(ANKARA) - İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy, TMO'nun açıkladığı hububat alım fiyatlarını eleştirdi. Ulusoy, “Çiftçimize bu cumayı kara cuma yaptılar. Enflasyon 70'lerde. Şu anda verilen fiyatlara baktığımız zaman orantısal olarak yüzde 20. Hiçbir şeyi hesaplamadan sadece enflasyona baksak bile şu anda çiftçimiz yüzde 50 zararlarda” dedi.

İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy, bugün parti genel merkezinde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin açıkladığı hububat alım fiyatlarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Ulusoy, şunları söyledi:

“Bugün mübarek cuma günü. Bugün çiftçimize bu cumayı kara cuma yaptılar. Geçen seneki maliyetler hesaplandığı zaman en az 18-19 lira bandında verilmesi gereken buğday taban fiyatı maalesef makarnalık buğdayda 10 buçuk lira en üst bandıyla ilan edildi. Teşvik birimi de bir lira 75 kuruş. Sanki lütfettiler. Dün geceden beri pek çok çiftçi bizi aradı. Bugün itibarıyla belki yüzlerce çiftçi bizi aradı. Bizimle temasa geçtiler. Hep beraber maliyet hesapları da yapıyoruz. Malumunuz geçen hafta biz Konya'da bir buğday tarlasında çiftçilerimizle beraber bir maliyet hesabı yapmıştık. Buradan aldığımız verilerle de genel başkanımız hafta içinde bir taban fiyat açıklaması yaptı. Hükümete tavsiye taban fiyat açıklaması yaptı. Şöyleydi; makarnalık buğdayda genel başkanımız 16 artı 3, 19 lira önermişti. Ekmeklik buğdayda 15 artı 3, 18 lira önermişti. Arpada da 13 artı bir buçuk, 14 buçuk lira önermişti. Bu gayet mantıklı bir önermeydi ama şu anda hükümetin açıkladığı fiyatları sizinle de paylaşıyorum tekrar; birinci grup makarnalık buğdayda 10 buçuk artı bin 750 lira tonda. Ekmeklik de 9 bin 750 artı gene bir lira 75 kuruş. Arpayı da yedi lira üç kuruş olarak belirlediler. 75 kuruş da teşvik primi ilan ettiler.”

Çiftçinin buğdayı üretirken, tohum, gübre aldığını, bitki korumaya para harcadığını, işçilik, mazot, icar, sulama, amortisman, nakliye gibi giderleri olduğunu hatırlatan Ulusay, “Buralardan hesapladığımız zaman da hem buğdayda hem arpada bu fiyatların hepsinin zarar olduğunu görüyoruz. Başka bir açıdan bakalım. Enflasyon. Enflasyon 70'lerde. Şu anda verilen fiyatlara baktığımız zaman orantısal olarak yüzde 20. Hiçbir şeyi hesaplamadan sadece enflasyona baksak bile şu anda çiftçimiz yüzde 50 zararlarda” diye konuştu.

"Çiftçiye 'sen zarar et' diyorlar"

Merkez Bankası'nın belirlediği yüzde 50 politika faizi baz alınsa bile açıklanan rakamlara göre çiftçinin yine de zararda olduğunu kaydeden Ulusoy, “Çiftçiye sen zarar et diyorlar. Bunu niye yapıyorlar? Çünkü hükümetimiz ithal buğdaya çok fazla alıştı. Uzun yıllardır kendi çiftçisinden ürün almak yerine yurt dışındaki çiftçiden ürün almayı adet haline getirdi. Kendince cevapları açık, basit. Diyorlar ki; yurt dışında daha ucuz. Hayır efendim. Yurt dışındaki getirilen hububat sosyal maliyet açısından aslında daha zararlı” dedi.

Ulusoy şöyle konuştu:

“Bizim çiftçimiz bu buğdayı arpayı üretirken mazot alıyor, gübre alıyor, tohum alıyor, işçiliğe para veriyor, sulamaya para veriyor. Ve bu giderleri yaparken harcadığı her paranın vergileri yurt içinde kalıyor. Hatta mazotta iki kere vergi veriyor. Hem KDV hem ÖTV veriyor. O bakımdan gene sosyal maliyet hesap edildiği zaman yurt içinden almak daha ucuzdur. İşte sosyal ekonomi böyle işler. Biz buna milli tarım diyoruz. İşin başka bir açısından bakalım. Bizim ürettiğimiz, çiftçimizin ürettiği buğdayın, arpanın, samanı da Türkiye'de kalıyor. Memlekette kalıyor. Bu da hayvancılığa kaba yem olarak bir katma değer sağlıyor. Tüm bunlar hesap edildiği zaman bu ithalat çılgınlığı durdurulmalıdır. Maalesef gene depolarımız hasat başlamadan önce hasadımız Adana'dan başlamadan önce dolduruldu. Doldurulmaya devam ediliyor. Kendi çiftçimizden almak yerine yabancı çiftçiyi zengin ediyor.”

"Böyle giderse süt hayvancılığı yavaş yavaş bitecek"

Basın toplantısında süt üreticilerinin de zor durumda olduğunu ifade eden Ulusay, “Tüm girdileri artarken süt 14 lira 13 buçuk lira bandında. Sütteki teşvik de bir lira. Böyle giderse süt hayvancılığı yavaş yavaş bitecek. Eğer üreticimiz sütten çekilirse bu gıda sektörüne çok olumsuz yansıyacak. Süt sadece süt değildir. Süt sütün yan ürünleridir. Peynirdir, yoğurttur, ayrandır, yağdır. Süt, et, kavurma, pastırma demektir. Süt iş gücü, istihdam demektir. Süt ucuz besin demektir. Özellikle şehirlerimizde dar gelirlilerin ulaşabileceği en ucuz gıda maddesi, besinimiz süttür. Bu bakımdan iktidar süte acil olarak bir çözüm bulmalıdır. Eğer süt üreticileri de çiftçilikten çekilirlerse, üretimden çekinirlerse biz yabancı ete mecbur kalırız. Çünkü dişi hayvan sayımız azalır. Bu da mutlaka kırmızı ete olumsuz yansır” diye konuştu.

15 firmanın çevre duyarlılığına 'etiket' tescili 15 firmanın çevre duyarlılığına 'etiket' tescili

İktidarımızda taban fiyatı ekimden önce belirleyeceğiz”

Ulusoy, partilerinin iktidara gelmesi halinde uygulayacakları politikayı da şu sözlerle anlattı:

“Peki bizim taban fiyat politikamız nasıl olacak? Biz iktidarımızda taban fiyatı ekimden önce belirleyeceğiz. Net bir şekilde söylüyoruz. Bizim taban fiyatımız ekimden önce belli olacak. Diyeceğiz ki buğdayın taban fiyatı şu artı enflasyon. Çünkü hasat dönemine kadar enflasyon artabilir. Girdi maliyetleri artabilir. Çiftçiyi de koruyacağız. Taban fiyatı ekimden önce belirleyeceğiz ki çiftçilerimiz de buna göre planlama yapsınlar. Buna göre hazırlıklar yapsınlar. Bugün karşılaştıkları şaşkınlıkla karşılaşmasınlar. Şu anda uğradıkları mağduriyetle bir daha karşı karşıya kalmasınlar."

Kaynak: anka