Yaşam

Edison’un 'Ruh Telefonu' İcadı: Bilim mi, Doğaüstü mü?

Thomas Edison’un, yaşamının son döneminde ölülerle iletişim kurmaya yönelik bir cihaz üzerinde çalıştığı iddiaları tarihin en ilgi çekici hikayelerinden biri.

Dünyanın en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison’un, yaşamının son döneminde ölülerle iletişim kurmaya yönelik bir cihaz üzerinde çalıştığı iddiaları tarihin en ilgi çekici hikayelerinden biri. Gizemli “Ruh Telefonu” projesi, bilim ve spiritüalizm arasındaki ince çizgide Edison’un sınırları zorladığını gösteriyor.

Thomas Edison, adı ampul ve fonograf gibi devrim niteliğindeki icatlarla anılsa da, yaşamının son dönemlerinde daha gizemli bir alana yöneldiği iddia ediliyor. 1920’lerde Edison, ölümden sonra yaşamın varlığını bilimsel olarak kanıtlayacak bir cihaz geliştirme çabasıyla gündeme geldi. “Ruh Telefonu” adını verdiği bu cihaz, ruhların fiziksel dünyadaki varlığını tespit etmeyi amaçlıyordu.

Edison’un amacı, mistik inançlara dayalı ruh çağırma yöntemlerinden farklı olarak, ölülerin varlığını bilimsel araçlarla kanıtlamaktı. Ancak projeye dair pek az bilgi günümüze ulaştı.

Spiritüalizm hareketinin etkisi ve ruh telefonu
Edison’un yaşadığı dönem, spiritüalizm hareketinin zirve yaptığı yıllardı. İnsanlar medyumlar aracılığıyla ölülerle iletişim kurmaya çalışıyor, ruh çağırma seansları düzenleniyordu. Bilim dünyasında dahi bu mistik inançlara ilgi duyanların sayısı azımsanmayacak kadar fazlaydı.

Edison, dönemin bu atmosferinden etkilenmiş olabilir. Ancak onun “Ruh Telefonu” geliştirme amacı, spiritüalistlerin inançlarının ötesine geçerek, ölüm sonrası hayatın bilimsel kanıtlarını bulmaktı.

Edison’un gizemli cihazı: 'Ruh telefonu'

Edison’un bu projeye dair detayları paylaşmaktan kaçındığı biliniyor. Ölümünden sonra projeye dair herhangi bir prototip ya da somut bilgi bulunamadı. Ancak Edison’un günlüğünden elde edilen bazı ipuçları, cihazın bir tür enerji formunu algılamayı amaçladığını düşündürüyor.

Bazı kaynaklar, cihazın ölülerin ruhlarının elektromanyetik dalgalar gibi bir enerji formu bıraktığını varsaydığını ve bu enerjiyi tespit etmeyi hedeflediğini öne sürüyor. Ancak bu iddialar hiçbir zaman doğrulanamadı.

Bilim ve spiritüalizm arasındaki i̇nce çizgi
Edison’un “Ruh Telefonu” projesi, bilinen ve bilinmeyen arasındaki sınırı keşfetme çabası olarak değerlendiriliyor. Bilim dünyasının o dönemde spiritüalizme mesafeli durması, Edison’un bu projeyi gizlilikle yürütmesine neden olmuş olabilir. Bilim insanlarının alay konusu olmaktan kaçınmak için cihazın tasarımı ve işleyişine dair ayrıntıları açıklamadığı düşünülüyor.

Projenin gizemi hala çözülemedi
2015 yılında Fransız gazeteci Philippe Baudouin, Edison’un günlüğünün bir örneğini bulduğunu iddia etti. Bu günlük, Edison’un gerçekten de “Ruh Telefonu” üzerinde çalıştığını gösteren bazı ipuçları içeriyordu. Ancak cihazın işleyişine dair somut bir bilgiye hâlâ ulaşılamadı.

Edison’un bu alandaki çalışmalarını tamamlayamadan hayata veda etmiş olabileceği düşünülüyor. Öte yandan, “Ruh Telefonu” projesinin hiçbir zaman gerçek anlamda hayata geçirilmediği ya da cihazın işlevselliğinin başarısız olduğu yönündeki iddialar da hala tartışılıyor.