(ANKARA) - Artvin Çevre Platformu ve Ankara Emek ve Demokrasi Platformu Artvin’in Hopa ilçesinde yapılması planlanan mesire alanı projesine karşı çıkan ve ormana giren kepçeleri durdurmaya çalışan köylülere ateş açılması sonucu Reşit Kibar'ın hayatını kaybettiği saldırıyı Yüksel Caddesi'nde protesto etti. Platform adına yapılan ortak açıklamada "Bu saldırı öncesinde faillerle alaka savcılığa ve emniyete defalarca suç duyurusu yapılmış, dilekçe verilmiş, buna karşın hiçbir önlem alınmamış, adeta göz göre göre bu saldırıya yol verilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Çifteköprü Köyü'nde yapılması planlanan mesire alanı projesine karşı çıkan ve ormana giren kepçeleri durdurmaya çalışan köylülere ateş açıldı. Saldırıda Reşit Kibar hayatını kaybetti. Artvin Çevre Platformu ve Ankara Emek ve Demokrasi Platformu Ankara'da düzenledikleri basın açıklaması ile saldırıyı protesto etti.
Platformlar adına yapılan ortak açıklamada projenin doğa turizmi adı altında yapılmak istenen orman parkı projesi ormanın talan edilme projesi olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Bilindiği gibi Artvin Cankurtaran bölgesinde yapılmak istenen mesire alanı projesi kapsamında bu sabah iş makineleri kesim yapmak için ormana girdi. Daha önce taş ocağı ve madencilik projesine karşı mücadele eden yöre halkı şimdiden turizm adı altında yapılmak istenen doğa kıyımına karşı mücadelesini sürdürüyor. Ormanda kereste ihalesini alan katil Muhammet Ustabaş sabah saatlerinde kepçelerle bölgeye girmek istemiş, köylülerin üzerine silah açmıştır. Yapılan bu silahlı kalleş saldırıda köylülerden yaşam savunucusu arkadaşımız Recep Kibar hayatını kaybetmiştir. Yine orada bulunan Ertan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu arkadaşımız da kurşunların isabet etmesi sonucu yaralanmıştır. Hayatını kaybeden Reşit Kibar arkadaşımızın tüm sevenlerine hem ailesine başsağlığı diliyoruz. Yaralı arkadaşlarımıza ise geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz.
"Bizim bu şirketlere bu çetelere verecek bir karış toprağımız yok"
Bu saldırı öncesinde faillerle alaka savcılığa ve emniyete defalarca suç duyurusu yapılmış, dilekçe verilmiş, buna karşın hiçbir önlem alınmamış, adeta göz göre göre bu saldırıya yol verilmiştir. Cankurtaran köylülerinin ifade ettiği gibi doğa turizmi adı altında yapılmak istenen orman parkı projesi ormanın talan edilme projesidir. Buna karşı gerekirse meşru fiili mücadeleyi sürdüreceklerini nöbette tutulacağını ve direnişte devam edeceğini köylüler defalarca ifade etmiştir. Köylüler ve köyde bulunan kooperatif geçtiğimiz Artvin'de birçok yerde toplantı düzenleyip projeye karşı bilgilendirme toplantısı yapıp projeye geçit vermeme kararı almışlardır. Bu saldırı, bölgemizde sürdürülen bütün ekoloji ve yaşam hakkı mücadelemize yapılmış bir saldırıdır. Daha önce bölgedeki madencilik ve taş ocağı ihalesi alan kişilerle turizm tesis ihalesini alanlar aynı kişilerdir. Aralarında güvendikleri siyasi ve bürokratik uzantılarla ve paranın gücüyle eli kanlı şahısları satın alarak projeye karşı çıkan her sindirmek istiyorlar. Ama bilmelidirler ki Artvin halkı direnmeyi iyi bilir. Biz Türkiye'nin her noktasında bulunan Artvinliler ne pahasına olursa olsun çevremizde ve ata topraklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hem bu iktidarın doğayı talan eden politikalarına karşı hem de onun eli silahlı maşalarına, iş birlikçi şirketlerine geçit vermeyeceğiz. Bu saldırının sorumlusu Artvin'i her noktasını, dağını, taşını, deresini, suyunu, ormanlarını şirketlere peşkeş çeken ve yağmanın önünü açan AKP iktidarıdır. Reşit kibar arkadaşımızı aramızdan alan rant için kan döken bu katilleri tanıyoruz. Sözümüz olsun bizim bu şirketlere bu çetelere verecek bir karış toprağımız yok. Bu cinayetin arkasında duran herkesle hesaplaşana kadar mücadelemiz devam edecek. Katil şirketler Artvin'i terk edene kadar Cankurtaran'a, Hopa, Cerattepe'ye sahip çıkacağız. Direnenler er ya da geç mutlaka kazanacağız. Artvin halkının bu onurlu direnişini bir kez daha selamlıyor ve saldırılar karşısında asla pes etmeyeceğimizi buradan haykırıyoruz."