Yurt

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu: “Tuğba Hemşire davasının takipçisi olacağız”

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu Üyeleri, Vadişehir Mahallesi'nde aracında ölü bulunan hemşire Tuğba Koç ile ilgili basın açıklaması yaptı. SES Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Ateş, "İntihar süsü verilmiş kadın cinayetleri de, hayat koşullarının çaresizliğe sürüklediği kadınların yaşamına son vermesi de, ne yazık sıklıkla deneyimlediğimiz gerçekler olmuş durumda "dedi.

(ESKİŞEHİR) - Eskişehir Demokratik Kadın Platformu Üyeleri, Vadişehir Mahallesi'nde aracında ölü bulunan hemşire Tuğba Koç ile ilgili basın açıklaması yaptı. SES Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Ateş, "İntihar süsü verilmiş kadın cinayetleri de, hayat koşullarının çaresizliğe sürüklediği kadınların yaşamına son vermesi de, ne yazık sıklıkla deneyimlediğimiz gerçekler olmuş durumda "dedi.

Eskişehir Vadişehir Mahallesi'nde hemşire Tuğba Koç, aracında ölü bulundu. Olay sonrası gözaltına alınan eşi A.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tuğba Koç’un ölümü ile ilgili İsmet İnönü Caddesi’nde basın açıklaması yapan Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyeleri, ölümüne dair henüz resmi bir açıklama yapılmadan, intihar söylemlerinin sosyal medya ve basın yoluyla yayılmak istendiğini ifade etti. Basın açıklamasına Tuğba Koç’un ailesi de katıldı. 

SES Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Ateş, özetle şunları söyledi:

“Ölümü kayıtlara şüpheli olarak geçiyor”

Eskişehir’de 25 yaşında bir sağlık emekçisi, Tuğba Hemşire aracında ölü bulundu. Ölümüne dair henüz resmi bir açıklama yapılmadıysa da intihar süsü verilmiş kadın cinayetleri de, hayat koşullarının çaresizliğe sürüklediği kadınların yaşamına son vermesi de bu topraklarda ne yazık ki sıklıkla deneyimlediğimiz gerçekler olmuş durumda. Çünkü bu topraklarda her gün birden fazla kadın ya erkekler tarafından öldürülüyor ya da ölümü kayıtlara şüpheli olarak geçiyor. 

“Kadın cinayetlerine uygulanan cezasızlık politikaları var”

Ne o cinayetler münferit, ne de o kadınlar istatistiklerdeki sayılardan ibaret. Bizler biliyoruz ki o sayıların ardında yatan gerçekler yok sayıldıkça sayılar artıyor, artacak. O sayıların ardında kadın cinayetlerine uygulanan cezasızlık politikaları var. O sayıların ardında kadınları her gün biraz daha kamusal alanın dışına taşımaya çalışan, kadına sadece “aile içerisinde makbul kadın” olma rolü biçen iktidar ve yönetim aklı var. AKP iktidarı ve bakanlarının sürekli tekrar ettiği ‘şiddete sıfır tolerans’ sözlerinin ve ‘kadına yönelik şiddet azaldı’ iddiasının gerçekliği yansıtmadığı her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden tek adamın imzasıyla çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024’ün 8 ayında ise en az 261 kadın cinayeti gerçekleşti. 

“Gerçek eşitliğin ve özgürlüğün dünyasını kuracağız”

Gelinen noktada 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, etkin uygulanmıyor. Cebinde koruma kararıyla bu şehrin sokaklarında katledilen Ayşe Tuba Aslan’ı korumayanlar, Gülistan Doku’yu yıllardır bulmayanlar, Rabia Naz’ın şüpheli ölümünü açığa çıkarmayanlar; Narin’in, Tuğba Hemşirenin hesabını soracağımızı, bu davaların takipçisi olacağımızı bilsin! Kadınlar ve çocuklar için cehenneme döndürdüğünüz, nefes alacak alan bırakmadığınız bu düzeninizi mücadelemiz ve dayanışmamız ile yıkacağız! Gerçek eşitliğin ve özgürlüğün dünyasını kuracağız!”