(ANKARA) - Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar, çiftçinin yaşadığı sorunları, çözüm önerilerini ve artan enflasyonun çiftçiye etkilerini değerlendirdi. İpar, “Çiftçi onurunu korumak için ekiyor. Bu şartlar altında eğer Türkiye’deki çiftçi hala üretim yapabiliyorsa Türkiye’deki çiftçilerin kahraman ilan edilmesi lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bu şartlar altında üretim yapan hiçbir çiftçi yok” dedi.
Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar, yaşadıkları sorunları ve çözüm için hükümetin atması gereken adımları ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
Girdi fiyatlarının yüzde 69 oranında arttığına dikkati çeken İpar, arpa ve buğday fiyatına yüzde 12’lik zammın çiftçiyi hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. “TÜİK verilerine göre yüzde 75’lik enflasyonda 1 lira 75 kuruş olan buğdayın bir senede aldığı zam bugün yine bir lira ölçümünde. Durum böyle olunca çiftçi zarar ediyor” ifadelerini kullanan İpar, çiftçinin üretimine etkileyen elektrik kesintilerine de çözüm bulunmasını istedi.
Makarnalık buğdayın kiloluk satış fiyatının 10 lira olarak açıklanmasının ardından fiyatın 8,5 liraya kadar düştüğünü anlatan İpar, çiftçiye devlet tarafından verilen desteklerin, bir yıl sonra ödendiği ve bu durumda artan enflasyonda çiftçinin tekrar zor durumda kaldığına işaret etti. İpar, ni şöyle konuştu:
''Maliyet oranında bir fiyat verildi. 1 lira 75 kuruş bir destek verildi. Güzel bir destekti fakat 2 lira bekleniliyordu. Bu destekler bir yıl sonra ödeniyor. 2020 yılı dört hasadı yapılan buğdayın hasadı bir sonraki yıl alınacak. Dolayısıyla TÜİK verilerine göre yüzde 75’lik enflasyonda 1 lira 75 kuruş, bir sene sonra bugünkü 1 lira ölçümünde.
''Çiftçi toparlanamıyor''
Durum böyle olunca çiftçi oradan da zarar ediyor. Destekleme ile toparlanma gibi bir durum olabilir. Ama maalesef ki bununla da çiftçi toparlanamıyor. Çiftçiyi tarlaya da küstürür, piyasaya da küstürür, insanlara küstürür, kendi kendine bile küstürür. ‘Çiftçi ben artık bu işi yapmayacağım’ der. Ama maalesef ki yapmak zorunda. Özellikle boş bırakılan tarlayı komşusu gider eker. Çiftçi onurunu korumak için ekiyor. Bu şartlar altında eğer Türkiye’deki çiftçi hala üretim yapabiliyorsa Türkiye’deki çiftçilerin kahraman ilan edilmesi lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bu şartlar altında üretim yapan hiçbir çiftçi yok.''
''Antep fıstığının kilosu geçen sene 115 lirayken bu sene 90 liraya düştü''
Şanlıurfa bölgesinde ilerleyen günlerde hasadı yapılması beklenen ürünleri de hatırlatan İpar, geçen yıl Antep fıstığının kilosunun 110-115 lira arasında satıldığını, ancak bu yıl 90 liraya kadar düştüğünü söyledi. İpar, Girdi fiyatlarının enflasyon oranında yükselmiş olmasına rağmen fıstık fiyatının aynı olması ister istemez bizleri yine üzüyor. İlerleyen günlerde hasadı yapılan ürünler için de endişe büyük. Bu şekilde olursa çiftçi batar. Çiftçi yine ekecek ama para kazanamayacak. Çiftçi fakirleşmeye doğru gidecek. Piyasaya çıkan ürüne müdahale ediliyor. Durum böyle olunca çiftçinin ürününü ucuza kapıyor'' dedi.
''Çiftçi hiçbir zaman altın yılını yaşamadı, sürekli bronz yılında''
Sulu arazilerde tarım yapan çiftçileri en büyük zarara uğratan nedenlerden birinin de elektrik kesintileri olduğunu söyleyen İpar, şunları söyledi:
“Elektrik kesintilerinden dolayı sulu arazilerde verim en fazla yüzde 50- 20 artırılmakta. Elektrik şartları çok yüksek. Çiftçi hiçbir zaman altın yılını yaşamadı. Sürekli bronz yılında. Gecen yıl 20-25 liraya satılan biber bu sene 15 liranın altına düştü. Biberde fazla üretim olduğu için fiyatı düştü. Çok istikrarsız bir tarım politikamız var. Önümüzdeki ürünlerin hasadında çok da umutlu değiliz. Çiftçiye üretim planlama uygulaması gerekiyor. Beraberinde elektriğe çözüm bulunması gerekir. Bölgede bitmemiş olan sulama boru projeleri sadece Hilvan ,Viranşehir, Siverek’te mevcut. Pompa sulama sisteminin şimdiye kadar bitmesi gerekirken, hala bir kazma vurulmuş değil. 2-3 milyon dönüm araziyi sürebilecek bir kapasiteye sahip bir proje. Projenin bitmesiyle üretim de artacaktır. Beraberinde istihdam da artacak.''
''Yetkililer duruma el atsın, çare bulsun''
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 25 yılı aşkın süredir çiftçilik yapan İdris Güner ise ektiği soğanları düşük fiyattan sattığını anlattı. Zararının karşılanamadığı söyleyen Güner, hasadı geldiği halde ve hasat zamanı geçmesine rağmen fiyat açısından kendisini kurtarmadığı için ürününü tarlada bıraktığını belirterek, ''Soğan maliyeti 6-7 lirayken tüccarlar fiyat olarak üreticiden 2 liraya alacağını söyledi. Sadece soğan değil diğer tarım ürünleri olan arpa, mercimek ve sebze ürünleri de aynı durumda. Yüksek maliyetli gübre, elektrik parası, mazot fiyatı 2-3’e katlanıyor. Ürünlerin satışına gelince büyük zarara uğranıyor. Yetkililerden ricamız bu duruma el atıp, çare bulunmasını istiyoruz'' diye konuştu.