İYİ Parti Grubu, TBMM Genel Kurulu’nda; Türk Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi (TÜRKŞEKER) eliyle yapılan stokçuluk iddiaları hakkında araştırma önergesi verdi. İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, “Ticaret Bakanlığı açıklama yapıyor: ‘Rekabeti bozan faaliyetler nedeniyle şeker fabrikalarını denetliyoruz.’ Sayın Bakan, yirmi gün arayla bu ikinci denetiminiz, demek ki sizleri de dikkate alan yok. Sizi de buradan uyarıyorum: Stokçuyu yanlış yerde arıyorsunuz” dedi. CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker de “Bu yaşanan fiyatı kimse karaborsaya bağlamasın çünkü tamamen devlet eliyle yapılan özelleştirmelerin neticesinde devlet eliyle yaşanan bir karaborsa var” diye konuştu. İYİ Parti, Türk Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi’nin bazı özel şeker fabrikalarına satış yapmadığına ilişkin iddiaları ve özelleştirilen şeker fabrikalarının zam beklentisi nedeniyle depolarında bulundurdukları şekeri stoklayarak piyasaya satış yapmamasının araştırılması için TBMM’de önerge verdi. ÖZTÜRK: “MARKET RAFLARINDAKİ ŞEKER SADECE 1 ADET ALIMLA SINIRLANDIRILMIŞ DURUMDA” Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, şöyle konuştu: “Ülkemizde bir şeker krizi var. Market raflarındaki şeker sadece 1 adet alımla sınırlandırılmış durumda ve pahalı. İmalatçı ve gıda sanayicisi, özel şeker fabrikalarının fahiş fiyatlı şekerini almaya zorlanıyor. Tarım Bakanlığına göre, geçen sezonda, yüzde 94'lük artışla, pancar ve şeker üretiminde tüm zamanların rekoru kırılmıştır ve ülkede 200 bin ton ihtiyaç fazlası şeker var. Türk Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinin (TÜRKŞEKER) stoklarının ağustos ayına kadar yani yeni sezona kadar yeteceği söyleniyor. Özel şeker fabrikaları ‘Elimizde yeterince şeker var’ diyor. E, sormazlar mı o zaman madem yeterince şeker var, şekerde kriz neden bitmiyor, fiyatlar neden inmiyor, kim bu kumpası kuranlar? Şeker üretimi arz-talep açısından yeterli, buna rağmen fiyatlar neden artıyor? Çünkü şeker fiyatlandırılmasında kontrolsüz bir yapı var, yönetim krizi zafiyeti var. Çünkü ülkede kamu eliyle desteklenen bir stokçuluk var. Kamu eliyle şeker stokçuluğunu kim yapıyor? 2018 yılında yapılan özelleştirmeler sonunda elindeki 25 fabrikanın 10'unu elinden çıkaran TÜRKŞEKER, kamunun elinde kalan 15 şeker fabrikası bugün Türkiye Varlık Fonunun portföyünde. Kâr ederken Varlık Fonu portföyüne geçen kurum ve kuruluşların ortak noktası, zarar etmesi; BOTAŞ gibi, ÇAYKUR gibi, diğerleri gibi. Özelleştirmelerden önce piyasanın, şeker piyasasının yüzde 65'inden fazlasını TÜRKŞEKER üretiyordu, şimdilerde ise bu oran yüzde 35'lere düştü. Hâkimiyet kamudan özel sektöre geçince şeker fiyatları da bu hâkimiyete göre şekillenmeye başladı. “SİZİ DE BURADAN UYARIYORUM: STOKÇUYU YANLIŞ YERDE ARIYORSUNUZ Yap-işlet-devret projelerinde projelere garanti veren iktidar anlaşılan şeker fabrikalarına da garanti vermiş. Kamu ve özel şeker fabrikaları arasındaki bu uçurum, bu makas başka türlü açıklanamaz. Sanki bundan habersiz olan Tarım Bakanlığı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı: ‘Özel firmaları uyardık. Şekerin çuval fiyatı 575 liraya indirildi’ diye. Sayın Bakan, buradan bir ihbarda bulunuyorum: Sizi kandırmışlar. Sadece bir şeker fabrikası imalatçılara bir saatliğine 598 liradan satış yaptı, diğer fabrikalar ise ‘Elimizde şeker yok.’ bahanesiyle ne fiyat verdi ne satış yaptı. Toptancı, imalatçı bugün bile indirimli fiyatı geçtik, şişirilmiş eski fiyattan bile şeker bulamıyor. Ticaret Bakanlığı açıklama yapıyor: ‘Rekabeti bozan faaliyetler nedeniyle şeker fabrikalarını denetliyoruz.’ Sayın Bakan, yirmi gün arayla bu ikinci denetiminiz, demek ki sizleri de dikkate alan yok. Sizi de buradan uyarıyorum: Stokçuyu yanlış yerde arıyorsunuz…Ramazan ayı geldi, çattı; ne yapacak vatandaş, ne yapacak üretici, ne yapacak gıda sanayicisi? Bakın, kontrol edemediğiniz fiyatlandırma içinde eser miktarda bile şeker bulunan bütün ürünlerin fiyatlarına zam olarak yansıyacak.” BÜLBÜL: “BUNUN SUÇLUSU ŞEKER FABRİKALARINI KAPATMAK, SATMAK DURUMUNDA KALAN HÜKÛMETİN KENDİSİ” HDP Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de şunları söyledi: “Bir yanda kriz bir yanda stok ve bunun suçlusu yok. Temel tüketim maddelerinden biri, daha yakın zamana kadar halk nezdinde 3 tane temel tüketim maddesi vardı: Un, şeker, tuz çünkü halkın geçim standardı onunla alakalıydı. Maalesef, yine aynı noktaya düştük de yine bu yoksullukta, bu pahalılıkta, bu dar gelirlilik... Ne diyor? Efendim, fiyat artırımı vesaire... Yani zamlardan dolayı, ekonomiyi yönetememeden dolayı, üretememeden dolayı, ithalat-ihracat dengesini kuramamadan dolayı, üreticinin ürettiği ürünü değerlendirememeden, hiçe saymadan dolayı meydana gelen ekonomik altüst oluşun sanki sebebi şeker pancarı üreticisi, sanki tarımla uğraşan çiftçi, sanki hayvancılıkla uğraşan insanlar. Buna bir suçlu bulunamıyor işin ilginç yanı. Oysa bunun suçlusu ekonomiyi yürütemeyen, şeker fabrikalarını kapatmak, satmak durumunda kalan Hükûmetin kendisidir.” GÖKER: “DEVLET ELİYLE YAŞANAN BİR KARABORSA VAR” CHP Grubu adına konuşan TBMM İdare Amiri ve Burdur Milletvekili Mehmet Göker de şu ifadeleri kullandı: "Geçen hafta da burada şeker bazlı üretim yapan esnafımızın ve vatandaşımızın şeker sıkıntısını dile getirmiştik. Bunun akabinde, Ticaret Bakanlığından bir açıklama yapıldı, şeker fabrikalarının durum tespiti için müfettiş görevlendirildiği söylendi. Şimdi, burada sormamız gereken soru şu: Şeker fabrikalarındaki, depolardaki durumu siz bilgisayarlarınızda görmüyor musunuz? Eğer görüyorsanız bu gönderdiğiniz müfettişler tamamen vatandaşın tepkisini ya da toplumsal tepkiyi azaltmak adına mı? Yani burada göstermelik bir iş mi yapıyorsunuz? Bu yaşanan fiyatı kimse karaborsaya bağlamasın çünkü tamamen devlet eliyle yapılan özelleştirmelerin neticesinde devlet eliyle yaşanan bir karaborsa var." İYİ Parti’nin önergesinin gündeme alınması önerisi reddedildi.