Dünya

İRAN, İSRAİLİ CAN EVİNDEN VURMUŞ!

İran’ın İsrail’e yönelik 200’e yakın füzeyle gerçekleştirdiği misilleme saldırısı, dünya gündemine bomba gibi düştü. Tel Aviv yönetimi, füzelerin askeri üslere isabet ettiğini ilk kez kabul etti.

İran’ın İsrail’e yönelik 200’e yakın füzeyle gerçekleştirdiği misilleme saldırısı, dünya gündemine bomba gibi düştü. Tel Aviv yönetimi, füzelerin askeri üslere isabet ettiğini ilk kez kabul etti.

İran, İsrail'deki üç stratejik hava üssünü hedef aldığını duyururken, bir uydu şirketi tarafından yayınlanan fotoğraflar, en gelişmiş savaş uçaklarına ev sahipliği yapan Nevatim Hava Üssü’nün vurulduğunu ortaya koydu. Saldırı, bölgedeki gerginliği daha da artırdı ve küresel çapta büyük yankı uyandırdı.

13 Nisan Cumartesi akşamı gerçekleşen ilk füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracı saldırısı, Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği'nin vurulmasına bir misilleme olarak değerlendirildi. Hamas siyasi büro şefi İsmail Haniye'nin 31 Temmuz'da Tahran'da suikasta uğramasına yanıt vereceğini ilan eden İran, haftalarca sessizliğini korudu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü komutanı Abbas Nilfuruşan'ın Beyrut'ta öldürülmesi, İran’ın ikinci saldırısını tetikleyen olaylar arasında yer aldı. Bu gelişmeler, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.

181 BALİSTİK FÜZE SİRENLERİN ÇALMASINA NEDEN OLDU

Beyrut'ta 6 binanın yok edildiği ve sığınak delici bombalarla yeraltında toplantı yapan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın vurulduğu büyük saldırıya misilleme, dört gün sonra, 1 Ekim akşamı geldi. İran'ın ateşlediği 181 balistik füze, İsrail genelinde sirenlerin çalmasına ve insanların kendilerini yere atmasına neden oldu. Patlama sesleri dakikalarca kesilmedi; sosyal medyada paylaşılan videolarda bazı füzelerin hava savunma sistemlerini aşarak İsrail'e isabet ettiği net bir şekilde görüldü.

İsrail ordusu, 2 Ekim Çarşamba günü saatlerinde yaptığı açıklamada, bazı füzelerin askeri üsleri vurduğunu kabul etti. Bu açıklama, İsrail’in füzelerin hedeflerine yönelik bir ilk itirafı olarak dikkat çekti. Bu gelişmeler, bölgedeki gerginliğin artmasına yol açtı.

UYDU FOTOĞRAFLARI KANITLADI

İran, İsrail'deki üç stratejik hava üssünü hedef aldığını duyururken, uydu şirketi Planet Lab'ın yayınladığı fotoğraflar, en gelişmiş savaş uçaklarına ev sahipliği yapan Nevatim Hava Üssü’nün vurulduğunu gösterdi. İsrail'in güney kesiminde yer alan Nevatim, ordunun ana hava üslerinden biri olup, Amerikan yapımı F-35 jetlerinin buradan havalandığı belirtiliyor. Bu saldırı, İran'ın İsrail'e yönelik askeri stratejisini ve bölgedeki gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi.

ENKAZ PARÇALARI DİKKAT ÇEKTİ

AP haber ajansının servis ettiği karelerde, Nevatim Hava Üssü'ndeki binaların çatısında füzelerin açtığı büyük delikler net bir şekilde görüldü. Ana pist yakınındaki binaların aldığı hasar ve etrafa saçılan enkaz parçaları dikkat çekti. AP, İsrail ordusunun uydu fotoğraflarına dair yorum talebini geri çevirdiğini belirtiyor. Ayrıca, Nevatim'in Nisan ayındaki füze ve kamikaze drone saldırısında da hafif hasar gördüğünü hatırlatan ajans, uydu görüntülerinde 1 Ekim akşamı çatısında delik açılan hangarda bir savaş uçağının olup olmadığının anlaşılmadığını aktardı. Bu durum, bölgedeki askeri faaliyetlerin ve gerginliğin seyrini etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

"FÜZELERİN DÜŞTÜĞÜ YERLERİ AÇIĞA ÇIKARMAYALIM"

İsrail medyasında, İran füzelerinin isabet ettiği askeri tesislere dair herhangi bir haber bulunmuyor. Ayrıca, İsrail ordusu Çarşamba günü X sosyal medya platformunda 'önemli mesaj' başlığıyla bir uyarı yayınladı. Açıklamada, İsraillilerden İran füzelerinin düştüğü yerlerin görüntülenmemesi veya açığa çıkarılmaması istendi. Uyarı, füzelerin isabet ettiği noktaların fotoğraf ve görüntülerinin yanı sıra, İsrail askerlerinin saldırı sırasında saklandıkları video kayıtlarının sosyal medyada paylaşılmasını da kapsıyordu. Ordu, "Düşmana yardım ettin, sorumluluk elimizde, füzelerin düştüğü yerleri açığa çıkarmayalım" ifadeleriyle, bu durumun önemine vurgu yaptı. Bu gelişme, bölgedeki bilgi akışının ve askeri stratejilerin nasıl yönetildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.