Gündem

Esenyurt'ta aşevi dağıtım noktası açıldı

Ekonomik krizin etkisinde bulunan vatandaşlara bir nebze katkı sağlamayı amaçlayan sosyal projeler kapsamında Esenyurt Belediyesi de yeni bir aşevi dağıtım noktasını hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Ahmet Özer, "Sosyal devletin yapması gerekip de yapmadığı işi biz sosyal belediyecilik alanıyla gidermek durumundayız. Bu yaptığımız iş aslında hükümetin yapması gereken iştir" dedi.

Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL) - Ekonomik krizin etkisinde bulunan vatandaşlara bir nebze katkı sağlamayı amaçlayan sosyal projeler kapsamında Esenyurt Belediyesi de yeni bir aşevi dağıtım noktasını hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Ahmet Özer, "Sosyal devletin yapması gerekip de yapmadığı işi biz sosyal belediyecilik alanıyla gidermek durumundayız. Bu yaptığımız iş aslında hükümetin yapması gereken iştir" dedi.

İstanbul'un en kalabalık nüfuslu ilçesi Esenyurt'ta yeni bir aşevi dağıtım noktası açıldı. Akçaburgaz isimli aşevi dağıtım noktasının açılışında konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ilçede aşevi sayısını 8'e çıkaracaklarını belirtti.  Özer şunları söyledi:

“Bu yaptığımız iş aslında hükümetin yapması gereken iştir

"Devlet olmanın, millet olmanın, şehir olmanın, aile olmanın bazı gerekleri vardır. En büyük gerek de şudur. Bir devletin, bir milletin, bir belediyenin, bir ailenin gücü en zayıf halkasıyla ölçülür. Bizim Esenyurtumuzun çok şükür büyük güçleri var, zenginleri var, fabrikatörleri var, üç bin fabrikamız var. Ama bizim zayıf yanlarımız da var. Kendi memleketlerinden büyük umutlarla göç ile buralara gelmiş ama gerek sosyal devletin, gerek de hükümetin gerekleri olanakları vermediği için bu umutları kentin beton bariyerlerine çarparak tuzla buz olmuş ve onlara beslenme, barınma, iş, aş, iaşe olanaklarını sunamadığımız için dezavantajlı gruplar içerisine savrulmuş insanlarımız var. Biz bu insanlarımızı görmezlikten gelemeyiz. Sosyal devletin yapması gerekip de yapmadığı işi biz sosyal belediyecilik alanıyla gidermek ve doyurmak durumundayız. Şimdi işte bir anlamda bu yaptığımız iş aslında hükümetin yapması gereken iştir. Dün başka bir iş yaptık onu da yapması gerekirdi evvelsi gün de yaptık, onu da yapması gerekirdi. Mesela şimdi üç şey aklıma geldi. Okullar, öğrencilerimiz için çok gerekli. İşte hala da burada bu istek var. Ama okulların çok büyük problemleri var onları biz onardık, biz boyadık. On milyonlarca TL harcadık, dedik ki çocuklarımız iyi fiziki koşullarda okusunlar. Dün yaklaşık 25 bin 600 tane kırtasiye paketi, çantası, içinde her türlü malzemesi olan bir dağıtım yaptık. 25 bin büyük gibi görünebilir ama Esenyurt için çok küçük bir rakam.

"Bizim felsefemiz, idealimiz, ideolojimiz hep mazlumdan yana olmuştur"

Binlerce, on binlerce, yüz binlerce öğrencimiz var bunları dağıttık. Bu Milli Eğitim'in işi aslında. Bugün şimdi bir aş evi açıyoruz. Bu aş evini açmama sorumluluğu hükümetin sorumluluğudur. Çünkü bir hükümetin en önemli görevlerinden biri kendi yetimine, garibine, gurebasına, açına, engellisine, yaşlısına, emeklisine sahip çıkabilmektir. Peki bu olmuyorsa biz arkamızı mı döneceğiz? Hayır. Bizim hem kültürümüzde hem de dinimizde var. Komşusu aç yatan tok bizden değildir. O halde ne yapmamız gerekir? Biz buraya geldiğimizde hedefler koyduk. Yedi tane hedefimiz var. Onların içinde en önemli hedeflerimizden biri Esenyurt’u sosyal belediyeciliğin kalbi haline getirmektir. Çünkü buna ihtiyaç var. Çünkü Esenyurt'ta kendi köyünden, kasabasından koparak buraya gelmiş burada yeterli kentsel dinamikler bulamadığı için dönüşememiş, arada kalmış on binler, yüz binler var."

"Kimsesizlerin kimsesi"

Mustafa Kemal'in ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ sözünü hatırlatan Başkan Özer özetle şöyle devam etti:

"Biz de kimsesizlerin kimsesi olmaya geldik. Sesi çıkmayanların sesi olacağız. Evine ekmek götüremeyen insanların ekmeği katığı olacağız. İş bulamayan insanlarımız için iş bulma müessesesi olacağız. Bugüne kadar bizim görevimiz olmadığı halde üç bin kişiyi işe soktuk. Ama belediyede değil tabii. Biz kurmuş olduğumuz bir kariyer merkezimiz var... Hedefimiz beş yılda yüz bin kişiyi  Allah'ın izniyle işe sokmak, iş sahibi yapmaktır. Bunu da başaracağız sizin sayenizde.

Sosyal belediyecilik yapıyoruz

Başka sosyal hizmetimiz geçen gün başlattık. On bin paket içinde bir evin bütün iaşesi olan yardım dağıttık. On bin kilo kavurma dağıttık. On bin paket, on bin kilo kavurma, yirmi beş bin çanta, günde üç bin öğün yemek, bunlar Esenyurt gibi bir dev şehre az kalıyor, eksik kalıyor bunları çoğaltacağız. Bunun için de sizinle el ele vereceğiz. Gönül birliği içinde bu hizmetleri ulaştıracağız... İşimiz gücümüz Esenyurt dedik. Gece gündüz demeden çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Sosyal belediyecilik yapıyoruz. Aynı zamanda yolları yapıyoruz, parkları yapıyoruz. Yakın bir tarihte yüz bin metrekarelik bir parkımızı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın İmamoğlu'yla beraber açacağız. Sayın İmamoğlu'nun da bize verdiği destekler için burada Esenyurt halkı adına teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

"Bu şehrin ruhu çalınmış"

Kültür ve sanatın başkenti dedik. Şimdi iki üç tane büyük festival yaptık. 35 ülkeden 550 kişiyi bir hafta boyunca ağırladık. Onları gönül rahatlığıyla uğurladık. Bir gençlik festivali yaptık. Ayın 27’sinde kardeş kültürler festivali olacak. El birliğiyle Esenyurt Meydanını şenlendireceğiz. Ardından edebiyat festivali. Ardından kadın emeğini değerlendirme festivali. Aynı zamanda Esenyurt Türkiye'nin en büyük imar sorunlarının yaşandığı yer. 40 bin konut mağduru var. Şimdi çözmeye çalışıyoruz. Tapu mağdurları var ve aynı zamanda yıllardır çivi çakılmamış yasaklı bölgeler var. Bir bölgemizi açtık. Sekiz yıldır yasaklı olan sekiz mahallemizi geçen gün İstiklal Mahallemizde açılışını yaptık ve 150 bin kişinin faydalanacağı bir imar planını yaptık. Şimdi o planlar İBB'ye gidecek oradan onaylanıp gelecek. Hem halk kazanacak, hem müteşebbis kazanacak hem de belediyemiz kazanacak.. Sizin desteğinizle sizin bizimle beraber yürümenizle yapabiliriz.  Ben size inanıyorum ve burada başaracağız."