HABER: İLEYDA ÖZMEN / KAMERA: CEMAL BERK AYTEKİN

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, bazı pancar üreticileriyle bir araya geldi. Adem, pancar üreticilerinin Pankobirlik'ten aldıkları gübrelerdeki azot, fosfor ve potasyum oranın çuvallarda belirtilenin altında değer çıkmasına ilişkin; "Maalesef Pankobirlik tesciline bakmadan, analiz ettirmeden sattığı ANKAFERT gübreleri üzerinden çiftçimizi mağdur etmiştir. Yok olmak üzere olan çiftçiye bir darbe de buradan vurulmuştur. Pankobirlik yetkililerini, savcıları göreve davet ediyorum" dedi. Pancar üreticisi İbrahim Özcan, "Sözde biz efendiyiz. Daha hiç efendi olamadık. Nerede zengin varsa gömleğini bize verdi, hediye etti. Milletin gömleğini, pantolonunu giyiyoruz. Çiftçinin yaşadığı bu. Ürünümüzün karşılığını verin bize yeter başka bir şey istemiyoruz" diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, parti genel merkezinde, bazı pancar üreticileriyle bir araya geldi. Adem, üreticilerin Pankobirlik'ten aldıkları gübrelerdeki azot, fosfor ve potasyum oranın çuvallarda belirtilenin değerin altında çıkmasıyla ilgili mağduriyetlerini dinledi. 51 yaşındaki pancar üreticisi İbrahim Özcan, mağduriyetlerini ANKA Haber Ajansı'na şöyle anlattı:

"Yaklaşık 10 yaşından beri pancar işi yapıyoruz. Hiç bu kadar mağdur olmamıştık. Bize verdikleri taban gübresi değerler düşük olduğundan verim kaybına sebep oldu. Zararımız büyük. Bu yıl az ektim. 250 ton kotam var. Fakat biz bu kotayı zor doldururuz. Mağduriyetimizin giderilmesi gerekiyor. Yetkilileri, Pankobirlik'i, TÜRKŞEKER'i göreve davet ediyoruz. Bir firma para kazansın diye bizim sırtımızdan para kazanmasınlar. Zaten biz kazanamıyoruz. Şimdi pancar kazacağız fiyatlar açıklanmadı, nakliye fiyatı belirlenmedi. En azından bize desinler ki; 'biz sizin pancarınızı bin 500 liraya alacağız, kamyon kirasına da 25 lira vereceğiz.' Biz daha ne kadar zarar edeceksek edeceğimiz zararı bilelim. Ya da desinler ki; 'biz sizin yüzünüzü güldüreceğiz, güzel bir fiyat vereceğiz.' Bizim beklentimiz en az 2 bin 800 lira hatta üç bin lira. Fiyatı güzel açıklasınlar. Mağduriyetlerimizi en azından o şekilde gidersinler. Yoksa bizim işimiz ne devletle uğraşmak ne TÜRKŞEKER'le uğraşmak ne de bir başkasıyla uğraşmak.

"Milletin gömleğini, pantolonunu giyiyoruz"

Tarım Bakanlığını da bu konuda bilgilendiriyorum. Tarım Bakanımız da bu işle ilgilensin. Sözde biz efendiyiz. Daha hiç efendi olamadık. Nerede zengin varsa gömleğini bize verdi, hediye etti. Milletin gömleğini, pantolonunu giyiyoruz. Çiftçinin yaşadığı bu. Artık çiftçiyi görün, rahat bırakın. Ürünümüzün karşılığını verin bize yeter başka bir şey istemiyoruz.

Geçmiş yıllardan borçluyum. Avukata verildim. Makinelerimi satıp bu borcumu ödemeye çalıştım. Çünkü grupta herkesi birbirine kefil yapıyorlar. Düşmanın da olsa kefilsin. Adam geldi benim paramı öde dedi, makinemi satıp ödedim. Ve hala TÜRKŞEKER'e biraz borcum var. Onu da çıkan üründen ödemeye çalışacağım. Tabii ürün çıkarsa, ben o parayı kazanabilirsem o borcu da ödemeye çalışacağım. Mağduruz.''

Adem: "Zararları çok büyük"

Konuyu ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erhan Adem ise şöyle konuştu:

"Bugün burada pancar çiftçisinin kullandığı gübreden dolayı mağduriyetini konuşmak üzere bir aradayız. Geçtiğimiz günlerde bildiğiniz üzere Pankobirlik bir ihale yapmıştı. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TÜRKŞEKER) üzerinden bir ihale yapılmıştı geçtiğimiz aylarda pancar ekiminin sezon başında. Burada 100 bin tonluk bir gübre ihalesi yapılmıştı. Bu gübre ihalesini alan üç firmadan ANKAFERT isimli bir firmanın tescili olmadan ihaleye girdiği, gübre tescillerinin olmadığı yaklaşık 150 milyon TL'lik bir gübre verdiği PANKOBİRLİK'e belirtilmişti, biliniyordu. Bu alanlarda Eskişehir, Yozgat, Burdur, Ankara illerindeki Pankobirlik kooperatiflerine satışı yapılmıştı çiftçilerimize. Bu çiftçilerimizin hepsi o gübrelerden alıp kullanıp şimdi de mağduriyetini yaşıyor. Çünkü verim kaybı had safhada. Zararları çok büyük.

"Çiftçimizi ezdirmeyeceğiz"

Buradan biz Pankobirlik yetkililerini uyarıyoruz; ihaleyi yapıyorsunuz. İhaleyi yaptığınız firmaların tescili var mı yok mu bakmıyorsunuz. Sattığınız gübrelerin analizlerini yaptırmıyorsunuz. Çiftçiyi mağdur ediyorsunuz. Bu çiftçinin kaderi mi bu? Çiftçinin suçu nedir? Çiftçi üretim yapıyor hem ülkenin katma değerine katma değer katmaya çalışıyor. Evini geçindirmeye çalışıyor. Para kazanmaya çalışıyor. Ancak yaptığı ürün verdiği mücadele sonuçsuz kalıyor. Bu konunun takipçisi olacağız. Çiftçimizi ezdirmeyeceğiz. Haklarını bulana kadar da mücadelelerinin yanında olacağız. Maalesef Pankobirlik tesciline bakmadan, analiz ettirmeden sattığı ANKAFERT gübreleri üzerinden çiftçimizi mağdur etmiştir. Yok olmak üzere olan çiftçiye bir darbe de buradan vurulmuştur. Pankobirlik yetkililerini, savcıları göreve davet ediyorum."

Kocaeli'de savunma sanayiini buluşturan etkinlik Kocaeli'de savunma sanayiini buluşturan etkinlik

Küçük: "Fosfor oranı azot oranı çok az"

Bir diğer çiftçi Mustafa Küçük ise şunları söyledi:

"Gübreden dolayı mağduriyetimiz var. Fosfor oranı, azot oranı çok az. Değer kaybımızın düzeltilmesi veya gübreyi atamayanlar olarak gübrelerimizin teminini istiyoruz. Zararımızı istiyoruz. Yapan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyoruz. Herkes mağdur. Ama kimse söylemek istemiyor. Herkesin bir korkusu veya çekincesi var. Ben korkarak konuşuyorum. TÜRKŞEKER acaba bize Mustafa Küçük olarak kart vermeyecek mi, kota vermeyecek mi veya polarımı çok mu düşük gösterecek onun korkusu var. Ama zararımız büyük."

Erkan: "2 bin 800, 2 bin 900 lira ancak kurtarır pancar üreticisini"

53 yaşındaki bir diğer çiftçi Mustafa Kemal Erkan da pancar fiyatının en az 2 bin 800-2 bin 900 TL olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"17 yaşından bu yana TÜRKŞEKER'de ismim var, üretim yaparım. Özelleştirmeye karşıyım. Ama şu anda özelleşen Kırşehir'deki fabrikamız maalesef Ankara'dakinden güzel hizmet veriyor. Bu gübreyi duydum, kendim özel getirdim, analiz yaptırdım. Analizlere inanamadık. O yüzden hakkımızı arayacağız. Kurtarabilirsek kurtaracağız, kurtaramazsak herhalde biteceğiz. Ben 14.5 ton aldım. Yazık günah, verim alamıyorum. Harici bir şeylerle besliyorum ama o da maliyet oluyor.

Pancarımızın fiyatı belli değil. Ayın 15'ine pancar istiyorlar. Nakliyenin kaç para olduğunu söylemiyorlar. Ben 'ayın 15'ine sökülecek pancar yok' diyorum. Burada kendilerini de aldatıyorlar. Bu sene bütün fabrikaların yüzde 50 şeker kaybı var. Kimse kotayı dolduramaz. Ankara Şeker'e 2 bin 100 ton kota var. Şu an ben rapor tutturacağım, 500 ton kota sildireceğim. 2 bin 800 - 2 bin 900 lira anca kurtarır pancarcıyı. Haricinde 2 bin 200 lirayı biz harcadığımız parayı alıp yerine koyamayız."

Kaynak: anka