Dünya

İsrail, Suriye'de 'Yeni Cephe' Açıyor!

İsrail Parlamentosu Knesset, 1967 yılında Suriye'den alınan Golan Tepeleri'ndeki yerleşimci sayısını arttırma planlarını onayladı.

Yerleşimci sayısını arttırmaya yönelik 'demografik gelişim' planı, sadece İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında ele geçirdiği ve daha sonra 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri için geçerli olup Esad'ın devrilmesinden bu yana alınan toprakları kapsamıyor.

İsrail Parlamentosu Knesset, 1967 yılında Suriye'den alınan Golan Tepeleri'ndeki yerleşimci sayısını arttırma planlarını onayladı.

Duyuru, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın geçtiğimiz günlerde dramatik bir şekilde devrilmesinin ardından geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail sınırına yakın Suriye'de "yeni bir cephe" açıldığını belirtti.

Yerleşimci sayısını arttırmaya yönelik "demografik gelişim" planı, sadece İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında ele geçirdiği ve daha sonra 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri bölgesi için geçerli olup Esad'ın devrilmesinden bu yana alınan toprakları kapsamıyor.

Netanyahu yaptığı açıklamada, bölgedeki yerleşimci nüfusunu iki katına çıkarmayı hedefleyen ve 40 milyon şekel (10 milyon euro) fon içeren plandan övgüyle söz etti.

Halihazırda Golan Tepeleri'nde uluslararası hukuka göre yasadışı kabul edilen yerleşimlerde tahminen 31.000 İsrailli yaşıyor.

İsrailli yerleşimciler burada, İsrail'in eline geçtiğinde bölgeyi terk etmeyen ve çoğu Dürzi Arap olan yaklaşık 20.000 Suriyeli ile birlikte yaşıyor.

Ancak pazar gecesi bir televizyon konuşmasında Netanyahu, İsrail'in Suriye ile bir çatışma arayışında olmadığını vurgulayarak, "Suriye ile karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz yok. İsrail'in Suriye'ye yönelik politikasını sahada ortaya çıkan gerçekliğe göre belirleyeceğiz," dedi.

"Yıllar boyunca Suriye'nin İsrail için aktif bir 'düşman devlet' olduğunu hatırlatırım. Bize defalarca saldırdı, başkalarının kendi topraklarından bize saldırmasına izin verdi, İran'ın kendi toprakları üzerinden Hizbullah'ı silahlandırmasına izin verdi."

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların geçtiğimiz pazar Suriye'nin başkenti Şam'a girerek, Esad'ın 24 yıllık iktidarına son vermesinden bu yana İsrail, teröristlerin eline geçmesini önleme gerekçesiyle silah depolarını imha etmek için Suriye genelinde yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Bu saldırılar, Suriye'nin fiili lideri ve HTŞ'nin lideri Ahmet Hüseyin eş-Şara -yaygın bilinen savaşçı adıyla Muhammed Colani, tarafından "sınırları aştığı" ve Orta Doğu genelinde gerilimi tırmandırma riski taşıdığı gerekçesiyle eleştirildi.

Körfez ülkelerinden eleştiriler
İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki yerleşimci sayısını arttırma önerisi hem Suudi Arabistan hem de Katar tarafından eleştirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, söz konusu öneriyi, "Suriye'nin güvenlik ve istikrar fırsatlarını sabote etmeye yönelik bir girişim" olarak nitelendirdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı ise planı "İsrail'in Suriye topraklarına yönelik bir dizi saldırganlığının yeni bir bölümü ve uluslararası hukukun bariz bir ihlali" olarak nitelendirdi.

Öte yandan Doha'dan bir heyet, Esad'ın hükümet karşıtı protestoculara yönelik acımasız baskılarına tepki olarak 2011 yılından bu yana kapalı olan Katar'ın Suriye'deki büyükelçiliğinin salı günü yeniden açılması öncesinde Şam'da bulunuyor.

Dışişleri Bakanı David Lammy, İngiliz hükümetinin HTŞ isyancı grubuyla "diplomatik temas" halinde olduğunu söyledi.

Lammy, HTŞ'nin yasaklı bir terör örgütü olmaya devam ettiğini ancak İngiltere'nin "diplomatik temas kurabileceğini ve bu nedenle diplomatik temas kurduklarını" kaydetti.

HTŞ 2011 yılında kurulduğunda doğrudan El-Kaide'ye bağlıydı ve kuruluşunda sözde İslam Devleti'nin üst düzey bir ismi yer almıştı.

HTŞ daha sonra her iki grupla da bağlarını kopardı.

Lammy'nin açıklaması, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Ürdün'de düzenlediği basın toplantısında Washington'un HTŞ ile "doğrudan temas" kurduğunu söylemesinden ve ABD'nin Suriye'deki siyasi geçiş sürecine devam eden desteğinin ilkelerini ortaya koymasından bir gün sonra geldi.