Yurt

DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Başkanı Kutlu'dan 'Emekliler Haftası' yorumu: "Günlerimiz kutlamalarla değil yaşam mücadelesiyle geçiyor"

DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Başkanı Arif Kutlu, "Emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında Emekliler Haftası’na açlık ve sefaret içinde giriyoruz. Açlık, yoksulluk, sefalet üçgenindeki emekliler için emeklilerin için kutlayacak bir şey yok. Türkiye'de emekliler, yıllardır ne emekliler haftasını ne de emekliler gününü kutlayabiliyor. Emeklilerin kendileri için ayrılan bu haftada dahası emeklilerin yılı ilan edilen 2024 yılında günlerimiz kutlamalarla değil yaşam mücadelesiyle geçiyor" dedi.

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

(SAMSUN)- DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Başkanı Arif Kutlu, "Emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında Emekliler Haftası’na açlık ve sefaret içinde giriyoruz. Açlık, yoksulluk, sefalet üçgenindeki emekliler için emeklilerin için kutlayacak bir şey yok. Türkiye'de emekliler, yıllardır ne emekliler haftasını ne de emekliler gününü kutlayabiliyor. Emeklilerin kendileri için ayrılan bu haftada dahası emeklilerin yılı ilan edilen 2024 yılında günlerimiz kutlamalarla değil yaşam mücadelesiyle geçiyor" dedi.

DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Başkanı Arif Kutlu, 28 Haziran- 4 Temmuz Emekliler Haftası’na ilişkin açıklama yaptı. açıklamalarda bulundu. Kutlu, şunları söyledi:

"Emekliler haftasına açlık ve sefaret içinde giriyoruz"

"Emekliler yılı ilan edilen 2024 yılında Emekliler Haftası’na açlık ve sefaret içinde giriyoruz. 28 Haziran- 4 Temmuz emekliler haftasında açlık, yoksulluk, sefalet üçgenindeki emekliler için emeklilerin için kutlayacak bir şey yok. Türkiye'de emekliler, yıllardır ne Emekliler Haftası’nı ne de Emekliler Günü’nü kutlayabiliyor. Emeklilerin kendileri için ayrılan bu haftada dahası emeklilerin yılı ilan edilen 2024 yılında günlerimiz kutlamalarla değil yaşam mücadelesiyle geçiyor. Enflasyonun sebebini işçilerin ücretlerinde emeklilerin aylıklarında arayanlar sermayeyi beslemeye devam ediyor. Bilim 'kar enflasyonu' diyor, onlar 'emekli aylıkları'. Bilim, 'firmaların karları' diyor, onlar 'asgari ücret enflasyon sarmalı'. Emekliler açlık sınırının yarısındaki aylıklarımızda ne geçinebiliyor ne barınabiliyor ne de temel gıda maddelerine erişebiliyoruz diyor. Onlar çalışmıyorsa yaşamasınlar. Bizler buzdolabımızdan eksilterek faturaları denkleştirmeye torunumuzun harçlığından keserek ilaç paramızı yetiştirmeye çalışırken iki üç ay bedeli hep birlikte ödeyeceğiz diyorlar. Bedeli ödeyen on yıllardır işçiler, emekçiler, emekliler oluyor. Sefa sürenlerse bir kez daha servetlerini cebimizden aldıklarıyla katlayanlar oluyor. Bu ülkede en düşük emekli aylığı ancak hazine yardımlarıyla on bin liraya tamamlanıyor.

"Emekliler olarak son sözü bizim söyleyeceğimizi göstereceğiz"

Bu şartlarda 4 milyona yakın emeklinin temmuz ayında hiç zam alamayacağı ya da resmi enflasyon oranından dahi düşük zamlı aylıklara mahkum edileceği yüksek enflasyonun bedelini hep birlikte ödeyeceğimizi söylemekten çekinmiyorlar. Yanlış ekonomi politikalarının, yanlı programların bedelini işçilere, emekçilere, emeklilere ödetenlerle barışmayacağız. Bayramda sadakanızı, seçim süreçlerinde müjdelerinizi, 'emekliyi enflasyona ezdirmedik' sözlerinizi kabul etmiyor, bu ülkenin emeklileri bir araya geldiğinde gideceğimiz o günlerin yakın olduğunu hatırlatıyoruz. Emekliler olarak son sözü bizim söyleyeceğimizi gösterecek, insan onuruna yakışır bir emeklilik yaşamı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bayramımızdan, soframızdan, torunlarımızın geleceğinden, yaşamımızdan çalanların, aklımızla alay edercesine emekliler haftasını kutlamalarını kabul etmeyeceğiz. Emekliler haftasını yaşam mücadelesi verdiğimiz bugünleri geride bıraktığımız demokrasinin ve emeğin yarınlarını kutlayacağımızı olan inancımızı da bir kez daha haykırıyoruz."