(İZMİR)- İzmir'in Karşıyaka ilçesinde çıkan orman yangınından etkilenen Sancaklı Mahallesi'ni ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP yönetimindeki belediyelerin itfaiye memuru istihdamına yönelik yazılarına ilgili bakanlıktan derhal olumlu cevap verilmesini isteyerek “Bunların maaşını biz ödüyoruz. Vergilerini biz ödüyoruz. SGK primlerini biz ödüyoruz ama engelleyen sizsiniz. Nedir kastınız, amacınız ne? İzmir, İstanbul, Ankara büyükşehir belediyelerinin daha çok itfaiye memuru barındırmasının size ne zararı var" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İzmir'de geçen günlerde Karşıyaka ilçesinde çıkan orman yangınından etkilenen Sancaklı Mahallesi’ni ziyaret etti. Zeybek, burada mahalle sakinlerini dinleyip basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Zeybek'in Sancaklı Mahallesi ziyaretine CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İZBB Başkanı Cemil Tugay, CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, ilçe belediye başkanları ile partililer katıldı.
Yangından etkilenen Sancaklı Mahallesi sakinlerine ve İzmir halkına CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in geçmiş olsun dileklerini ileterek açıklamalarına başlayan Zeybek, şunları kaydetti:
"Son günlerde özellikle ağustos ayı içinde çok sayıda orman yangınıyla karşı karşıya kaldı ülkemiz. Başlangıçta belediye sınırlarından sayılan daha önce köy statüsünde olan şimdi ise mahalleye dönüşmüş olan yerlerimizde Allah'a şükürler olsun herhangi bir insan kaybımız olmadı. Ama çok sayıda canlımızı, nebatatı ve hayvan varlığımızı kaybettik. Onlar tabi bizim açımızdan üzüntü verici. Bulunduğumuz Sancaklı başta olmak üzere burada küçükbaş hayvancılıkla uğraşan, arıcılık faaliyetinde bulunan, zeytinle geçimini sağlayan köylülerimizin de ciddi zararları olduğunu gördük. Bizim yaptığımız tespitlere göre 3 bin 41 hektarlık bir alan İzmir'de Yamanlar Dağı bölgesi yanmış bulunuyor. Yıllardır söylediğimiz şeyi bir kez daha buradan tekrarlamak istiyoruz. Orman yangınları Türkiye'de engebeli arazi üzerinde kıraç topraklar üzerindeki orman yangınları daha başladığında uçak ve helikopter desteğiyle söndürülemediğinde, hele de rüzgarın etkisi hızlı bir biçimiyle ortaya çıktığında yanacak bütün orman varlığı yandıktan sonra ancak kontrol altına alınıyor ve söndürülüyor. Buradan bir kez daha ben bir uyarı yapmak istiyorum. Bütün buradaki köylülerimize geçmiş olsun dileklerimi iletirken daha ne zaman siz Türkiye'deki orman varlığımızın bu kadar yoğun ve geniş alanı kapsadığı arazinin engebeli olduğu, ulaşma imkanının sadece uçak ve helikopterle sağlanacak olan bu topraklardaki ağaç varlığını korumak için helikopter ve uçak sayısını arttıracaksınız? Lüksten ve ihtişamdan tasarruf yapmadığınızı biliyoruz. Kamu kaynaklarıyla ilgili harcama kalemlerinizin içinde hala orman varlıklarımızın korunmasıyla ilgili yeterli ve ihtiyacı hızlı bir biçimde giderecek uçak ve helikopter almaya ne zaman başlayacağınızı bir kez daha sormak istiyorum.
“Bakanlığa yazılan yazılara cevap yok”
Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının bugün Çevre Şehircilik Bakanlığı'nda, İçişleri Bakanlığı'nda ya da muhtelif bakanlıklarda kadro karşılığı tahsis istemesi, itfaiye memurları biliyorsunuz 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na göre görev yapan özel ihtisas gerektiren mesleklerden olmasını dikkate alarak İstanbul, Ankara, İzmir pek çok belediyemiz sayıları binlerle ifade edilecek sayıda itfaiye memurunu istihdam etmek için bakanlığa yazı yazmışlardır. Kimisi iki yıldır, kimisi bir yıldır, kimisi üç aydır, kimisi de seçimden sonra yazılmış olan bu yazılara maalesef bugüne kadar bir cevap bile verilmemiştir. İtfaiye memurlarının Türkiye'deki ortalama yaşı 48'dir. Oysa hepimiz biliyoruz ki arazide güç şartlarda çalışacak olan itfaiye memurlarının hem yaş olarak gençleşmesine hem araç gereç bakımından da güçlenmesine ihtiyaç vardır. Ben buradan teşekkür etmek istiyorum. Büyükşehir Belediyemiz hızlı bir biçimde aksiyon alarak orman yangınının yerleşim yerlerine sıçramasını engellemiş içinde bulunduğumuz köy dahil pek çok köyde görev sahasına giren yerlerde konutlarımızın, evlerimizin ve iş yerlerimizin yanma riskini çok büyük oranda ortadan kaldırmıştır.
"CHP'nin Türkiye nüfusunun yüzde 65'inden fazlasını yönetiyor olmasını hala hazmedilemediğini görüyoruz"
Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının, büyükşehir belediye başkanlarının, itfaiye memuru alınmasıyla ilgili resmi yazılarına derhal olumlu cevapları veriniz. Derhal ama hiç beklemeksizin. Bunların maaşını biz ödüyoruz. Vergilerini biz ödüyoruz. SGK primlerini biz ödüyoruz ama engelleyen sizsiniz. Nedir kastınız, amacınız ne? İzmir, İstanbul, Ankara büyükşehir belediyelerinin daha çok itfaiye memuru barındırmasının size ne zararı var? Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Orman yangınlarına müdahale, topyekun devletin bütün kurumlarının içinde yer alacağı bir çalışmadır. Bakın biz 10 Temmuz tarihinde Adana'da yaptığımız bir çalıştayda artık Cumhuriyet Halk Partili 14 büyükşehir belediye başkanı kendi sınırlarında bir yangın meydana geldiğinde belediye başkanlarının genel sekreterlerinin bilgisi ve talimatına ihtiyaç olmadan kimin nereye gideceğini bir program dahilinde belirledik. Artık eşgüdümü sağladık. Ama maalesef bununla ilgili olarak hala biz devletle bu manada eşgüdüm sağlamada sıkıntı yaşıyoruz. Hala bu kör olası partizanlığı hala Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye genelindeki birinci parti olmasını ve Türkiye nüfusunun yüzde 65'inden fazlasını yönetiyor olmasını hala hazmedilemediğini görüyoruz.
"İtfaiye kadrosu ile ilgili başvuruları hiç gecikmeden bugün itibariyle onaylayınız"
Sancaklı köyünden sesleniyorum. Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediye başkanlarının ve il belediye başkanlarının itfaiye kadrosu ilgili size yapmış olduğu başvuruları hiç gecikmeden bugün itibariyle onaylayınız. Çünkü biz artık yangınlar yandığında sadece bir yangının çıktığı yeri değil. 3 bin 41 hektarlık bir alan burada yandı. Uşak'ta yandı. Aydın'da yandı. Milas'ta yandı. Muğla'da, Bolu'da, Yalova'da Türkiye'nin her yerinde ormanlar yanıyor ve bizim nitelikli ve yangına nasıl müdahale edeceğini bilen bir çalışmayı götürmemiz lazım.
"Neden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin orman yangınlarında görev almasıyla ilgili bir düzenleme yapılmıyor"
Ormanlara Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale edemiyor. Özel bir yasayla askerlerin ormanlara müdahalesini engelleyecek bir kanun çıkarıldı. Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri vatanın her tarafını korumakla görevli değil mi? Ormanlar vatan değil mi? Ormanlar vatan toprağı değil mi? Neden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin orman yangınlarına, diğer doğal afetlere acil müdahale edecek olan uzman erbaşların, uzmanların görev almasıyla ilgili bir düzenleme yapılmıyor. Yardımcı personel statüsündeki bir fonksiyon Türk Silahlı Kuvvetleri'nin belki de burada varlığıyla erken müdahale etmesiyle çok daha hızlı biçimiyle engellenebilirdi. Yine devletin elinde bulunan helikopterlerin, devletin elinde bulunan gece görüşlü helikopterlerin de artık orman yangınlarını da acil müdahale eylem planı içine dahil edilmesi gerekiyor. Bakın biz burada yanan ağacımız kalmadığı için orman yangını bitti. Yani bütün bütün zeytinlikler yandı, çamlar yandı, makiler yandı, her şey yandı, otlar yandı. Artık yanacak bir şey kalmayınca orman yangını söndürülmüş oluyor. Bu da bizim milli varlığımıza ciddi bir darbe oluşturuyor."
"Kayıplarını giderme konusunda bütün gücümüzle destek olacağız"
CHP’li belediyelerin vatandaşların yanında olduğunu da dile getiren Zeybek, "Belediyelerimiz vatandaşımızın yanında. Kayıplarını giderme konusunda bütün gücümüzle destek olacağız. Burada özellikle meraların yanması dolayısıyla beslenme problemi yaşayacak olan küçükbaş hayvanların da hızlı bir biçimiyle eksiklerini ve ihtiyaçlarının giderilmesi için de Büyükşehir Belediyemiz aksiyon almış ve ihtiyaç listesini çıkarmış. İlk ihtiyaç olan yem ve diğer ürünleri de bölgeye ulaştırmış" diye konuştu.
"Her türlü hukuki desteği vereceğiz"
Yurttaşlara CHP olarak hukuki destek vereceklerini de dile getiren Zeybek, "Maddi kayba uğramış olan köylülerimiz ve vatandaşlarımızla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi olarak her türlü hukuki desteği vereceğimizi belirtmek istiyorum. Bu kayıpların giderilmesi konusunda geç kalan zamanında önlem almayan Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu konudaki kusurlarının ortaya çıkmasıyla birlikte burada yaşanan kayıplardan dolayı küçükbaş hayvan kaybı, arıcılık faaliyeti yapanların kovan kaybı ya da meralarının kaybolması sebebiyle uzun vadede gelirlerden yoksun kalmış olan eskiden köy dediğimiz şimdi mahalleye dönüşmüş olan yerlerde yaşayan yurttaşlarımızın ya da orman yangını sönmediği için ormanın bitişik sınırlarında bulunan ev ve iş yerlerinin kaybetmiş olan yurttaşlarımıza her türlü hukuki desteği vereceğimizi de belirtmek istiyorum" dedi.