(ZONGULDAK)- Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Belediyespor Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi yapılmasıyla Ereğli halkının cezalandırıldığını söyledi. Posbıyık, "Erdemir özelleşirken ayıplı mal aldılar. Çünkü orada Ereğli halkının, belediyenin arazileri vardı. Burayı şimdi duyumlarımıza göre Tosyalı Holding ve Katarlılara satmak için Özel Endüstri Bölgesi yaptılar. Tek başıma da kalsam Ereğli halkının haklarını savunacağım " dedi.

Karadeniz Ereğli Belediyespor’un Olağanüstü Genel Kurulu’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi yapılarak Tosyalı Holding ve Katarlılara satışının yolunun açıldığını iddia etti.

Yunusemre Belediyesi'nden işletmelere denetim Yunusemre Belediyesi'nden işletmelere denetim

Başkan Posbıyık’ın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Ereğli son zamanlarda sıkıntılı günler geçiriyor. Ereğli’nin adeta üzerini kara bulutlar kapamış vaziyette. Evet, bu işlere pek girmek istemiyorum ama gerçekten Ereğli çok sıkıntılı günler geçiriyor. Endüstriyel bölgesi, tasarruf genelgesi Ereğli’yi iyice bitirme yolunda. O sıkıntılı günler içerisinde, sizlerle beraber olduğumuz saatlerde bir aydınlık anı olarak, sevinç anı olarak değerlendiriyorum. Çünkü; büyük adamların, çok para kazananların, Ereğli’yi soyanların bir kuruş bile takıma destek vermediği, futbolu sıfırlamayı çalıştığı bir ortamda, Ereğli’deki bir takım delikanlılar çıkıp, Ereğli için biz elimizi taşın altına koyarız deyip bu kulübü yaşatmak fedakarlığında bulunan ve onları hep destekleyen başka futbol severler Genç Ereğliler Derneğimiz bir an olsun bizleri bırakmayan, basın mensuplarımıza, bu anı bizlere yaşatanlara, maddi manevi hiçbir sıkıntıdan çekinmeyen, 'biz Ereğli için varız, ekmeğimizi Ereğli’den kazanıyoruz, Ereğli’nin havasını teneffüs ediyoruz' deyip ortaya çıkan çok değerli dostlarımız şuan da sıkıntılı günler geçiren Ereğli’de bugün parlak bir ışık gibi Ereğli’ye yansımaya başladılar.

"Kadın futbolunda sona geldik" 

Bu ruhumuzu ferahlatıyor. Bu dönemde aynı duygularla çalışmalar sürerken, mayıs ayında yayınlanan Cumhurbaşkanı Tasarruf tedbirleri genelgesi ile bugün maalesef yıllardır kuruculuğunu yaptığım ve 20 yıldır da devam eden gözbebeğim dediğim kadın futbolunda sona geldik. Aylardır sponsorluk konusunda başvurmadığım yer kalmadı. Milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, koskoca bizi her gün zehirleyen, kanser yapan Erdemir, Tat Metal, Çınar Boru, Saffet Bey, Kaymakam bey hep destek olacaklarını söylediler ama hep kuru laflar… Maalesef hiçbir destek olmadılar. O kadın futbolunu nasıl kurduğumuzu, arkadaşlarımızla nasıl kurduğumuzu anlatırsam ayrıca zaman lazım. Çok emeğimiz var. Türkiye’de ilk defa milli takıma giren oyuncuları biz verdik. İlk Süper Lig‘e bizim takımımız çıktı. Biz o ahengi Türkiye’ye sağladık. Köylerden yalvara yakalara kızları aldık; Annelerinden babalardan… Şehre inmemiş kızlarımız şimdi Allah’a şükür Galatasaray’da, Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Amerika’da oynuyorlar… Samimiyetle size bugün ciğerlerim yanıyor dersem doğruyu söylemiş olurum. Çok üzülüyorum. Ereğli gibi yerde, aydın, demokrat bir yerde, çok para kazanıp halka zarar verenlerin olduğu yerde.. Bir futbol takımına sahip çıkılmadı. Saffet Bey’i anlatıyorum açık açık, bundan sonra herkesin ismini vererek konuşacağım. Allah’tan başka kimseden korkmuyorum. Herkesin ayıplarını yüzüne vuracağım. Özel endüstri bölgesi olduk, hiç konuşmayanlar sesleri çıkmayan milletvekilleri, siyasetçiler bülbül gibi konuşmaya başladılar. Ben şu zaman öyle demiştim, sen şöyle demişti, o zaman böyle demiştin diye… Bülbül gibi halen ötüp duruyorlar, utanmıyorlar, yüzleri de kızarmıyor.

"Yakında baskı nasıl olur görecekler, şaşırtacağım onları"

Mesela bir örnek vereyim. Bu Pazar Trabzonspor Kadın Futbol takımı, Ereğli’ye geldi. Ve o sahaya çıktı. Bizim futbol takımı yok. Milletvekili, Kaymakam sözünü tutmadılar. Bize para bulacağım dediler, parayı bulmadılar. Para bulmadan futbolcuyu nereden alayım? Ve sahaya çıkamadık. Trabzonspor sahaya çıktı. Utanç verici bir durum vardı. Evet bugüne kadar herkes konuşuyor yardım etmeyen herkes konuşuyor zaten bol bol… Yok herkes futbol takımı için Başkana gitmişler, Kulübün Başkanı benim. Gelen bana gelir. Başkana gitmişler, istemişler, yokmuş Kadın Futbol falanca istemiş, Ankara’dan birileri gelmiş, yalan… Yalan… Bana bir tek Allah’ın kulu, Ereğli’de spor kulüpleri batıyor koskoca Erdemir, Tat Metal, Çınar Boru gibi firmalar Türkiye’de ilk 500 giren firmalar hiçbirisi yardım etmiyorlar. 'Biz bu işi yaparız' demediler. Yani bir tek kişi dışında hiçbir Allah’ın kulu gelmedi. Hep yalan bunlar, tevatür. Kasıtlı dedikodu yapmak için. Aşkım Ereğli’yi çok seviyorum. Ama iki şeyini sevmiyorum. Bir dedikodu, iki çekememezlik. Bana bir tek kişi geldi takım için o da Akın Katı. Yanına Muhammet Aydın’ı Aysa Muhammet diye bilirsiniz, Ceyhun’u almış, Özgür’ü almış geldiler dediler ki; ‘Biz Ereğli’nin ekmeğini yiyoruz. Buranın havasını soluyoruz. Ereğli’nin gençlerini çok seviyoruz. Onların sporda ilerlemesini istiyoruz. Biz elimizi taşın altına koyuyoruz’ dediler. Daha sonra bu ekibe eklenmeler oldu. Şuanda bir çok iş insanı bu hareketi çok beğendiği için telefon ediyorlar, ‘Bizim yönetimde olmamız şart değil, sizlere her türlü desteği vereceğiz’ diyorlar.

Ereğli’de havayı kirleteceksin, denizi kirleteceksin. Kestane ağacı bırakmayacaksın, tarım ürünlerini perişan edeceksin. Kuzu gibi halkı bulmuşsun, eylem yapmazlar. Geçenlerde Çolakoğlu, milletvekiliymiş Çaycuma’da Ak Parti’nin. ‘Endüstri Bölgesi yaptık, Erdemir’i aldık. Artık Belediye Başkanı baskı yapamaz’ diyor. Yakında baskı nasıl olur görecekler, şaşırtacağım onları. Bakın geliyor, mahkeme hazırlıkları başladı. Orada özelleştirmeyi yaparken ayıplı mal aldılar bunlar. Geldi OYAK, -en güvendiğimiz bir kuruluş- Ereğli’de 2 milyon 400 bin metre kare bir Hazine arazisini, 9 milyar lira tutuyor, bu arsaya el koydu bedava. 450 tane Ereğli kökenli vatandaşlarımızın zilliyet davası var mahkemelerde. Onların yerleri var, daha paralarını alamadılar. 15 dönüme yakın Ereğli Belediyesi’nin yeri var. El koydular buraya.

"Duyumlara göre Tosyalı Holding ve Katarlılara burayı satacaklarmış"

Duyumlara göre bu Tosyalı Holding ve Katarlılara burayı satacaklarmış onun için bu ayıplarını temizlemeye çalışıyorlar. Bu ayıplarını temizlemek için 5-6 sene evvel mahkemeye verdiler, hazine arazilerini peşkeş çekmeye kalktılar, biz karşı mahkeme açtık, kazandık. Yerleri alamadılar. Araştırdılar, taraşdırdılar bu yerlere el koymak için, bedavadan sahip çıkmak için Ereğli’den 450 vatandaşımızın yerlerine de el koymak için, belediyenin yerini beleşten almak için Özel Endüstri Bölgesini getirip hepsine beleşten el koydular. Bu yarar mı? Şimdi araziyi temizlemeye çalışıyorlar. Duyduğuma göre Katar meselesi de var. Bu ayıplarını temizlemeye çalışıyorlar, çünkü kimse almıyor. Ayıplı malı kimse almaz. Benim yerim var, 450 vatandaşın yeri var, ahı var. Eğer parasını vermezse ahı var o vatandaşların orada. Fabrika 4 milyon küsür metrekare. 2 milyon 400 bin metrekare Hazine arazisi. Yani Erdemir’in yarısı Hazinenin. Hazine kimin, milletin. Senin, benim yerim. 2 milyon 400 bin metrekareye el koydu. Burayı aldım. 9 milyarlık yer. Eğer burayı parayla alsaydı belediyenin 3,5 milyar geliri olacaktı. 5,5 milyar devletin olacaktı.  Eğer 3,5 milyar belediyeye gelmiş olsaydı belediye abad olacaktı, bütün her tarafta asfaltlar dökülecek, halka hizmet olarak geri dönecekti. Yeni tesisler yapacaktık. Ama bunlar bizim elimizi, kolumuzu bağlamaya çalışıyorlar muhalif belediye diye.

Zannetmesinler onları rahat bırakacağım. Hiç kimse gelmezse bu salondakileri arkama alacağım 2-5 günde bir bağlık kapıya veya ana kapıya yürüyüşler yapacağız. Bunları rahatsız edeceğiz, huzursuz edeceğiz. Biz karşımıza vicdanlı adamlar istiyoruz. Bu fabrika Ereğli’nin 10 kilometre dışında değil ki? Bu fabrika Ereğli’nin kalbinde, içimizde. Bu kötü havayı çocuklarınız soluyor sizlerin. Basın vasıtasıyla sesleniyorum, Ereğli halkı da duyarlı olsun biraz. Demokratik haklarınızı kullanmıyorsunuz. Bu olay burada olmasa başka bir kentte olsa millet ayağa kalkar. Çok üzülüyorum."

Kaynak: anka