Gündem

İki yaşındaki Nisa, istismar sonucu ölmüştü... Anne ifadelerini reddetti

Zonguldak'ta geçen yıl cinsel istismar sonucu hayatını kaybeden ve 10 yaşındaki kız kardeşini fuhuşa sürüklediği iddiasıyla yargılanan 2 yaşındaki Nisanur'un annesi Meryem Ö,. mahkemedeki ifadelerini reddetti.

Zonguldak'ta geçen yıl mayıs ayında cinsel istismar sonucu ölen Nisanur Ö.’nün (2) ablası R.Ö.’nün (10) fuhşa sürüklendiği iddiasıyla anne Meryem Ö. ve 3 erkek sanığın tutuklu yargılandığı davanın Bartın'da görülen ilk duruşmasında sanıklar, soruşturma aşamasında savcılıkta verdikleri, suçu kabullendikleri ifadeleri reddetti. Savcılık sorgusunda, ‘Kızımla birlikte 30-40 kişiyle birlikte olduk’ diye ifade veren anne Meryem Ö. ilk duruşmada, “Bunların hepsi yalan. Ben ilk verdiğim ifadelerde kendimde değildim. Kendimi yeni yeni topluyorum” dedi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALDI 

Çaycuma ilçesi İstasyon Mahallesi'nde Furkan Sevinç, geceyi Meryem Özkan’a (38) ait evde geçirdi. Ertesi gün Meryem Ö., o dönem 8 yaşında olan kızı R.Ö.’yü alarak markete gitti. Bu sırada Sevinç, kadının evdeki bebeği Nisanur Ö.’ye cinsel istismarda bulundu. Evde bayıldıktan sonra Sevinç tarafından Çaycuma Devlet Hastanesi’ne götürülen bebek daha sonra sevk edildiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti. 

Tutuklanıp, hakkında Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Furkan Sevinç, 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 'Nitelikli cinsel istismar' suçundan da üst sınırdan 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

ABLASI DA İSTİSMARA MARUZ KALDI

Genişletilen soruşturmada Nisanur Ö.’nün ablası R.Ö.’nün de cinsel istismara maruz kaldığının anlaşılması üzerine bu yönde de soruşturma yürütüldü. Anne Meryem Ö. ile birlikte Özkan Çalışkan, Cemil Sucu ve Mehmet Gümüştaş hakkında ‘Zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan iddianame hazırlandı.

İddianame Bartın 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Soruşturma aşamasında Metin Sucu isimli şüpheli, İstanbul’da yakalanıp, polis otosunda Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine getirildiği sırada öldü. Metin Sucu’yu getiren polis otosundaki polis memurları Mehmet Yılmaz (41) ve Muhammet Emin Cergibozan (34) ile bekçi Uğur Oruç (36), ‘Vücutta kemik kırılmasına yol açacak şekilde yaralama sonucu öldürme’ suçundan 18’er yıl hapisle cezalandırıldı.

Davanın ilk duruşmasına sanıklar Meryem Ö., Özkan Çalışkan, Cemil Sucu ve Mehmet Gümüştaş tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşma salonunda Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları ile sanık avukatları hazır bulundu.

SÖZLERİNİ İNKAR ETTİ 

Duruşmada mahkeme başkanı, sanık Meryem Ö.’ye, “Emniyette ve savcılıkta, 3 sanığın farklı zamanlarda siz ve kızınız R.Ö. ile cinsel ilişkiye girdiğini söylemişsiniz bunlar doğru mu?” diye sordu.

Meryem Ö., “Ben kimseyle parayla ilişkiye girmedim. Bunların hepsi yalan. Nisanur’un ölümünden sonra psikolojim çok bozuktu. Emniyette ve savcılıkta baskıdan dolayı böyle bir ifade verdim. Bir anne kızını satar mı? Ben öyle bir şey yapmadım. Ayrıca bu belirtilen sanıklarla büyük kızımın uyku ilacı verilerek, cinsel istismar konusu da olmadı. Savcılıkta ve emniyette verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum” dedi.

Mahkeme başkanı bu kez de Meryem Ö.’ye, savcılık ifadesini hatırlatarak, “Kızımla birlikte 30-40 kişiyle birlikte olduk’ demişsiniz neler söyleyeceksiniz?” diye sordu. Meryem Ö., “Böyle bir şey yok ve olamaz, bunların hepsi yalan. R.Ö. hala kardeşinin öldüğünü bilmiyor. Ben ilk verdiğim ifadelerde kendimde değildim, kendimi yeni yeni topluyorum” diye cevap verdi.

SANIKLAR ÖNCEKİ İFADELERİNİ REDDETTİ

Daha sonra mahkeme başkanı tutuklu sanıklardan Mehmet Gümüştaş’a, “Savcılıktaki ifadende ‘Meryem’i ve kızı R.Ö.’yü para karşılığı satıyorum’ demişsin. Bu ifadene ne diyorsun?” diye sordu.

Sanık Gümüştaş, “Biz Meryem ile evlenme amaçlı tanıştık. Ama kafamız uymadı. Zaten ondan sonra hiç görüşmedik. Savcılıkta verdiğim bu ifadelerin hiçbirini kabul etmiyorum. Bu ifadeleri baskı altında verdim” dedi.

Mahkeme başkanı sanıklardan Cemil Sucu’ya da savcılık ifadesinde R.Ö.’nün ayranına uyku ilacı katıp cinsel istismarda bulunduğunu itiraf ettiğini hatırlattı. Sucu, eski ifadelerini reddederek, “Ben bu ifadeleri kabul etmiyorum. Ben böyle bir şey yapmadım. Bu ifadeleri baskı altında verdim. Ben adaletten yanayım” diye konuştu.

Sanıklardan Özkan Çalışkan da suçlamaları reddederek, “Benim hiçbir şeyden haberim yok. Böyle bir şey olmadı. Ben Meryem’i uzun zamandır görmüyorum” dedi.

'UYKU İLACI' İDDİASI

Daha sonra mahkemede tanıkların dinlenmesine geçildi. Meryem Ö.’nün daha önce oturduğu mahallede bakkal işleten S.K., tanık olarak verdiği ifadede, “Meryem’i mahalleden tanıyorum. Bazen Nisanur’u bizim dükkana 5-10 dakika bakmamız için bırakırdı, biz de bakardık. R.Ö.’yü ise sabahları okula giderken görürdük. Her zaman uykulu olurdu. Annesi uyumadığı için uyku ilacı verdiğini bize söylerdi” dedi.

Meryem Ö.’nün tanık olarak dinlenen üvey kardeşi T.Y. de ağlayarak verdiği ifadesinde, “Meryem’in evine gelen erkekleri duyuyorduk, inanmıyorduk. Ama işin aslı öyle değilmiş. 2 yeğenimin başını yaktı. R.Ö.’ye annesi sürekli uyku ilacı veriyordu” diye konuştu.

İfadelerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, olayın şüphelisi Metin Sucu’nun ölümünde polis memurlarının ceza aldığı mahkeme evrakının getirilmesi ile mağdur R.Ö.’nün bir sonraki mahkemede psikolog ve pedagog eşliğinde dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.