İçişleri Bakanlığı’nın Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında verdiği soruşturma izni yargıdan döndü. Danıştay, Candan hakkında Çankaya Belediyesi’ndeki görevini aksattığı gerekçesiyle verilen soruşturma iznini iptal etti. Sinan Aygün, Çankaya Belediyesi’nde mimar olarak görev yapan Tezcan Karakuş Candan hakkında “işe gitmeden maaş aldığı ve haksız kazanç sağladığı” gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulunmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan ön inceleme raporu uyarınca Candan hakkında soruşturma açılmasına izin vermişti. Candan ve Çankaya Belediyesi, soruşturma izninin iptali için Danıştay’da dava açmıştı. Davaya Bakan Danıştay 1. Daire, Candan hakkında verilen soruşturma iznini oybirliğiyle iptal etti. Kararın gerekçesinde, Candan’ın Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticiliği ve Atalım Üniversitesi’ndeki yarı zamanlı öğretim üyeliği görevinden belediyedeki amirlerinin haberi olduğu belirtilerek, “Kaldı ki ön inceleme raporunda da adı geçenin belediyede kendisine verilen görevleri aksattığı yolunda herhangi bir tespit de yapılmadığı…; isnat edilen eylemlerin, haklarında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldı” denildi. Tezcan Karakuş Candan, bugün yaptığı yazılı açıklamada kararı şöyle değerlendirdi: “TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı olduğumdan bu yana, Oda olarak verdiğimiz, başta Atatürk Orman Çiftliği’nin ve kültürel varlıkların korunması, rant odaklarının emsal artışları ile haksız kazanç elde ederek bilim tekniği devre dışı bırakması gibi uygulamalara yönelik mücadelemizde, adresi belli çevreler tarafından pek çok kez hedef haline getirildik. İftiralar ve asılsız ithamlarla verdiğimiz mücadele engellenmeye çalışıldı. Hakkımda ‘İşe gitmiyor, haksız kazanç sağlıyor, bankamatik memuru’ gibi söylemler kullanarak kendileri ile bizi karıştırmak istediler. Togo İkiz Kuleleri’ne açtığımız dava sonucunda planların iptal edilmesi ve yıkım kararının verilmesinin ardından Sinan Aygün de bu adresi belli koroya katılarak hakkımda dilekçe verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu onayı ile mülkiye müfettişleri görevlendirildi. Asılsız ithamlarla hazırlanan raporla benim, çalışma arkadaşlarımın ve çalıştığım kurumun itibarı sarsılmaya çalışıldı ve TCK’ya göre İçişleri Bakanlığı yetkisini aşarak hakkımızda soruşturma izni verdi. Danıştay 1. Dairesi’ne itiraz ettik. Çıkan karar birçok açıdan emsal niteliğindedir ve kesin karardır, itiraz aşaması bulunmamaktadır. Oybirliği ile alınan bu kararın anlamı çok açıktır. Öncelikle İçişleri Bakanlığı’nın muhalefet partilerinin belediyeleri üzerinde yetkisini aşarak kurmaya çalıştığı 657 sayılı Kanun’a aykırı uygulamalarına karşı ders vermiştir. Bu alanlarda yetki ve sorumluluk İçişleri Bakanlığı’nda değildir, 657 sayılı Kanun kapsamındadır. İçişleri Bakanlığı’na ‘sınırı bil’ diyen bir karardır. Ayrıca, diğer yandan anayasal bir kuruluş olan TMMOB ve bağlı odalarında yönetim kurullarında ve diğer seçilmiş kurullarda görev alanlar, önceki Danıştay kararları ile de belirtildiği üzere kamu görevi yaparlar, 657 sayılı Kanun bunu yasaklamaz, idaresinin bilgisi olması yeterlidir, onayı gerekli değil demektir. Bu nedenle TMMOB ve bağlı odalarında kurullarda görev alan meslektaşlarımızın kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarında yürüttüğü çalışmaları engelleyen idarelere yönelik de emsal niteliğinde yaptırımdır.”