AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) - CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Diyarbakır’da "kıyafeti açık kadınların geldiği ve müzik dinletisi yapıldığı" gerekçesiyle silah ve el yapımı patlayıcıyla saldırı düzenlenen kafeyi ziyaret etti. Kaya, saldırının kabul edilemez olduğunu ifade ederek; “Serbest kalan insanlar buraya tekrar saldırdılar. Diyarbakır’daki toplumsal hayata, kadın özgürlüğüne bizatihi bir saldırı söz konusu. Biz CHP’li kadınlar olarak, çağdaş ve özgür yaşayan, özgür düşünen tüm kadınlar adına bugün buradayız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, "kıyafeti açık kadınların geldiği ve müzik dinletisi yapıldığı" gerekçesiyle silah ve el yapımı patlayıcıyla saldırının yapıldığı kafeye geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Kaya, Diyarbakır’ın barışın başkenti olduğunu belirterek, kafelere yapılan saldırıları toplumsal barışa yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi. Kaya, “Bugün Diyarbakır’dayız. Narin kızımız için buradayız. Ondan güzel haberler bekliyoruz. Diğer yandan da şu an Suriçi’ndeyiz. 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne giderken, barış kenti Diyarbakır’dan tüm Türkiye’ye selamlar. Barışın başkenti diyorum ama burada aylardır süregelen, buradaki toplumsal hayatı hedef alan, kadın özgürlüklerini hedef alan, birden fazla haber yansıdı. Bunun için buradayız. Önce 11 Temmuz’da bu iki kafeye saldırıyı yapılıyor. Kapıda hâlâ kurşun izleri var. Bu sokakta gelip geçen kadınlara, ailelere, ‘buraya gelemezsiniz’ diye bir takım gözdağı vermeler, kötü bakışlar... Diyarbakırlı kadınlar son birkaç aydır bunu yaşıyor. Bu iki kafeye 11 Temmuz’da saldırı gerçekleşti. Ses bombası ve silahla saldırıldı. Bir ay sonra tekrar serbest kaldılar. Serbest kalan insanlar buraya tekrar saldırdılar. Sürekli, maksatlı, provokatif bir saldırı söz konusu. Diyarbakır’daki toplumsal hayata, kadın özgürlüğüne bizatihi bir saldırı söz konusu. Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak, çağdaş ve özgür yaşayan, özgür düşünen tüm kadınlar adına bugün buradayız” dedi.
‘Siyasal iktidar bu eylemi sonlandırıcı için net ve kesin bir ifadeyi kullanmalı’
Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hiç kimsenin kadınların yaşam tarzına, giyim tarzına değil saldırıda bulunmak, değil onlara kötü söz söylemek, en ufak bir imayı bile kabul etmiyoruz. Ve hiçbir şekilde bir daha buna cüret edilmesini de müsaade etmeyeceğiz. Bugün buradan çağrı yapmak istiyorum, Diyarbakır’da toplumsal barışın muhafazası için, buradaki kadınların çağdaş yaşamının devamı için bu olayların son bulması gerek. Buradaki emniyet güçlerine çok teşekkür ediyoruz. Çok sıkı önlemler aldıklarını gördük. Fakat sadece emniyet teşkilatının yapacağı bir şey değil. Önemli olan burada bir an evvel siyasal iktidarın bu eylemi sonlandırıcı için net ve kesin bir ifadeyi kullanmasıdır. CHP olarak, toplumun hiçbir kesimine böyle bir dayatmayı, bu cüreti, silahla saldırıyı kabul etmiyoruz. Bir daha da her kim veya kimseler buna cesaret ederse karşısında CHP’yi bulacaktır.”
“Kadınların artık o sanat atölyelerine gelmekten çekindiklerini duyuyoruz’
Saldırının yapıldığı sokakta kadınların gelmekten çektiğini aktaran Kaya, “Düşünün ki bir sokak röportajında, içeriğine katılırsınız veya katılmazsınız o ayrı bir konu. Düşüncelerinizi sadece ifade ettiğinizde, cezaevindesiniz. Gazeteciyseniz risk altındasınız, her an cezaevinde olabilirsiniz. Ama silahlı, bombalı bir saldırıda bulunuyorsanız, serbest kalıp, tekrar aynı eylemi yapma cesaretini kendilerinden bulabiliyorlar. Bunun Diyarbakır’da organize bir şekilde yapıldığını duyuyoruz. Buradaki insanlar tarafından bu serzenişi duyuyoruz. Bu ilk değil, defaten farklı sosyal yaşam alanlarından da bu saldırıların zaman zaman olduğunu biliyoruz. Buradan iktidara çağrıda bulunmak istiyorum, buradaki insanların toplumsal huzurunu, barışını sağlamak sizlerin elinizde. Bir an evvel bu saldırılanın son bulmasını temenni ediyoruz. Bu sokakta kadınların kültür ve sanat etkinlikleri yaptıklarını biliyoruz. Birçok sanat atölyesi var. Bu kadınlara bakışlarla taciz edildiğini de duyuyoruz. Bu kadınların artık o sanat atölyelerine gelmekten çekindiklerini duyuyoruz. Bu olmamalı. Bu yüzyıla yakışmıyor. Şiddet dilinin derhal son bulması lazım” şeklinde konuştu.