kendi mahallemizde ve köyümüzde yapılmak istenen tavuk çiftliğine karşı buradayız. Bizler aslında tavuk çiftliğine değil, kendi topraklarımızda haksız yere kötü kokuya, haksız yere hayvan pisliğine ve kokusuna karşı buradayız. Burada yapılmak istenen sadece bir çiftlik değildir; burada yapılmak istenen, koca bir doğanın, koca bir mahallenin, koca bir köyün yok olmasıdır. Biz, buna karşı başlatılan 'ÇED gerekli değildir' sürecinde halkın katılım toplantısına iştirak ettik. Daha sonra da yerel halk ile birlikte 805 imzamızı bugün Denizli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne teslim ettik. Bizim tek bir talebimiz var. Burada hayvan çiftliği olmaz. Burası, bizim kendi ekmek yediğimiz yer, burası bizim çocukları okuttuğumuz yer. Bu topraklar, bizim yaşam alanlarımız, evlendiğimiz, yaşadığımız ve öldüğümüz topraklar. Bizler, evimizin içerisinde hayvan pisliği istemiyoruz. Bunun kokusu her yere yayılacak. Çünkü bu bölge, özellikle tarımda, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en önemli ihracat noktalarından birisi. Denizli yerel halkının yediği birçok ürün, o topraklarda yetişiyor. Avrupa'ya ihraç edilen üzüm, üzerindeki lekelerden kaynaklı ihracat kaybı yaşıyor. Bundan sadece Kızılyer değil, tüm Türkiye kaybediyor."

Kızılyer mahallesi sakinlerinden Zeynep Karadeniz'in tepkisi 

Kızılyer Mahallesi sakinlerinden Zeynep Karadeniz ise tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Biz buraya emekli olduk ve yaşamaya geldik. Bizler de burada bir bireyiz ama bizi gören yok. Bizleri yok sayıyorlar. Girip de verimli alanlara bu tavuk çiftliği yapılmaz. Bulunduğumuz bölgeye yakın alanlar var, bunun için uygun olan oralara yapılsın. Sizler paranızı düşünüyorsunuz, bizim canımızı düşünmüyorsunuz. Gidip bu çiftliği verimsiz alanlara yapsınlar. Adam ne üzümünü satabiliyor ne ayvasını satabiliyor. Biz ne torunlarımıza bakabiliyoruz kokudan, ne de çocuklarımız evlerimize geliyor. Misafirlerimiz bile geldiğinde rahatsız oluyorlar. Bizim yaşam alanımızdan uzakta bir yerde yapsınlar."

Mahalle muhatrı Cengiz Türk'ten ürün kalitesi uyarısı

Kızılyer Mahallesi Muhtarı Cengiz Türk, de tarım ürünlerinin olumsuz etkileneceğini belirterek şunları söyledi:

"Bizim bölgemiz birinci dereceden tarım alanıdır. Avrupa'ya ihraç ettiğimiz üzümümüz, kirazımız, ayvamız ve cennet elmamız, burada yetiştirilecek olan hayvanların pisliğinden aşırı şekilde etkilenecektir. Bu hayvanların pisliği üzerine konacak olan sinekler, daha sonrasında meyvelerimiz üzerinde nokta nokta izler bırakacak. Bu bizde hem ürün kaybına hem de değer kaybına sebep olacaktır. Bunu daha öncesinde dana besiciliği yaptıkları yıllarda fazlasıyla acısını çektik. Zamanında ayva bahçelerimiz bu sebeple kurudu. Bunlar da zamanında mahkemesi görülen ve kanıtlanmış olaylardır. Bu sebeple tavuk yetiştiriciliği yapılacak yerin bölgemizde olmasını istemiyoruz."