(ANKARA) - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, (Eğitim-Sen) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesindeki okullarda temizlik personeli eksiliğine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, ‘’Temizlik, eğitimin niteliği açısından vazgeçilmez bir ihtiyaçtır ve bu alan tasarruf yapılacak bir yer olmamalıdır. Öğrencilerimizin sağlığını ve eğitimin niteliğini korumak adına, temizlik hizmetlerinin eksiksiz sağlanması gerekmektedir. Gerçek ve kalıcı çözüm kadrolu hizmetli alımıyla sağlanacağı için her okula yeteri kadar kadrolu hizmetli ataması yapılmasıdır’’ denildi.
Eğitim-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, MEB bünyesindeki okullarda kadrolu temizlik personeli eksikliğinin yakıcı bir sorun olduğu, hükümetin tasarruf politikaları kapsamında var olan personelin çalışma günlerinin azaltılmasının, okullarda hijyen koşullarını ciddi şekilde tehlikeye attığını ve öğrencilerin sağlığını riske attığını ifade edildi.
Öğrencilerin sağlığını ve eğitimin niteliğini korumak için temizlik hizmetlerinin eksiksiz sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada, ''Eğitimin niteliğini korumak ve öğrencilerimizin sağlığını güvence altına almak için okullarda hijyenin tam anlamıyla sağlanması zorunludur’’ denildi.
''’Kalıcı çözüm, her okula yeteri kadar kadrolu hizmetli ataması''
Temizlik hizmetlerindeki yetersizliğin öğrencilerin sağlığını olumsuz etkilerken aynı zamanda eğitim emekçilerinin de iş motivasyonunu düşürdüğü kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
''Temizlik, eğitimin niteliği açısından vazgeçilmez bir ihtiyaçtır ve bu alan tasarruf yapılacak bir yer olmamalıdır. Öğrencilerimizin sağlığını ve eğitimin niteliğini korumak adına, temizlik hizmetlerinin eksiksiz sağlanması gerekmektedir. Bu karar geri alınmalı ve okullarımızda hijyen koşullarının iyileştirilmesi için acilen adımlar atılmalıdır. Gerçek ve kalıcı çözüm kadrolu hizmetli alımıyla sağlanacağı için her okula yeteri kadar kadrolu hizmetli ataması yapılmasıdır.''
''Başta kadın emeği olmak üzere okullarda ucuz iş gücü istihdam etmek üzere...''
Türkiye İş Kurumu tarafından işsizliği azaltma ve istihdamı artırma hedefiyle başlatılan ve ilk iş birliğinin MEB ile yapıldığı İşgücü Uyum Programı’na (İUP) ilişkin eleştirilere de yer verilen açıklamada, ''Modern kölelik'' olarak tanımlanan programa ilişkin şu ifadeler yer aldı:''Çalışma Bakanı İUP’ye kısa süre içinde 359 bin başvuru olduğunu, başvuranların üçte ikisinin (268 bin kişi) kadın olduğunu açıklamıştır. Hükümet tarafından artan işsizlik oranlarını düşük göstermek ve başta kadın emeği olmak üzere okullarda ucuz iş gücü istihdam etmek üzere hayata geçirilen bu uygulama kelimenin tam anlamıyla modern kölelik anlamına gelmektedir. Başvuranların büyük bölümünün kadın olması, hükümetin uzun zamandır gündeminde olan iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması politikası ile kadın emeğini esnek ve güvencesiz istihdam politikalarının merkezine yerleştirdiğini göstermektedir. Kadınlar açısından kadrolu-güvenceli istihdam olanakları sınırlandırılırken esnek güvencesiz çalışma koşulları ile kadınlar kamusal alan dışına çıkarılmakta, çalışma yaşamı cinsiyetçi bir anlayışla dizayn edilmektedir.''