(ANKARA) - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin MESEM’li (Merkezi Eğitim Merkezi) çocukların ölümü ve çalışma koşullarına dikkati çekmek için hazırlanan 2023 Eylül-2024 Ağustos eğitim öğretim yılında meydana gelen çocuk işçi ölümleri raporuna göre, son bir yılda en az 66 çocuk işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi, "Çocuk işçilik yasaklansın… Mesleki eğitim yeniden yapılandırılsın" çağrısında bulundu.

İSİG Meclisi, 2023 Eylül-2024 Ağustos eğitim öğretim yılında meydana gelen çocuk işçi ölümleri raporunu yayınladı. Raporda, hayatını kaybeden çocuk işçilerin çalıştığı sektörler, iller, ölüm nedenleri, cinsiyetleri gibi gruplar yer aldı. MESEM'in, mesleki eğitim değil, sermaye için bedava işçilik olduğu kaydedilen raporda, şu ifadeler yer aldı:

"Bu yıl iki çocuk işçilik raporu hazırladık. MESEM’li çocukların ölümü ve çalışma koşullarına dikkat çekmek için bu doğrultuda bir de kampanya düzenledik. Basın açıklamaları yanında paneller organize ettik. Temel gayemiz çocuk işçiliğin yasaklanmasıydı. Çünkü bizim için tek ayrıcalıklı sınıf, çocuklardır.

"Çocuk işçi ölümleri en çok tarım sektöründe meydana geldi"

Yüzde 24’ünü yerel kaynaklardan ve bize gelen bildirimlerden öğrendiğimiz kadarıyla 2023 Eylül-2024 Ağustos döneminde en az 66 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Son bir yılda tarım sektöründe 24 çocuk (20 işçi ve 4 çiftçi), sanayi sektöründe 17 çocuk, inşaat sektöründe 13 çocuk ve hizmet sektöründe 12 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Oransal olarak baktığımızda tüm çocuk işçi ölümlerinin yüzde 36’sı tarımda meydana geldi. Haziran ayında açıkladığımız son 11 yılı kapsayan çocuk iş cinayetleri raporunda ise bu oran ortalama olarak yüzde 55’ti. Yani ilk raporlarımızı çıkardığımız dönemde (2013 yılında) yüzde 65 civarında olan tarımdaki çocuk işçi ölüm oranı bugün yine ilk sırada olmasına rağmen yüzde 36’ya gerilemiş durumda.

"MESEM, kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sistemidir"

MESEM 2016 yılı sonuna kadar var olan ‘Çıraklık Eğitim Merkezleri’nin devamı niteliğindedir. Yani (4+4+4 modeliyle birlikte) eğitim sisteminin içine daha fazla entegre edilmiş ve kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sisteminden bahsedebiliriz. MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklandı. Bu öğrencilerin yaklaşık 300 binini ise 18 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. MESEM’ler sermayenin ucuz emek rezervlerini doldurmanın dışında doğrudan patronlara finansman desteğinin de bir aracıdır. 2024 yılında bedavaya çalıştırılan öğrenci-işçiler için patronlara 1 milyar 698 milyon TL ödenirken, son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağı 15 milyar liraya yaklaştı.

"Çocuklarımız ezilerek, boğularak, yüksekten düşerek ölüyor"

Tarımda ölen çocukların 14’ü mevsimlik tarım işçisi, 6’sı çoban ve 4’ü çiftçiydi. Bu çocukların ölümünde en büyük neden boğulmalar. Günde 10-12 saat ve gündüz 40-50 derece sıcaklıkta çalışan bu çocukların en temel sorunu barınma, okula gidememe, yeterli beslenememe ve temiz suya ulaşamama. Tarımda ölen çocukların neredeyse yarısı sıcak havada çalışmadan bunalıp girdiği su kanalında veya derede boğulma nedeniyle hayatını kaybetti. MESEM uygulamasının ana sonucu sanayide çalışan çocukların sayısının artmasıdır. Dokuzu metal olmak üzere gıda, tekstil, ağaç, enerji ve taşımacılık işkollarında çalışan çocukların ana ölüm nedeni ise makinaya sıkışma, patlama ve yanma. MESEM uygulamasının bir etkisi de inşaatlarda çalışan çocukların sayısının artması. Geçen yıl ölen çocukların yüzde 20’si inşaatlarda çalışıyordu. Yine bu çocukların yarıdan fazlası inşaatlardaki en çok ölüm nedeni olan yüksekten düşerek hayatını kaybetti.

''Çocuk iş cinayetlerinin'' şehirlere göre dağılımı...

7 çocuk İstanbul’da; 5 çocuk Şanlıurfa’da; 4’er çocuk Adana, Kocaeli ve Konya’da; 3’er çocuk Ankara ve Kayseri’de; 2’şer çocuk Çorum, Gaziantep, Hatay, Malatya ve Manisa’da; 1’er çocuk Adıyaman, Aksaray, Antalya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Isparta, Karaman, Kilis, Kütahya, Mersin, Muğla, Niğde, Ordu, Şırnak, Zonguldak ve Irak’ta çalışırken hayatını kaybetti.

Kız çocuklarının özellikle tarım sektöründeki yoğun sömürüsünden kaynaklı olarak ölümleri tüm iş cinayetlerinde ölen kadınların ölümlerinin iki katıydı. Ancak çocuk işçi ölümlerinin kentsel alana kaymasıyla birlikte geçen yıl ölen kız çocuğu ölüm oranı yüzde 8 olarak gerçekleşti. Yanlış dış ve iç politikalar sonucu Türkiye’de yaşayan mülteci/göçmen sayısının, kaydı bulunmayanlarla birlikte 10 milyonu geçtiği tahmin ediliyor. Göçmen çocuklar ise günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor. Son 11 yılda göçmen çocuk işçilerin tüm çocuk işçi ölümlerindeki oranı yüzde 10-12 aralığındayken geçen yıl yüzde 8 (3 çocuk Suriyeli, 1 çocuk Iraklı, 1 çocuk Türkmenistanlı) olarak gerçekleşti."

"Çocuk işçilik yasaklanmalı"

İSİG, 2024-2025 eğitim öğretim dönemi için taleplerini sıraladı:

"Çocuk işçilik yasaklanmalı, çocuk işçi çalıştıran patronlara en ağır cezalar verilmelidir.

Eğitim tamamen parasız olmalı ve müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Tüm Türkiye çapında okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.

MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalı ve mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.

Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz

Beceri geliştirme programı adı altında hayata geçirilmeye çalışılan programlar iptal edilmelidir. Mesleki eğitim adı altındaki işçileştirme politikalarının 15 yaşın altına yayılması acilen engellenmelidir."

 

Kaynak: anka