Eğitim-Sen İzmir Şubeleri, Veli-Der, Öğretmen Sendikası, Veli Der, ÖV-DER, CHP, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi, Yeşil Sol Parti, Sol Parti, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Halkevleri, Demokratik Alevi· Dernekleri, İMECE-DER ve Laiklik Meclisi’nin katılımıyla kurulan İzmir Müfredata Hayır Platformu, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak 2024-2025 eğitim-öğretim yılı öncesi artan okul ve kırtasiye masraflarına tepki gösterdi.

Tunceli ve Ovacık belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı Tunceli ve Ovacık belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı

“Bir okul çantası kaç paraya doluyor? Yarattığınız ekonomik enkazın altında eziliyoruz haberiniz var mı?” yazan pankart açan platform üyeleri kalem, defter gibi kırtasiye malzemelerinin olduğu stant da açtı.

“VELİLER EN TEMEL OKUL İHTİYAÇLARINI BİLE KARŞILAYAMIYOR”

Platform bileşenleri adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Akyol, yüksek enflasyon ve derinleşen ekonomik kriz ve yüksek kayıt ücretleri, zorunlu bağış uygulaması, kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan yüzde 70’lere varan artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri, spor malzemeleri, beslenme gibi temel okul ihtiyaçları düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitime erişim imkanlarını tehdit ettiğini söyledi. Velilerin en temel okul masraflarını bile karşılayamadığını aktaran İsmail Akyol, “Birçok aile, yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle çocuklarının en temel okul ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelmiştir. İlkokul öğrencisi için temel kırtasiye malzemeleri, çanta ve diğer gereksinimler hesaba katıldığında toplam maliyet 3 bin TL ila 5 bin TL arasında değişmektedir. Ortaokul ve lise öğrencileri için bu maliyet 6 bin TL’yi geçmiştir. Eğer teknolojiye yönelik ihtiyaçlar (tablet, hesap makinası vb) da eklenirse, bu rakamlar 10 bin TL’nin üzerine çıkmaktadır. Okul ihtiyaçlarının karşılanamaması, sadece eğitimde başarıyı değil, öğrencinin okula olan motivasyonunu ve aidiyet duygusunu da olumsuz etkilemektedir. Örneğin, yeterli beslenemeyen bir öğrenci, derslerde konsantre olmakta zorlanmakta ve öğrenme sürecinde akranlarından geri kalabilmektedir. Benzer şekilde, diğer öğrencilerle kıyaslandığında eski ya da yetersiz kıyafet ve kırtasiye malzemelerine sahip olmak, öğrenciler arasında sosyal uyumsuzluklara ve psikolojik baskılara neden olmaktadır. Bu durum öğrencilerin okul ortamındaki uyumunu ve akademik başarısını doğrudan etkileyici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır” diye konuştu. 

“DEVLET EŞİT KOŞULLARI SAĞLAMAKTA YÜKÜMLÜDÜR”

Eğitim hakkının her çocuğun temel hakkı olduğunu ancak artan eğitim masrafları bu temel hakkın kullanılabilirliğini giderek zorlaştırdığına dikkat çeken Akyol, “Her geçen yıl artan okul ve kırtasiye masrafları, eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Devlet, her bireyin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmasını sağlamakla yükümlüdür. Eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenilmesi, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifletecek, aynı zamanda çocukların eğitime daha iyi odaklanmalarını ve nitelikli bir eğitim almalarını mümkün kılacaktır. Eğitimde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikaları yerine, kamusal eğitim anlayışı benimsenerek eğitime erişimin önündeki tüm engeller kaldırılmalı ve tüm öğrencilerin eşit şartlarda eğitim alması için gerekli adımlar acilen atılmalıdır” ifadelerini kullandı.  

Editör: Balcan Hande